İtikâf

İtikaf sünneti müekkededir. (Sünneti müekkede Peygamberimizin çoğunlukla yapıp bazı vakitlerde terk ettiği sünnettir. Bu sünneti yerine getiren sevap kazanır terk eden ahirette kınamaya müstehak olur.) Zira Peygamberimiz Medinei Münevvere'ye teşrif ettiklerinde mübarek ömürlerinin sonuna kadar Ramazanı Şerifin son on gününde itikâfa devam etmişlerdir. Ata (r.a.) Hazretleri itikafta bulunan kimsenin hali mühim bir ihtiyacı için zengin bir kimsenin kapısında oturup, "benim ihtiyacım görülmeden bu kapıdan ayrılmam." Diyen kimsenin haline benzer. İtikafta bulunan bir kimse de Allahu Teala'nın kapısında oturup o ihtiyaç sahibi gibi beni yargılamadıkça buradan ayrılıp gitmem diye tazarru, niyaz etmektir. Bu ise amellerin en şereflilerindendir.

İtikaf, cemaatle beş vakit kılınan bir mescidde itikaf niyetiyle durmaktır. Ifirkekler için) Zira peygamberimiz:

"İtikaf kendini mescide hapsetmektir."

İtikafın en az müddeti İmamı Azam'a göre bir gündür. Ebu Yusuf‘a göre bir günün çoğudur. İmamı Muhammed'e göre bir saattir.İtikaf üç kısıma ayrılır:

1. Lisan ile kayıtlanan itikaf vaciptir. Yalnızca vacip olan itikafta oruç tutulması şarttır.

2, Ramazanı şerifin son on gününde yapılan itikaf, kifayet yoluyla bir sünneti müekkededir.

3, Başka bir zamanda ibadet ve taat niyetiyle yapılan bir mescidde bir müddet yapılan itikafda müstehabtır.

Kadının itikaf yeri evının mescidinde yani evinin bir köşesinde yapar. Fakat itikafta iken adet görürse itikaftan çıkar. Mescidde bulunan kimse ancak insan haceti için yani büyük küçük abdest bozmak için çıkar. Cuma günü sünnetleriyle beraber Cuma namazına yetişebilecek vakitte çıkar. İtikafta bulunan kimse mescidden bir saat çıkmakla itikafı bozulur. İtikafta bulunan kimse yer içer. Satılacak alınacak eşya mescide getirilmeden iıikafta bulunan kimsenin alış veriş yapması caizdir.

İtikafta bulunan kimseye cinsi münasebet ve cinsi münasebete davet edici şeyler haramdır. İtikatlı kimsenin susması ve hayır sözünden başka söz söylemesi mekruhtur. İtikâfa başlamakla itikâf lazım olur. Yani bir kimse itikâfa başlayıp bir gün tamam olmadan itikâftan çıksa o günün kazası lazımdır. Bu mübarek günlerde böyle ibadetleri fırsat bilip değerlendirmek gerektiğini unutmayınız.