Alzheimer Hastaları İçin Bitkisel Kür

Alzheimer Hastaları İçin Bitkisel Kür : Alzheimer, nedeni tam bilinmeyen, demansa yol açan bir hastalıktır. De- mans terimi, ilerleyici ve şiddetli hafıza kaybına neden olan bir grup beyin bozukluğunu tanımlar. Demansın en yaygın tipi Alzheimer'dır. Ortalama yaşam süresinin çok uzun olduğu gelişmiş ülkelerde yaşlılarda en sık rastlanan hastalık olup dördüncü sıradaki ölüm nedenidir. Görülme sıklığı 65 yaş civarında yüzde 5-6 iken, 80 yaş üzerinde bu oran yüzde 10-15'e yükselir. Alzheimer'da, beyinde sinir hücrelerinin, düzenli görünümünü yitirerek yumaklar oluşturduğu saptanmıştır. Bu yumaklar (tortu, plak), başta betaamiloid protein olmak üzere, çeşitli anormal protein birikimleri sonucu oluşmaktadır.

Alzheimer dışındaki demans (bunama) türleri şunlardır:

1. Vasküler Demans: Alzheimer hastalığından sonra demansın en sık görülen tipidir. Yüksek kan basıncı nedeniyle, beyindeki kan damarlarının patlaması ya da kan pıhtılarıyla damarların tıkanması sonucu oluşur. Vasküler demansa yol açan mini tıkanmalar, beyindeki hücrelerin küçük bir bölümünü zedeler. Her tıkanmadaki hasar az olsa da, bir dizi tıkanma sonucunda vasküler demans gelişir.

2. Pick Hastaltğt: Alzheimer hastalığına göre daha erken yaşlarda gelişir. Genellikle 40-50 yaşlarda başlar. Genetik nedenlidir. Bu bakımdan ailede Alzheimer hastalığına göre daha fazla yaygınlık gösterir.

3. Huntington Hastalığı: Kalıtımsal bir hastalıktır. Demansa ek olarak ani sıçrama hareketleriyle birlikte olduğundan, huntington koresi olarak da adlandırılır. 30-40 yaşlarında belirtiler ortaya çıkar. Anormal genin bulunup bulunmadığını anlamak için genetik test yaptırılabilir.

4. Parkinson hastalarının yüzde 15 ile 20'sinde bu hastalığa ek olarak demans görülebilir.

5. Lewy Cismi Hastalığı: Alzheimer hastalığına benzeyen bir demans tipidir. Beyinde sinir hücrelerinde Lewy cisimcikleri olarak tanımlanan anormal protein birikimleri olur. Ayakta dururken sallanma, hareketlerde yavaşlama, titreme gibi Parkinson hastalığı belirtilerine rastlanır.6. Bu hastalıklar dışında AIDS, beyin tümörleri, creutzfeld jakob hastalığı, uzun süre aşırı alkol kullanımı, vitamin eksikliği, hormon eksikliği ve sifiliz nadiren bunamaya neden olur.

Nedenleri

Hastalığın nedeni olarak ileri sürülen teorilerden birine göre, rahatsızlığa bir virüs neden olmaktadır. Diğer bir teoriye göre beyinde yeni sinir bağ-lantılan oluşumunu tetikleyen sinir büyüme faktörü eksikliği söz konusudur. Bu durumda sinirler arasında bağlantı oluşmamakta ve bellek ile diğer zihinsel işlevlerde bozulma görülmektedir. Alzheimer hastalığında genetik etkenlerin rolünü destekleyen kanıtlar vardır. Bireylerinde Alzheimer hastalığı görülen çok sayıda aile vardır. Ancak Alzheimer hastalığının genler yoluyla bir nesilden diğerine geçiş gösteren tipi, son derece az görülür. Alzheimer hastalığının bu tipi daha genç yaşlarda, 35 ile 60 yaşları arasında görülür. Anormal genler, vakaların çok azında gerçekten hastalığa neden olabilmektedir.

Belirtileri

Alzheimer hastalığının başlaması yavaş yavaş olduğu için başlangıcı saptamak zordur. En erken belirtiler öğrenme bozukluğu, yeni edinilen bilgiyi saklama yeteneksizliğidir. Oysa, çok eski olayların oldukça iyi anım- sandığı gözlenir. Konuşmakta güçlük çeker. Tanıdık mekânlarda kaybolmaya başlar. Hobi ve aktivitelere ilgisi azalır. Bir süre sonra yargı bozukluğu da başlar. Tuvalete gitme, banyo yapma gibi kişisel hijyen işlerinde yardıma muhtaç hale gelir. Giyinmede yardıma ihtiyaç duyar. Kişilik değişiklikleri ortaya çıkar. Halüsinasyonlar olabilir. Son evre tam bir bağımlılık ve hareketsizlik evresidir. Aile bireylerinin bile isimlerini unutur. Yemek yemekte güçlük çeker. Akrabalarını, arkadaşlarını, hatta eşini bile tanıyamaz.

Ev içerisinde yolunu bulamaz. Kendi ismini bile unutmuştur. İdrar kaçırmaya başlar.TanısıAlzheimer hastalığı için özel bir test mevcut değildir. Ancak çeşitli testler ve incelemeler hastalığın olup olmadığını göstermekte yardımcı olabilir.Pratikte Alzheimer hastalığının teşhisi, Alzheimer hastalığı dışında de- mansa neden olabilecek diğer durumların dışlanmasıyla konulmaktadır. Depresyon, tiroid bezinin az çalışması veya Parkinson hastalığı, bunun örnekleridir.Tam bir fizik muayene, kan testlerini ve beyin taramalarını içeren çeşitli testler, Alzheimer hastalığına benzer belirtiler gösteren diğer hastalıkların dışlanmasında yardımcı olur. Kesin teşhisi koymak genellikle güçtür. Hastanın gösterdiği belirtiler ve zihinsel yetenekleri temel alınarak teşhis konur. Kan testi ile böbrek, karaciğer fonksiyonları, tiroid bezi aktivitesi ve kan vitamin düzeyleri incelenir.

Alzheimer'a Yakalanma Riski Nasıl Azaltılabilir?

1. Zihinsel egzersiz, sinir hücreleri arasında yeni bağlantılar oluşumunu desteklemektedir. Eğitim düzeyi yüksek ve eğitimi uzun süreli olanlarda Alzheimer'a yakalanma riski düşüktür.

2. Düzenli bedensel aktivite, beynin kan dolaşımını artırır ve beslenmesini iyileştirir. Spor ayrıca sinir hücreleri arasında bağlantıların sayısını da artırmaktadır.

3. Stresin, Alzheimer gelişiminde etkisi olasıdır. Stres vücutta aşırı korti- zol hormonu salgılanmasına neden olur. Kortizol, beynin bellekle ilgili hipo- kampus bölgesini köreltir.

4. Az yağlı diyet, balık, sebze-meyve, tahıl ürünleri ağırlıklı dengeli beslenme, antioksidanlar, antiinflamatuar (iltihap önleyen) ilaçlar (Aspirin), hormonlar, ginkgo biloba, Alzheimer'm ortaya çıkma olasılığını azaltabilir. Balığın koruyucu etkisi muhtemelen omega 3 yağ asitlerinin antiinflamatuar etkisine bağlıdır. Omega 3 yağ asitleri kapsül olarak da alınabilir.

5. Östrojen hormonu kullanan kadınlarda Alzheimer'a yakalanma oranı yüzde 50 daha düşüktür. Östrojenin, sinir hücrelerinin yeni bağlantılar oluşturmasını uyardığı sanılıyor.

6. Antiinflamatuar ilaçları sürekli kullanan romatizmalı hastalarda Alzheimer sıklığı yüzde 50 daha azdır. Her gün 100 mg. aspirin alınması yararlıdır.

7. Kişinin davranış tarzı da doğrudan olmasa da demans riskini artırmaktadır. Örneğin sigara içen kişilerde vasküler demans riskinde artış olduğu ve aşırı alkol kullananlarda alkol kaynaklı demans ya da Korsakof sendromu geliştiği bilinmektedir.

Tedavisi

Bazı demans türleri (örneğin beyin tümörleri, tiroid yetersizliği, beyin omurilik sıvısı akışında tıkanıklık, enfeksiyonlar, vitamin eksiklikleriyle ilişkili olanlar) tedavi edilebilir. Ancak demans türlerinin çoğu tedavi edilemez. Bu bakımdan demans teşhisi konduğunda tedavisi mümkün olan bir türden olup olmadığı araştırılmalıdır. Alzheimer hastalığının günümüzde tedavisi yoktur.

En umut verici ilaç, beyindeki asetilkolin yıkımını azaltarak etki gösteren kolinesteraz inhibitörleridir. Asetilkolin, beyindeki sinir hücreleri arasında mesaj iletişimini sağlayan bir kimyasal maddedir. Bu kimyasal maddenin azalmasının hafızanın kötüleşmesiyle sonuçlandığı saptanmıştır.İlaçlarBu ilaçlar hastalığı sona erdiremez, ancak erken dönemlerinde kullanıldığında hastalığı yavaşlatabilir. Takrin (Cognex), karaciğere olan toksik etkisinden dolayı artık kullanılmamalıdır.

Donezepil (Aricept) günde bir kez, 5-10 mg. ve Rivastigmin (Exelon), günde iki kez 3-6 mg. gibi dozlarda kullanılan kolinesteraz inhibitörleridir, günümüzde Alzheimer'ın tedavisinde kullanılmaktadır. Beyindeki asetilkolini yıkan kolinesteraz enziminin aktivitesini azaltır. Bu gruptan yeni bir preparat da Galantamin'dir (Reminyl) ve başlangıçta iki kez 4 mg, daha sonra iki kez 12. mg verilir. Memantin (Axura), kolinesteraz inhibitörleri dışında bir ilaçtır. Günde iki kez 10 mg. kullanılır. Beyindeki asetilkolin miktarını doğrudan artıran ilaçlar ile E vitamini ve selegilin gibi beyin hasarını önleyici ilaçların etkileri araştırılmaktadır. Kadınlık hormonu östro- jen ve aspirin de faydalıdır.

Ginkgo biloba beyin, kalp ve ekstremitelerde (kol ve bacaklar) kan akışını artıran bir bitkidir. Günde 120 mg. ginkgo bilobanın hastalardaki kötüye gidişi yavaşlattığı bildirilmiştir. Alzheimer hastalığı olan bir kişiye sinir büyüme faktörü aşılanmış ve iyi sonuç alınmıştır

.Hastamtı Bakımı

Tek başına yapabildiği şeyleri, uzun zaman alsa bile hastanın yapmasına izin verilmelidir. Sabırlı olmayıp onun yerine her şey yapılırsa bu işlevlerini de çabucak yitirecektir. Aynı nedenle kendi kendine giyinmesi teşvik edilmeli ve giyeceğini seçmesine fırsat verilmelidir. Konuşurken elini tutmak ve onunla göz temasını sürdürmek, iletişimin iyi olmasını sağlar. Günlük ev işlerinde yardım etmekten mutlu olacaktır. Birlikte yapılan yürüyüşler çok yararlı olacaktır. Zorunlu durumlarda bakımevleri düşünülebilir ancak orada alacağı bakım hiçbir zaman evde verilecek olan kadar özel ve iyi olmayacaktır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp