Yemek İçmek Hakkında

Akşam, yemek hazır olmuş iken, namaz vakti geldiğinde, önce yemeği yeyiniz. Bundan murad, ramazanda iftar yemeğidir. Ramazanda oruçlu olan kimsenin, akşam namazdan evvel iftar etmesinin mendüb olduğuna delildir. Aç olan kimse hakkında sair namazlar da bunun gibidir. (Yemeğin bereketi, önce ve sonra elini yıkamaktadır.) Resül-i Ekrem efendimiz, yemeğe oturduğunda hizmet edenler, su getirelim mi derler. O da, ben ancak namaza kalktığımda su ile emrolundum, buyururdu. Muradı belli ki, ab dest idi. (Yemekten evvel ve sonra el yıkamak, fakirliği giderir ve mürselinin sünnetlerindendir.) (Yemekten önce el yıkamak bir hasene, sonra el yıkamak iki hasenedir.) Resül-i Ekrem Efendimizin yemeği önüne konulduğu va kit (Bismillah) diyerek yemeğe başlar, yedikten sonra da şöyle dua ederdi: (Ey Allahım, sen yedirdin, sen içirdin, sen bana ihsan ettin, hayre eriştirdin ve ihsanına seçtin. Ey Allahım, verdiğine sana hamdü senalar olsun.) (Yemeğinizi soğutunuz, çünkü sıcak yemekte bereket yoktur.) (Sağ elinizle yeyiniz, sağ elinizle içiniz, sağ elinizle veriniz, sağ elinizle alınız, çünkü şeytan sol eliyle yer, sol eliyle içer, sol eliyle verir, sol eliyle alır.) (Biriniz içtiği vakit, bir solukta içmesin.)

Resul-i Ekrem Efendimiz, su içerken kabın dışında üç kere soluk alır, her birisinde besmele okur ve içmesi bittikten sonra Allaha şükrederdi. (Bardağı azından uzaklaştır, sonra nefes al.) (Suyu emerek içiniz. Nefes almadan birden, ağız dolusu iç meyiniz.) (Ayakta dururken su içen, içtiği suyun karnında ne olduğunu bilse, içtiği suya kusar.) (Ellerinizi yıkayınız, sonra suyu avucunuzla içiniz. Elden daha temiz su kabı yoktur.) (Bereket, yemeğin ortasına iner, etrafından yeyiniz, ortasından yemeyin.) (En iyi yemeğiniz, ateşte pişendir.) (Pişmemiş soğanı yemeyiniz.) (Sarımsak, soğan yiyen bizden çekilsin, mescidimizden de çekilsin, evinde otursun.) Sarımsak, soğan ile murad, İmam-ı Buharinin rivayetindeaçık olduğu üzere çiğleri yani pişmemiş ve kokusu gitmemiş olanlarıdır. Fena kokulu yiyeceklerin hepsi sarımsağa dahil dir. B

enaenaleyh pırasanın ve bilhassa sigaranın da bunlara dahil olduğunda şüphe yoktur. Bazıları verem ve frengi gibi tiksintili hastalıkları yara ve çıban sahiplerini ve ayağı kokanları bu mes'elede soğan, sarımsak yiyene ilhak etmişler, bazıları daha ileri giderek balıkçı, çöpçü ve kasap gibi bulaşıklı olanlara hükmü teşrnil etmişlerse de bunların özürleri doğan,sarımsak yiyen gibi ihtiyari olmadığından, ulemadari birçokları hükmün böyle genişletilmesini muvafık bulmamışlardır.Mescidle murad, namazgah ve her ibadet mahallidir,mescid-i nebeviyyeye mahsus değildir. Yalnız kılan da cemaatle kılan gibidir. Çünkü namaz kılandan etrafında bulunan rnelaike-i kirarn müıeezzi olur. Şu halde namaz kılacak olanya sarımsak, soğan yemiyecek, yahut yemişse kokusunu giderecek, giderineeye kadar namaza durmayacak, kazaya kalacak olursa ancak o vakit farzı terketmiyecek, bizzarür koku ile beraber kılacaktır.