Aids Başlangıcı

Aids Başlangıcı : AIDS dünya üzerinde çok ciddi bir salgın olma özelliğini koruyor. Bazı ülkelerde, AIDS virüsü olan HIV'i kapma sıklığı azalmakla birlikte, aralarında kuzey komşularımız da olan bazı ülkelerde, HIV kapan yeni vaka sayısı geçen yıla göre yüzde 100 gibi korkunç bir artış da gösteriyor.

Bu ülkelerden gelenler arasında kaçak fuhuş da çok yaygın olduğu için, AIDS hastalığının ülkemizde de patlama yapmasından korkuluyor.

Hastalığın yayılmasındaki en önemli etken, virüs taşıyıcı olanların uzun yıllar boyuca hiç bir belirti vermeden kalabilmesi. Dışarıdan görülen bir belirti olmadığı için çoğu zaman virüs taşıyıcıları bile kendini sağlıklı sanabiliyor, oysa hastalık etkeni virüsü başkasına bulaştırma ihtimali çok yüksek.
Uzmanlar diğer virüslere oranla HIV konusunda daha fazla bilgi edinilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Bunun nedeni, hastalığın kesin tedavisinin bulunmaması ve virüsün bağışıklık sistemini çökerterek bir çok soruna yol açabilmesi.

HIV vücuda girdikten sonra çoğu kişilerde bazı belirtilere yol açabiliyor. Virüs alındıktan bir ila üç hafta kadar sonra soğuk algınlığı ya da grip hastalığındakine benzer belirtiler gösterebiliyor. Bunlar arasında yüksek ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, halsizlik, iştahsızlık, lenf düğümlerinde şişme, kilo kaybı, bulantı, kusma, ishal, ağızda ya da vücutta yaralar gibi belirtiler bulunabiliyor.

Bu belirtilerin hepsinin görülmesi de şart değil. Herkeste farklı olarak bu belirtilerin bir kısmı ortaya çıkabiliyor. Virüs alan kişilerin yüzde 50 ila 70 kadarında bu tür belirtiler görülüyor. Ne var ki bu belirtiler aralarında soğuk algınlığının da bulunduğu bir çok hastalıkta görülebildiği için, sadece belirtilere bakarak teşhis koymak kolay değil. Kesin teşhis için test yapılması gerekiyor. En yaygın olarak kullanılan testler, Elisa ve Western Blot testleri.

Virüs vücuda girdikten sonra, yukarıda açıklanan belirtileri gösterse de göstermese de, uzun süre sessiz olarak kalabiliyor. Bu aşamada kişiler sağlıklı olarak görünüyorlar ancak test yapıldığı zaman vücutlarında hastalık etkeni virüsü taşıdıkları belirleniyor. 'HIV pozitif' olarak belirtilen bu kişiler hastalığın yayılmasında en büyük etken. Bu kişiler kendileri henüz hasta olmasalar bile hastalığı başkalarına bulaştırabiliyor.

Hasta kişilerin kanlarının sağlıklı kişilere nakledilmesi, bu kişilerde kullanılan manikür, döğme, küpe vb. şeyleri takmak için delme işleminde kullanılan aletlerin steril olmaması, bu kişilerle korunmasız cinsel ilişkide bulunulması gibi olaylarla hastalık giderek yayılıyor.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp