akromegali ilaç tedavisi

Akromegali Belirtileri : Hastalığın ilk görüşte tanınmasını sağ­ layan özgün belirtisi vücudun uç noktalarının büyümesidir. El ve ayaklar iri­ dir; abartılı bir şekilde genişleyen el parmakları sosis gibidir. Parmak uçlan dikdörtgen bir biçim alır. Burun iri ve şiş, üzeri tüylü ve gözeneklidir. Elma­ cık kemikleri, alm yayı, çene ve çene köşelerinin aşın genişlemesi hastaya akromegaliye has bir yüz görünümü ve­ rir. Yüzün boyuna doğru uzamasıyla normal oranlar kaybolur. Yüzün alt ya­ n sı belirgin bir şekilde uzar. Kafa ense yönünde büyüme gösterir. Çene öne çı­ kar (prognatizm). Çenenin genişleme­ siyle diş yuvalan birbirinden uzaklaşır.

Bütün bu değişiklikler çok yavaş ve başlangıçta hiç belirti vermeden gelişir. Hasta genellikle olayı rastlantı sonucu fark eder: Yüzüğünün parmağına gir­ mediğini, ayakkabılannın giderek sıktı­ ğını, eldiven ve şapka ölçülerinin arttı­ ğını görür. Akromegalinin bu belirtile­ rine genellikle baş, şakak ve elmacık kemikleriyle kol ve bacaklarda duyulan ağnlar öncülük eder. Yorgunluk ve bezginlik duygusu ön plandadır. Halsiz­ likle birlikte ruhsal bozukluklann, şaş­ kın, cansız, anlamsız bakışların eşlik et­ tiği bir ruh hali (apati) ve elemli davra­ nışlar görülür. Yumuşak dokular da büyümeden et­ kilenir. Özellikle altdudaklar, dil ve dış eşey organları kalınlaşır. İskelet büyümesi sonucunda köprü- cükkemiği, kaburgalar, kürekkemikleri, el ve ayak kemikleri çıkıntılı, köşeli bir biçim alır ve kalınlaşır. Eklem yerlerinde aşın esneklik gelişir. İstenirse el parmak­ ları ön kola paralel olacak kadar geriye bükülebilir. Bunun nedeni eklem kılıfı­ nın genişleyerek rahatlamasıdır. Gırtlak kıkırdaklan ve ses tellerinin genişlemesi sonucunda ses gürleşir ve kalınlaşır.Kas sistemindeki büyümeyle birlikte önceleri güç artışı da görülür. Ama son­ radan bunun kas dokusundaki yağlan­ maya bağlı yalancı bir büyüme olduğu anlaşılır. İyice büyüyen dil çiğneme ve ko­ nuşma bozukluklarına neden olur.

Deri katmanlarının da büyümesi (hipertrofî) ile deri kalınlaşmış, derialtı dokulannın kütlesi artmıştır. Genişleyen ter bezleri deriye nemli ve yağlı bir görünüm verir. Saç telleri kalınlaşır, saçlar nemlidir. Bazen yüzde de görülen yaygın kıllan- ma başlar. Bu, kadınlarda, vücut ölçüle­ rinin de kalınlaşmasıyla erkeksi bir gö­ rünüme neden olur. İç organlar da genel olarak büyü­ müştür. Kalp, karaciğer, böbrekler, da­ lak, pankreas ve hormon salgılayan bez­ lerin büyümesiyle bu organların ağırlık­ ları normalin üzerine çıkar. Olguların üçte birinde tiroit bezi yaygın olarak büyümüştür. Öbür üçte iki olguda ise ti­ roit bezinin yalnız bir bölümünde doku artışı vardır. Kadınlarda âdet düzensiz­ likleri ve âdetten kesilme gözlenir. Cin­ sel istek hastalığın ilk evrelerinde arta­ bilir. Dış eşey organlarından kamış (pe­ nis), büyük ve küçük dudaklar, bızır (klitoris) büyürken, dölyatağı, yumurta­ lıklar ve erbezleri küçülme eğiliminde­ dir. Hastalığın genç yaşta geliştiği olgu­ larda üreme organlarının küçük kalması (hipogenitalizm) oldukça erken başlar. Kalp olguların çoğunda büyüktür. Bu­ nun sonucunda kan basıncı düzensizlik­ leri görülür. Hastada zayıflık, bitkinlik ve düşkünlük vardır. Erken dönemlerde sıklıkla damar sertliği ortaya çıkar. Akromegalide sinir sistemi de etki­ lenir.

Dikkat yoğunluğu ve düşünsel et­ kinlikler azalmış, bellek zayıflamıştır. Duygulanım bozulur. Hastanın içinde bulunduğu duruma karşı büyük ölçüde ilgisiz, umursamaz olduğu özellikle dik­ kat çeker. Bazen beliren öfke patlama­ ları bu kayıtsızlık tablosunu bozabilir. Kiriş refleksleri, şiddeti azalmasına karşın, genellikle korunur. Eklem ve si­ nir ağnları sıklaşır. Bütün bu belirti ve bulgulara, hastalığın daha çok ileri ev­ relerinde ortaya çıkan hipofiz tümörü belirtileri eklenir. Genel kafaiçi basınç artması belirtilerinin (baş ağnsı, kusma, nabız yavaşlaması) yanı sıra tümörün hipofizde yer kaplaması sonucu başka belirtiler de gelişir. Hipofiz tümörleri ti­ pik olarak görme siniri çaprazının (op­ tik kiyazma) orta bölümüne baskı yapar. Tümörün, her iki gözün ağtabaka- lannın iç yanlarından gelen sinir lifleri­ ne baskı yapması sonucunda görme ala­ nının her iki dış yansında oluşan görme yitimi (bitemporal heteronim hemia- nopsi) gelişir. Bu belirti, hipofiz tümör­ lerinin en önemli bulgusudur. Görme alanının her iki iç yarısında oluşan gör­ me yitimi (binasal hemianopsi) daha seyrek görülür. Bu durumda, her iki ağ- tabakanın dış yanlanndan gelen sinir liflerine baskı vardır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp