El-Mâlikü'l Mülk İsmi İle Hakka Münacat

El-Mâlikü'l Mülk İsmi İle Hakka Münacat : Üstünde olduğumuz mülk, lütfettiğin inayettir, Verdiğin mülke tapanlar, hep erbâb-i denâettir Mâlikü'l-mülk'sün İlâhî; sensin tek sahibi mülkün; Verdiğin mülk de can gibi, geçici bir emânettir... Yârabbi... Senindir tek hükümranlık, Son senindir, ilk senindir... Ne varsa yerde ve gökte senindir tasarruf hakkı, Dilediğine verirsin, dilediğinden alırsın, Mâlik sensin, mülk senindir... Senin vermediğine veremez kimseler Yârab, Alamaz kimse elinden senin verdiklerini, Dilediğine verirsin geçici bir hükümranlık, Dilediğine açarsın o sonsuz göklerini... Ebedî hükümrân sensin, kullarınki bir anlık. Açılınca gönül gözü, Kalkınca gözlerden perde; Genişleyince ufku verdiğin idrâkin, Biliriz her şey senindir gökte ve yerde, Yine de kapılırız cilvesine nefsin, Bir gözümüz gökte, bir gözümüz yerde... Deriz ki gaflet ile, mal yongasıdır canın, Kapılırız işvesine seyreden nazlı zamanın; Deriz ki bizim olsa Şu saray, şu yalı, Bilmeyiz ki bu dünyada bizleriz mülkün hamalı, Kim götürmüş son seferde Kendinin sandığı malı?.. Yâ İlâhî sen koru doymayan gözden bizi, Eyleme gönlümüzü nefsin arzusuna râm, Helâlinden nâsib eyle, az olsun; Verdiğin çokluk içinde gizlenmesin tek haram... Yâ İlâhî, niceleri hükümrân eyledin, Verdin tasarrufuna güneş batmayan ülke... Tahtı havada seyreden hazreti Süleyman'ın, Kırk yıl sürdü saltanatı. Mâlikü'l Mülksün Yârab; bize lütfet kanâati, İstemeyiz kırk senecik Süleyman olmayı mülke.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp