Ağrı Nasıl Meydana Gelir?

Ağrı Nasıl Meydana Gelir? : Sinir sisteminin en önemli işlevlerinden biri, beyni bilgilerle beslemektir. Bunun için de bütün vücudu kaplayan, bilgileri alan, ileten, işleyen ve vücudun gerekli gördüğü yanıtları devreye sokan hücre ve yapılardan oluşan bir ağa ihtiyaçvardır. 
 
Örneğin yaralanmaları, anında ve hatta henüz yaralanma olmadan önce merkeze bildirmek anlamlıdır. Öncelikle sinir sisteminin yapıtaşlannı ve işlevini kısaca ortaya koymakta fayda vardır.

Hepimiz zaman zaman vücudumuzun farklı yerlerinin nedenli ya da nedensiz ağrıdığını hissetmişizdir. Örneğin, tam mutfaktan su almaya giderken, ayağımızın küçük parmağı masanın ayağına hızlıca çarpar ve büyük bir acı ile zıplamaya başlarız. Peki, o an ne olur da şiddetli bir acı hissederiz. Daha başka değişle ağrı nasıl oluşur?

Ağrı bir anda oluşan zincirleme bir reaksiyonun sonucunda oluşur. Ağrının oluşma nedeni de korunmaktır. Çünkü beyniniz ağrıyı hissettiği sürece, ağrıya sebebiyet veren nedeni ortadan kaldırmaya çalışırsınız. Bir anlamda ağrı, size yaptığınız şeyin zararlı olduğunu ve bunu durdurmanız gerektiğini bildiren bir mesaj niteliğindedir.

Ağrı Süreci

Ağrı süreci, vücudunuzun hangi bölgesinde olursa olsun, yara veya iltihabın kaynağında başlar. Vücudunuzun herhangi bir yeri yaralandığında, vücut otomatik olarak ağrı reseptörlerini harekete geçirir ve prostaglandin adı verilen kimyasalları açığa çıkarır. Bu kimyasallar “burası acıyor” sinyalini doğrudan omuriliğe aktarırlar. Omurilik, aldığı bu ağrı mesajını beyine iletir. Beyinde bu mesaj ilk olarak talamus tarafından alınır ve mesajın işleneceği serebral kortekse iletir. Özetle, yaralanmanın olduğu bölgeden beyne doğrudan fiziksel bir mesaj iletilir ve burada ağrı olarak bildiğimiz his oluşur. Beyin ağrıyı algılar algılamaz, yaralanmanın olduğu bölgeye hızlıca mesajı geri gönderir ve bu işlem çok kısa bir zaman aralığında gerçekleşir. Yani ayak parmağınızı, masanın ayağına vurduğunuz anda hemen acıyı hisseder ve refleks olarak o bölgeyi ovuşturmaya başlarsınız.

Akut ve Kronik Ağrı Arasındaki Farklar

Ağrının hissedilmesine yol açan çok şiddetlisinden hafifine, birçok ağrı çeşidi mevcuttur. Akut ağrılar kısa süreli bir ağrı çeşididir ve genellikle kemik kırılması, iğne batması, yanık gibi kaza veya yaralanmalarda meydana gelir. Yara iyileştikten sonra ağrı kaybolur ve ileri bir tedavi uygulanmasını gerektirmez.

Kronik ağrılar ise kalıcı etkiye sahip olup genellikle eklem iltihabı gibi uzun süreli tedavi ve terapi gerektiren ağrılardır. Kronik ağrılarda, beyne iletilen mesajlar, parmak kesilmesi veya ayak çarpması sonucu oluşan akut ağrılardakinden farklıdır.

Ağrı Sinir Sistemini Nasıl Değiştirir?

Yaralanma meydana geldiğinde veya vücutta normal olmayan bir durum oluştuğunda ortama salınan kimyasallar sinir sisteminde değişikliğe yol açarlar. Sinir sisteminde meydana gelen değişiklikler hissedilen ağrının çeşidine göre farklılık göstermektedir. Kronik ağrı hisseden hastalarda, ağrının işlenme sürecinde olağanın dışında durumlar oluşmaktadır. Normal ağrılarda, merkezi sinir sistemi otomatik olarak ağrı gibi hoş olmayan hisleri inhibe eder yani kısıtlar. Fakat kronik ağrılarda, sinir sisteminin fonksiyonu başkalaşır ve ağrıya karşı hassasiyet artar. Kronik ağrılarda, sinir hücreleri hafif şiddetli bir çarpma etkisi kadar bir ağrıyı bile çok şiddetli hissedebilir. Kronik ağrılı hastaların MRI (Manyetik Rezonans Görüntüleme) taramaları sonucunda, beyinde anormal miktarda uyarının oluştuğuna dair kanıtlar mevcuttur. Bu da kronik ağrı hisseden hastaların, ağrıya karşı diğerlerine oranla çok daha hassas olduğu anlamına gelmektedir.

Bununla birlikte hafıza da beyinin algılama sisteminin bir parçasıdır. Beyin uyarıldığı zaman, ağrı uyaranlarını hatırlar ve geçmiş deneyimlere dayanarak uyaranın ne olduğunu belirler. Beyin bu uyaranın kronik ve dayanıklı bir ağrı olduğunu hatırlarsa, her yeni ağrı daha şiddetli şekilde hissedilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp