Yolculuk Etmenin Adabı

Yolculuk Etmenin Adabı

Bir mü'minin, ülkesinden çıkıp gurbet elemine ve zorluklarına katlanması, ahbaplarından ve evlatlarından ayrılması altı şey içindir:

1. Hac için olur,

2. Dinin izzeti ve ila-i kelimetullah niyetiyle muharebe ve gaza için olur.

3. İlim tahsili için olur,

4. Nefsi terbiye için olur,

5. Kendisini veya çoluk çocuğunu beslemek, muhtaçlara yardım etmek niyetiyle ticaret için olur,

6. Din bakımından vaki olan fitneden kaçmak niyetiyle olur. Bu altı çeşit yolculuğun hepsi makbuldur. Sefer, mübarektir. Sefer, lügatta açıklık manasına gelir. Bir kimse sefer edince, her yönden açılır ve kabiliyet ve özellikleri nasıl ise meydana çıkar. Bu arada, kalbi sertlikten yumuşaklığa, isyandan ımana, kibirden alçakgönüllülüğe döner. Alıştığı şeylerden ayrılıp, zorluklara katlandığından asıl mayası olan cevher açığa çıkar. Seferde, yani yolculuk etmekte birçok faydalar ve büyük menfaatler vardır. Cenab-ı Hak, o kimseye muhabbet eder. Nitekim, hadıs-i şerifte. Allahü Teala indinde en muhabbetli şey, gariplerdir, buyurulmuştur. Ashab-ı kiram efendilerimiz:

- Garip kimlerdir? diye sorduklarında, aleyhissalatu vesselam efendimiz:

Dinleri için kaçanlardır, buyurmuşlardır. Ona cennet vacip olur. Nitekim, hadıs-i şerifte:

Bir kimse, dini için bir yerden bir yere gitse, velev ki bir karışık yer bile olsa, ona cennet vacip olur,hem de İbrahim ve Muhammed aleyhisselam hazretlerine arkadaş olurlar, buyurulmuştur. Rızkı genişler ve vücudu sağlık bulur. Yolcu, daima Cenab-ı Hakk'ın yardımı ve gözetimi altındadır. Yolcular için bazı adab beyan olunur:

Yola çıkmak için, pazartesi veya perşembe gününü seçmelidir. Çünkü, bu iki gün amellerin semaya kaldırıldığı ve Hazreti Fahr-i kainat efendimize arzolunduğu günlerdir. Evinden çıkarken ve yolculuktan dönüşünde, ikişer rekat namaz kılmalıdır. Yola çıkarken, üç kere şu duayı okumalıdır

Bismillahi ve amentü billahi va'tesemtü billahi ve tevekkeltü alellahi ve la havle ve la kuvvete illa billahil-aliyyil-aziym.

Bir kimse, evinden çıkarken bu duayı okusa, bir melek kendisini hidayet ve kifayet ile tebşir eder. Ahbaplarına ve arkadaşlarına veda etmelidir. Nitekim, hadis- i şerifte :

Bir kimse, yolculuğa çıktığı zaman, arkadaşlarına veda' etsin. Cenab-ı Hak, onların duaları berekatı ile, o kimseye bereket ihsan eder, buyurulmuştur.

Çoluk çocuğuna da veda ederken, şöyle demelidir:

Ben, sizi emanetleri zayi etmeyen Allahü Teala'ya emanet ettim. Herhangi bir vasıtaya veya hayvana biner ve inerken BESMELE çekilmelidir. Çünkü, BESMELE'siz olursa, şeytanın terkisine bineceği rivayet olunmuştur. Kendisine salih bir arkadaş edinmelidir. Aleyhissalatu vesselam Efendimiz, yalnız başına yola çıkmayı nehyetmişlerdir. Arkadaşlığın hayırlısı, dört olmaktır. Hepsinin de sözleri bir olmalıdır, buyrulmuştur. Çünkü, içlerinden birisi hastalanarak vasiyet etmek istese, biri vasi ve ikisi de şahit olurlar. Cemaat ile namaz kı-larken, birisi imam, birisi müezzin ve ikisi de cemaat olurlar. Birisi, bir iş için ayrılacak olsa, birisi ona arkadaş olur, ikisi de eşyalarını beklerler. Bu dört kişiden birisini emir tayin etmeli ve diğerleri onun emrinde bulunmalıdır.

YOLCULUKTA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

Yol arkadaşları, birbirlerine daima yardım ve ıyı muamele etmeli, latife yollu sözlerle kalplerini birleştirmeli, korkulu vakitlerde cesaret vermeli, birbirlerinin unuttukları şeyleri hatırlatmalı ve yol boyunca her işte birbirleriyle müşavere etmelidirler. Yanılarak yanlış bir yola girerlerse, tanımadıkları bir kimsenin göstereceği yola gitmemelidir. Şeytan ve cin taifesine ve casus olması ihtimaline karşı tedbirli ve ihtiyatlı davranmalıdır. Nitekim: Boş ve harap sahralarda, cin taifesinden bir nevi vardır ki, ona Gul derler. İnsanı yoldan çıkarıp helak eder, buyurulmuştur. Nitekim, hadis-i şerifte. Size, Gullar saldırırsa, ezan okumakta acele ediniz, buyurulmaktadır. Gemiye binerken:

Bismillahi mecrahü inne rabbi le-gafurün rahiymün ve makaderullahe hakka kadrihi vel'ardü cemiy'an kabzatuhu yevm-el-kıyameti ves-semavatü matviyyatün bi-yeminihi sübhanehu ve teala amma yüşrikün, diye dua edilmesi hadıs-i şerif ile tavsiye buyurulmuştur.

Bir kimse, gemiye binerken bu ayet-i kerimeyi okursa, batmaktan emin olur. Bir yere topluca inilmelidir. Ayrı ayrı inmemelidir. Bunun hakkında nehiy varit olmuştur.

Hadıs-i şerifte:

Birbirinizden ayrı olarak birer vadi ve köşelere inmeniz, şeytandandır, buyurulmuştur. Gece olunca da bu duayı okumalıdır:

Ya ardu Rabbiy ve Rabbüke allahu euzübillahi min şerriki ve şerri ma fiyke ve şerri ma debbe aleyki ve min şerri külli esvedin ve esedin ve hayyetin ve akrebin ve min şerri sakin-il-beledi ve min şerri validin ve ma velede ve lehu ma sekene fil-leyli ven-nehari ve hüves-semiy'ul-aliym.

Geceleri görülen karanlıktan korkmamalıdır. Sahabe-i kiramdan Mücahid radiyallahü hazretleri buyurdular ki:

Geceleri, siyahlık görünce korkma! Zira, senden fazla o şey korkar. Yol seçmekte kuşkuya düşülürse, sağ tarafa gitmelidir. Zira, Cenab-ı Hak HADİ adında bir melek gönderip o kimseyi doğru yola iletir, buyurulmuştur. Vali ve hakimi olmayan ve içinde fitne bulunan ülkeye girmemelidir. Fakat, itikadı tam olan ve her şeyin tesirini Cenab-ı Hak'tan bilen kimsenin, fitne ve musibetler olan ülkelere girmelerinde sakınca yoktur. İtikadı böyle kuvvetli ve doğru olan mü'minin, yakini fazlalaşır ve ımanı olgunlaşır. Çünkü, böyleleri Canab-ı Hakk'ın kazasından kaçılamayacağını bilirler. Zira: Kader gelip çatınca, ondan kaçınmak boş ve faydasızdır, buyurulmuştur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp