Yiyenin Ve İçenin Zikirleri

Yiyenin Ve İçenin Zikirleri :


YEMEĞİ ÖNÜNE KONULANIN OKUYACAĞI DUA

Abdullah ibn-i Amr radıyallahu anhüma'dan rivayetimize göre: "Taamı önüne konulduğu zaman Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle derdi:
Allahümme bârik lenâ fimâ razaktenâ ve kınâ azâbennâr, bismillah.
"[Allahım! Bize verdiğin rızka bereket ver ve bizi ateş azabından koru. Allanın ismiyle.]"'1)

YEMEĞİ TAKDİM EDERKEN MİSAFİRLERİNE: "YİYİNİZ" VEYA BUNA BENZER BİR ŞEY SÖYLEMENİN MÜSTEHAB OLDUĞU HAKKINDA

Bil ki, yemeği takdim ederken yemek sahibinin, misafirlerine "Bismillah", "yiyiniz", "Essalat" gibi yemeğe başlama iznini açıkça ifade eden bir söz söylemesi müstehabdır. Fakat, bu vacib değildir, yemeği önlerine bırakmak kâfidir ve sözlü izin şart olmadan konuklar bundan sonra yemeğe başlayabilirler. Bazı ashabımız ise, sözlü iznin şart olduğunu söylediler. Fakat, doğrusu birinci görüştür. Sahih hadislerde gelen sözlü izin ifadeleri ise, bunun müstehab olduğu manasına alınmıştır.

YEMEK YERKEN VE İÇERKEN BESMELE ÇEKME HAKKINDA

Ömer ibn-i Ebi Seleme radıyallahu anhüma'dan şöyle dediğini rivayet ettik: "Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem bana: "Allah'ın ismini söyle ve sağ elinle ye!" buyurdu."'
Aişe radıyallahu anha'dan rivayetimize göre, Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Biriniz yemek yediği zaman başlarken Allah Teâlâ'nın ismini zikretsin. Başta bunu yapmayı unutursa hatırladığı zaman: Bismillâhi evvelehû ve âhirah
"[Evvelinde ve sonunda Allah'ın ismiyle)" desin."*3)
Cabir radıyallahu anh'den rivayetimize göre, Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Adam evine geldiğinde, girerken ve yerken Allah Teâlâ'yı zikrederse şeytan (diğer şeytanlara):
- Size ne barınmak ne yemek vardır, der. Adam evine geldiğinde, girerken Allah Teâlâ'yı zikretmezse şeytan:
- Barınmayı kazandınız, der. Adam yerken de Allah Teâlâ'yı zikretmezse o:
- Barınmayı da yemeği de kazandınız, der."<4)
Ebu Talha ve Ümmü Selim'in Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sel-lem'i yemeğe davet etmeleriyle ilgili ve Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem'in mucizelerinden açık bir mucizeyi ihtiva eden bir hadisi Enes'den rivayet ettik. Enes şöyle dedi: "Sonra Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem:
- On kişiye izin ver, buyurdu. İzin verildi ve onlar girdiler. Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, onlara:
- Yiyiniz ve Allah Teâlâ'nın ismini söyleyiniz, buyurdu. Onlar yediler ve Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, kendisini misafir etmek üzere ev sahibi tarafından hazırlanan bir kişilik sofradan seksen kişiye böylece yemek yedirdi."'5)
Huzeyfe radıyallahu anh'den şöyle dediğini rivayet ettik: "Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber yemeğe oturduğumuzza-man o elini koymadıkça biz ellerimizi uzatmazdık. Bir defasında onunla birlikte bir yemekte bulunduk. Bir cariye geldi, sanki itiliyordu. Elini yemeğe koymak istedi. Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem elinden tuttu. Sonra bir bedevi geldi. O da o türlü, sanki itiliyordu. Elini yemeğe koymak istedi. Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, elinden tuttu. Ondan sonra: "Allah'ın ismi söylenmeyince şeytan yemeği kendine helal sayar. Yemeği kendine helal etmek için bu cariyeyi getirdi. Fakat elinden tuttum. Sonra aynı maksadla bu Arabiyi getirdi. Onu da tuttum. Varlığım elinde olan (Allah'a) yemin ederim, şeytanın eli onların elleriyle birlikte elimin içindedir." buyurdu. Sonra Allah'ın ismini söyledi ve yedi."<6)
Sahabi ürneyye ibn-i Mahşi radıyallahu anh'den şöyle dediğini ri-vayetettik: "Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, oturuyordu ve bir adam da yemek yiyordu. Yemeğinden bir lokma kalıncaya kadar besmele söylememişti. Onu ağzına kaldırınca "Evvelinde ve sonunda Allah'ın ismiyle" dedi. Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem güldü ve: "Şeytan durmadan adamla yiyordu ve sonunda o Allah'ın ismini zikredince şeytan yediğini kustu buyurdu."'7) Bu hadis, adamın besmele getirmediğine ve Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem'in ancak sonunda fark ettiğine hamledilmektedir. Çünkü, daha evvelden bunu bilseydi onun besmeleyi terk etmesine sükut etmezdi.

Aişe radıyallahu anha'dan şöyle dediğini rivayet ettik: "Rasulüllah sallallahu aleyhi ve seilem, altı sahabisiyle yemek yiyordu. O sırada bir bedevi geldi ve ortadaki yemeği iki lokmada bitirdi. Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem: "Bu adam besmele çekseydi yemek hepsine kâfi gelecekti." buyurdu.*8)
Cabir radıyallahu anh'den rivayet ettiğimize göre, Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem: "Kim yemek üzerinde besmele çekmeyi unutursa çekildiği zaman İhlâs sûresini okusun." buyurdu.'9)
Yemeğin başında besmele çekmenin müstehab olduğunda alimler icma ettiler. Bu, bilerek unutarak, mecbur edilerek veya başka bir nedenle aciz kalarak terk edildiği takdirde yemeğin ortasında yapmak mümkün olursa geçen hadis gereğince besmele çekmek ve ha-disde ifade edildiği gibi (Evvelinde ve sonunda Allah'ın ismiyle) demek müstehabdır. Su içerken, süt, bal, çorba ve diğer meşrubatı içerken besmele çekmek, zikrettiğimiz bütün hükümleri ile yemekte besmele çekmek gibidir. Ashabımız ve daha başka alimler: "Diğerlerine besmele çekmeyi hatırlatmak ve bunda kendisine uymalarını sağlamak için besmeleyi yüksek sesle söylemenin müstehab olduğunu" söylediler. Allah daha iyi bilir.
Besmelenin sıfatı ve kifayet eden mikdarı, bu konuda öğrenilmesi gereken en mühim hususlardandır. Bil ki, efdal olan:
Bismillahirrahmanirrahıym. "[Merhamet eden ve acıyan Allah'ın ismiyle]" demektir. Yalnız:
Bismillah "[Allah'ın ismiyle]" denilse bu da kâfidir ve sünnet hasıl olur. Besmele çekmekte cenabet, hayızlı ve başkaları müsavidir. Yiyenlerden heririnin besmele çekmesi gerekir; fakat, yalnız birisinin çekmesi diğerleri için de kifayet eder. Şafiî radıyallahu anh böyle söyledi. "Tabakat" kitabımda Şafiî'nin hal tercemesi bölümünde bunu alimlerden bir cemaatin de söylediğini zikrettim. Besmele çekmek, selâma cevap vermek ve aksırana dua etmek gibidir. Onlarda da cemaatten birinin söylemesi yetişir.

YEMEK VE İÇECEĞİ AYIPLAMAK HAKKINDA
Ebu Hüreyre radıyallahu anh'den şöyle dediğini rivayet ettik: "Ra-»ulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, yemeği hiç ayıplamadı. Hoşlanır-la yer, hoşlanmazsa bırakırdı."*10) Müslim'in bir rivayeti de şöyledir:
"Hoşlanmazsa susardı."
Sahabi Hülb radıyallahu anh'den şöyle dediğini rivayet ettik: Bir adamın:
- Bazı yemeklerden sakınırım, demesi üzerine Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, ona:
- Kalbinde, seni hristiyanlara benzetecek hisler dönüp dolaşmasın, buyurdu."*1»)

Halid ibn-i Velid radıyallahu anh'den Keler hadisinde rivayetimize göre, "Kızartılmış keleri Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem'e takdim ettiler. Yemek için elini uzatınca "O sürüngendir Ya Rasulallah" dediler. Bunun üzerine elini çekti. Halid:
- Keler haram mıdır Ya Rasulallah? dedi. Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem:
- Hayır. Fakat o kavmimin toprağında bulunmadığı için iştihamın olmadığını hissediyorum, buyurdu."

YEMEK YİYENİN YEDİĞİNİ ÖVMESİ HAKKINDA

Câbir radıyallahu anh'den rivayetimize göre, "Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, ailesinden ekmek ile yiyecek bir katık istedi.
- Bizde yalnız sirke vardır, dediler. Onu istedi. Ve yediği zaman bir taraftan da: "Sirke ne iyi katıktır, sirke ne iyi katıktır" diyordu."O3)

YEMEKTE HAZIR OLAN ORUÇLUNUN, ÖRÜCÜNÜ AÇMADIĞI ZAMAN SÖYLEYECEKLERİ HAKKINDA

Ebu Hüreyre radıyallahu anh'den rivayetimize göre, Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Biriniz davet edildiği zaman icabet etsin. Oruçlu ise dua etsin, değilse yesin."(>4) İbn-i Sünnî'nin ve daha başkalarının rivayeti şöyledir: ".. İftarlı ise yesin, oruçlu ise ona bereketle dua etsin."

DAVET EDİLMEYEN BİRİSİ PEŞİNE TAKILIP BERABERİNDE GİTTİĞİ ZAMAN DAVET EDİLENİN SÖYLEYECEKLERİ

Ebu Mes'ud El-Ensarî radıyallahu anh'den şöyle dediğini rivayet ettik: "Bir adam, hazırladığı beş kişilik yemeğe Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem'i davet etti. Kendilerine (davet edilmeyen) bir adam da katıldı. Kapıya vardıkları zaman Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem:
- Bu adam peşimize takıldı. İstersen ona izin verirsin, istemezsen dönsün, dedi. Ev sahibi:
-Hayır, Ya Rasulallah! İzin veririm, dedi."(15)

YEMEK EDEB VE KAİDELERİNİ BİLMEYENE ÖĞÜT VERMEK VE ONLARI ÖĞRETMEK HAKKINDA

Ömer ibn-i Seleme radıyallahu anh'den şöyle dediğini rivayet ettik: "Çocukken, Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem'in evinde büyütüldüm. Elim, tabağın içinde dolaşıyordu. Yemek yerken Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, bana:
- Yavrum! Allah'ın ismini söyle. Sağ elinle ye ve kendi tarafından al, buyurdu."('6) Ve sahih bir rivayet de şöyledir: "Bir defasında Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte yemek yedim. Tabağın her tarafından yiyordum. Bunun üzerine Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem:
- Kendi tarafından ye! buyurdu."
Cebele ibn-i Suhaym radıyallahu anh'den şöyle dediğini rivayet ettik: "(Emevilere karşı hilafetini ilan eden) İbn-i Zübeyr'in tarafın-daydık. Bir sene kıtlığa uğradık. Bize yiyecek veriliyordu. Biz yerken Abdullah ibn-i Ömer radıyallahu anhüma yanımızdan geçiyordu ve:
- Bir lokmada iki hurma yemeyiniz; çünkü Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, bunu nehyetti. Meğer ki adam (din) kardeşinden izin almış olsun, diyordu."(17>
Seleme ibn-i Ekva' radıyallahu anh'den rivayetimize göre, "Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem'in yanında bir adam sol eliyle yemek yiyordu. Ona:
- Sağ elinle ye! buyurdu. Adam:
- Edemiyorum, dedi. Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem: -Edemiyesin. Yapmasına mani olan yalnız tekebbürüdür, buyurdu.
Ondan sonra adam elini ağzına kaldıramadı."*18)

YEMEK ÜZERİNDE KONUŞMANIN MÜSTEHAB OLDUĞU HAKKINDA

Yemek medhi bölümünde gördüğümüz Cabir hadisi burada da söz konusudur.
İmam Ebu Hamid El-Gazalî "El-İhyâ" da şöyle söyledi: "Yemek üzerinde iyi şeyler konuşmak ve salih kimselerin yemek ve diğer hususlarda ilgili hallerini anlatmak, yemek edeb ve kaidelerindendir."

YEDİĞİ HALDE DOYMAYAN KİMSENİN YAPACAĞI VE SÖYLEYECEKLER

İbn-i Harb radıyallahu anh'den rivayetimize göre, "Rasulül-lah sallallahu aleyhi ve sellem'in ashabı:
- Ya Rasulallah! Yiyoruz, fakat doymuyoruz dediler. Rasulüllah sal-lallahu aleyhi ve sellem:
- O halde ayrı ayrı yiyorsunuz, buyurdu.
- Evet, dediler. Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem:
- Birlikte yiyiniz ve Allah'ın ismini zikrediniz, yemeğiniz bereket-lendirilecektir, buyurdu."('9)

BİR HASTALIKLI İLE BERABER YEMEK YİYENİN SÖYLEYECEKLERİ

Câbir radıyallahu anh'den rivayetimize göre, "Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, bir cüzzamlının elinden tutarak kendi eliyle beraber tabağa uzattı ve ona:
- Allah'ın ismiyle ve O'na güvenerek, O'na tevekkül ederek ye, buyurdu."*20'

EV SAHİBİNİN, YEMEKTEN EL ÇEKTİĞİ ZAMAN MİSAFİRİNE VE ONUN DURUMUNDA OLANA:

Bil ki bu müstehabdır. Az da olsa ihtiyaçları kaldığı halde çekildiklerini zannettiği kimselere, hatta karısına da bunu yapması müstehabdır.
Buna delil olarak gösterilecek naslardan bir tanesi, Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem'in açık mucizelerini ihtiva eden uzun bir ha-disde Ebu Hüreyre radıyallahu anh'den yaptığımız rivayettir. Buna göre, "Ebu Hüreyre şiddetle acıkınca yol üzerinde oturdu. Ve kendisini misafirliğe götürmelerini tariz ederek, bu ümidle, yanından geçenlere bazı ayetlerin manalarını sordu... Sonra Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, onları getirmesi için onu suffa ehline gönderdi. Ebu Hüreyre onları getirdi ve Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem hepsini bir kadeh süt ile doyurdu." Hadisi söyleyen Ebu Hüreyre şöyle devam etti: "Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem bana:
- Ben ve sen kaldık, dedi.
- Doğru söyledin Ya Rasulallah! dedim.
- Otur ve iç! dedi. Oturdum ve içtim.
- İç! dedi. Tekrar içtim. Ve ben:
- Hayır. Seni hak peygamber olarak gönderene (Allah'a) yemin ederim, fazlasına yer bulamıyorum, deyinceye kadar bana hep:
- İç! dedi. Sonra:
- Bana ver! dedi. Kadehi kendisine verdim. Allah Teâlâ'ya hamd etti, besmele getirdi ve kalanı içti."(21)

YEMEKTEN ÇEKİLİNCE OKUNACAK DUALAR

Ebu Ümâme radıyallahu anh'den rivayetimize göre: "Rasulüllah saliallahu aleyhi ve sellem, sofrasını kaldırdığı zaman:

Elhamdülillâhi kesîran tayyiben mübâraken fîhi gayra mekfiyyin velâ müveddeın velâ müstağnen anhü rabbenâ.
"[Allah'a çok, temiz ve bereketli hamd olsun. Rabbımız! Karşılık verilemeyen, terk edilemeyen ve müstağni olunamayansın] derdi." (22) Bir rivayette de şöyledir: "Sofrasını kaldırdığı zaman:

Elhamdüliilahillezî kefânâ ve ervânâ gayra mekfiyyin velâ mekfûrin.

"[İhtiyacımızı karşılayan, bizi boyurup kandıran, karşılık verilemeyen ve nimeti inkar edilmeyen Allah'a hamd olsun.] derdi."
Enes radıyallahu anh'den rivayetimize göre, Rasulüllah saliallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Allah Teâlâ, yediğinde, bundan dolayı O'na hamd eden ve içtiğinde de bundan dolayı O'na hamd eden kulundan razı oIur."<23)
Ebu Said el-Hudri radıyallahu anh'den rivayetimize göre: "Rasulüllah saliallahu aleyhi ve sellem, yemekten çekildiği zaman:

Elhamdüliilahillezî et'amenâ ve sekanâ ve cea'alenâ müslimîn. "[Bizi yediren ve içiren ve bizi müslüman eden Allah'a hamd olsun] derdi."

Allahümme at'amte ve sekayte ve ağneyte ve akneyte ve hedeyte ve ahsente felekel hamdü alâ mâ a'tayte.
"(Allahım! Yedirdin, içirdin, zengin ettin, razı ettin, hidayet ettin ve iyilik ettin. Verdiklerin üzerine sana hamd olsun] dediğini işitiyordum."^)
Abdullah ibn-i Amr radıyallahu anhüma'dan rivayetimize göre, "Rasulüllah , yemeği bırakınca şöyle derdi:

Elhamdülillahillezî menne aleynâ ve hedânâ vellezî aşbe'anâ ve ervânâ ve küllel ıhsâni atânâ.
"(üzerimize minnet eden, bize hidayet veren, bizi doyuran, bizi kandıran ve bize her iyiliği ihsan eden Allah'a hamd olsun.]"(28)
İbn-i Abbas radıyallahu anhüma'dan rivayetimize göre, Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Biriniz bir taam yediği zaman" İbn-i Sünni'nin rivayetine göre de: "Allah, kime bir taam yedirirse:

Allahümme bârik lenâ fîhi ve at'ımnâ hayran minhü "[Allahım! Onu bizim için bereketlendir ve bize ondan iyisini yedir] desin Allah, kime bir süt içirirse:

(27) Nesaî ve İbn-i Sünnî.
(28) Ibn-ı Sünni.
(29) Ebu Davud. Tirmizi ve İbn-i Sünnî.

Allahümme bârik lenâ fîhi ve zidnâ minhü. "[Allahım! Onu bizim için bereketlendir ve bize ondan arttır] desin. Çünkü, sütten başka bir şey hem yiyecek, hem içecek yerine geçmez."<29)
Zaif bir isnadla İbn-i Mes'ud radıyallahu anh'den şöyle dediğini rivayet ettik: "Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, bir kaptan içtiği zaman üç kere nefes alır, her defasında Allah Teâlâ'ya hamd eder, »onunda da O'na şükrederdi."'30)

DAVETLİ VE MİSAFİRİN, YEMEKTEN SONRA TAAM SAHİBİNE EDECEKLERİ DUALAR

Sahabi Abdullah ibn-i Büsr radıyallahu anh'den şöyle dediğini rivayet ettik: "Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, babama misafir oldu. Ona yemek ve tulum içinde süt takdim ettik. Onlardan yiyip içti. Sonra hurma getirildi. Ondan yiyor ve birleştirdiği şehadet parmağı ile (orta) büyük parmağı arasında çekirdekleri atıyordu. Sonra bir meşrubat (içecek) getirildi. Ondan içti ve sağ tarafındakine verdi. Babam:
- Bize dua et, dedi.

Allahümme bârik lehüm fimâ razaktehüm vağfir lehüm verham-hüm.
"(Allahım! onlara verdiğin rızkı bereketlendir. Onları affet ve onlara merhamet et] diyerek dua etti."
Salih bir isnadla Enes radıyallahu anh'den rivayetimize göre, "Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, Sa'd ibn-i übade(nin evine) geldi. Sa'd (ona) ekmek ve zeytin yağı takdim etti. Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, yedi sonra:

Eftara ındekümüs sâimûne ve ekele ta'âmekümül ebrâru ve sallet aleykümül melâiketü.

"(Oruçlular, sizde iftar ettiler, iyi kimseler, yemeğinizi yediler ve melekler, size istiğfar ettiler] dedi."(32>
Abdullah ibn-i Zübeyr radıyallahu anh'den şöyle dediğini rivayet ettik: "Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem Sa'd ibn-i Muaz'da iftar etti ve: "Sizde oruçlular oruçlarını açtılar..." dedi."<33> Ben de: Bu iki hadis, Sa'd ibn-i (Jbade ve Sa'd ibn-i Muaz ile ilgili olarak cereyan eden iki ayrı hadisenin ifadeleridir, derim.
Bir adamdan, Cabir radıyallahu anh'ın şöyle dediğini rivayet ettik: "Ebu Heysem ibn-i Teyhan, Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem için bir yemek hazırlayarak onu ve ashabını davet etti. Yemekten çekilince Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, ashabına:
- Kardeşinize karşılık veriniz, buyurdu:
- Ya Rasulallah! Bu nasıl olur? dediler. Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem:
- Bir adamın evine girdikleri, yemeğini yedikleri ve suyunu içtikleri zaman misafirlerin, kendisine dua etmeleri ona karşılık vermeleridir, buyurdu."*3*)

İNSANIN, KENDİSİNE SU SÜT VE BENZERİ BİR ŞEY İÇİRENE EDECEĞİ DUALAR

Mikdad radıyallahu anh'den uzun ve meşhur olan hadisinde şöyle dediğini rivayet ettik: "Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, başını semaya doğru kaldırdı ve: Allahümmeat'ım men et'amenî veskı men sekaanî.
"[Allahım! Bana yediren kimseye yedir ve bana içirene içir]" dedi.<35>
Amr ibn-i Hamık radıyallahu anh'den rivayetimize göre, "Kendisi, Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem'e süt içirdi. Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem:
vAllahümme emtihü bişebâbih. "[Allahım! Onu gen çliğinden faydalandır]" diyerek dua etti. Bu duanın bereketiyle, o •tksen yaşlarına vardığı halde kendinde beyaz bir kıl görmedi."*36)
Amr ibn-i Ahtab radıyallahu anh'den şöyle dediğini rivayet ettik: "Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem su istedi. Ona tahta kadehte %u getirdim. İçinde bir kıl vardı, onu da çıkardım. Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem: ÜJ^İJİ Allahümme cemmilhü. "[Allahım! O'nu güzelleştir]" diyerek dua etti." Ravi: "Doksan üç yaşında iken Amr'ı saçı, sakalı siyah olarak gördüm" dedi."<37)

MİSAFİR BESLEYENE DUA ETMEK VE ONU TEŞVİK ETMEK HAKKINDA

Ebu Hüreyre radıyallahu anh'den şöyle dediğini rivayet ettik: "Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem'e, misafir etmesi için bir adam geldi. Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem'in yanında onu ağırlayacak bir şey yoktu. Onun için (ashabına):
- Bunu misafirliğe kabul edecek birisi yok mu? Allah ona merhamet etsin, buyurdu. Ensar'dan bir adam kalktı ve onu aldı, götürdü.. .

