İsm-i A’zam

1 - Abdullah bin Büreyde, babasından şunu rivayet etmektedir: Peygamberimiz (s.a.v.) bir adamı şöyle derken işitti:

Allahümme Inni es'elüke inni eşhedü enneke ente'Ilahü la ilahe illa ente'l-ehadü's-samedü'l-lezi Iem yelid ve lem yüled ve lem yekünlehü küfüven ehad.

Bunu okuyan şahsa şöyle söyledi: Allah'tan öyle bir isimle dilekte bulundun ki, o isim ile Allah'tan istenirse muhakkak verir. Kendisi ile dua edince, Allah duayı kabul eder.

Duanın manası: «Allah'ım, ben senden istiyorum. Ben şahidlik ederim ki, sen öyle bir Allah'sın ki, senden başka ilah yoktur. Sen Ehadsın, Samed'sin, doğmamış ve doğurulmamışsın, ve hiçbir şey sana denk olamaz. II

2 - Esma binti Yezid (r.a.) 'den rivayet ediliyor ki, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Allah'ın ism-i a'zamı şu iki ayet-i celilenin içindedir:

Ve ilahüküm ilahün vahıd, La ilahe illa hüve'r-rahmanü'r-rahim. Elif - lam - min Allahü la ilahe illa hüve'l-hayyü'l-kayyum.

Mfına-yı şerifleri: «İlahınız bir olan Allah'dır ki, On'dan başka ilah yoktur. Rahman ve Rahimdir. Elif - lam - mim. Allah ol bir Allah'dır ki, O'ndan başka ilah yoktur. Hayy ve Kayyüm'dur.»

3 - Enes (r.a.) Peygamber (s.a.v.) Efendimiz Hazretleri ile mescidde oturuyorlardı. Bir adam da namaz kılıyordu. Namazdan sonra şöyle dua etti:

Allahümme inni es'elüke bienne leke'l-hamde la ilahe illa ente'l menuanti bediu's-semavatl ve'l-ardı yaze'l-celali ve'l-ikrami ya Hayyu ya Kayyüm.

Manası: «Allah'ım, ben muhakkak senden isterim. Muhakkak ki. hamd sadece senin içindir. Hannan ü Mennan olan senden başka ilah yoktur, Sen yer ve göklerin yaratıcısısın, ey celal ve ikram sahibi, ya Hayy u ya Kayyüm.» Peygamber aley hisselam buyurdular ki: «Yemin ederim ki, bu adam Allah'ın o büyük ismi ile dua etti ki, bu ismi ile kendisine dua edildiği zaman Allah kabul eder, bir şey istenildiği vakit de verir.»

1 - Yabedia's-semavati ve 'I-ardı ya zel-celall ve'l-ikram. Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdular ki: Rabbimden, kendisiyle dua edildiği zaman dua kabul olunan ismi azamı bana göstermesini istedim, bu ismi azamı semadaki yıldızlara yazılı olduğu halde bana gösterdi.»