MİSAFİRİNE İKRAM EDEN KİMSEYİ ÖVMEK HAKKINDA

Ebu Hüreyre radıyallahu anh'den şöyle dediğini rivayet ettik: "Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem'e bir adam geldi. Yorgun ve aç olduğunu söyledi. Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, bir hanımına haber önderdi. O: "Seni hak ile gönderen (Allah) a yemin ederim, yanımda sudan başka bir şey yoktur." diye cevap verdi. Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, bir başka hanımına haber gönderdi. O da aynı şeyi söyledi ve bundan sonra haber gönderdiği bütün hanımları aynı cevabı verdiler. Bunun üzerine Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem (ashabına):
- Bunu bu gece kim ağırlayacak? Allah ona merhamet etsin, dedi. Ensardan bir adam kalktı ve:
- Ben Ya Rasulallah! dedi. Sonra misafiri alıp evine gitti. Karısına:
- Bir şey var mı? diye sordu. Karısı:
- Hayır. Çocukların yiyeceğinden fazla bir şey yoktur, dedi. Adam:
- Çocukları oyalayıp uyut, sonra o yemeğe başlayınca bizim de yediğimizi ona vehmettirmek için kalk, ışığı söndür, dedi. Onlar böyle oturdular ve misafir yedi. Adam ertesi sabah kendisine gidince Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem ona:
- Allah, bu gece misafirinize yaptığınızdan hoşlandı ve: "Kendileri zaruret içinde olsalar bile onlan kendilerinden önce tutar ve kendi nefislerine tercih ederler"^39) ayetini indirdi, buyurdu."(40>
Ben derim ki, bu hadis, çocukların zaruret derecesinde yemeğe muhtaç olmadıktan manasında kabul edilir. Çünkü, genel olarak çocuklar tok da olsalar birinin yemek yediğini görünce kendileri de yemek isterler. Koca ve karının yaptıkları ise, muhtaç oldukları yemeği misafire yedirerek onu kendi nefislerine tercih etmelerindendir. Allah daha iyi bilir.

İNSANIN, MİSAFİRİNİ HOŞ KARŞILAMASI, KENDİSİNE MİSAFİR OLDÜGÜ İÇİN SEVİNMESİ VE ONA Bü İMKANI VERDİĞİ İÇİN ALLAH TE-ÂLÂ'YA HAMD VE SENA ETMESİNİN MÜSTEHAB OLDUĞU HAKKINDA

Bir çok yollarla Ebu Hüreyre ve Ebu Şurayh radıyallahu anhü-ma'dan rivayetimize göre, Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Allah'a ve ahiret gününe iman eden, misafirine ikram etsin.'
Ebu Hüreyre radıyallahu anh'den şöyle dediğini rivayet ettik: "Bir defasında Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, evden çıktı. Ummadığı bu vakitte Ebu Bekir ve Ömer radıyallahu anhüma'yı gördü. Onlara:
- Sizi evinizden çıkaran nedir? diye sordu.
- Açlık Ya Rasulallah! dediler. Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem:
- Varlığım elinde olan (Allah)a yemin ederim, beni çıkaran da, bu sizi çıkarandır, benimle gelin! dedi. Ensar'dan birine geldiler. Kendisi evde yoktu. Karısı onları görünce:
- Merhaba ve ehlen (hoş geldiniz) dedi. Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem:
- Filan nerde? dedi. Kadın:
- Bize tatlı su getirmeye gitti, dedi. Bu sırada Ensarî olan zat geldi. Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem ve iki arkadaşına bakarak:
- Allah'a hamd olsun. Bugün, misafirleri benimkinden daha kıymetli olan kimse yoktur, dedi..."<42)

YEMEKTEN ÇEKİLDİKTEN SONRA SÖYLENECEKLER

Aişe radıyallahu anha'dan rivayetimize göre, Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Yediğinizi Allah Teâlâ'yı zikrederek ve namaz kılarak eritiniz ve yediğiniz gibi uyumayınız. Aksi takdirde kalbleriniz katılaşır. "

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp