Duanın Kabulüne Mani Olan Haller

Duanın Kabulüne Mani Olan Haller :

Kalbi ifsad eden ve öldüren şeyleri burada zikredelim. Ta ki onlardan korunmak mümkün olsun. Zira hastalık bir sonuçtur. Binaenaleyh, bunun sebepleri bilinirse korunmak ve tedavi de mümkün olur. O halde burada karşımıza iki şey çıkıyor:

1- Kalbi ifsad eden şeyler nelerdir?

2- Kalbi öldüren şeyler nelerdir?

Bunları da öğrenme zarureti vardır. Zira bu haller duanın kabulüne manidir, Hasan-ı Basri (ks.) şöyle buyurmuştur:

"Hiç şüphe yok ki kalpler altı şeyden dolayı fesada uğramışlardır (bozulmuş, hastalanmış ve harap olmuşlardır). Bu altı şey ise şunlardır:

1- Tevbe ederim ümidiyle günah işlemeye devam etmek,

2- İlim tahsil etmek ve fakat bu ilimle amel etmemek,

3- Amel edilmesi halinde ise ihlâstan mahrum olmak ve uzak kalmak,

4- Allah'ın nimetlerini yemek içmek ve fakat şükrünü terk etmek, hatta yokluktan ve darlıktan dem vurmak

5- Allah'ın taksimatına razı olmamak ki bunda gizli bir haset hali mevcuttur.

6- Ölüleri defnetmek ve fakat bundan ibret almamak."

İşte bu altı hal ki özet olarak;

a. Tevbe ederim ümidiyle günah işlemeyi alışkanlık haline getirmek,

b. İlim öğrenip gereğini yapmamak,

c. Yapsa bile bunda gayri samimi olmak bir nevi şahsiyetsizliği ve küçüklüğü doğurmaktadır.

d. Allah'ın taksimat ve tahsisatına razı olmamak aç gözlülüğü, kanaatsizliği ve hatta gerçek manada inançsızlığı doğurur.

e. Ölüleri defnettikten sonra bundan gerekli ders ve ibreti almamak Ölüm sonrası hayat için gerekli hazırlığa girişmemek gibi bir pişkinliktir ki bu daha çok kişiyi kendisiyle yüzleşmekten ve gerçekle karşılaşmaktan uzaklaştırır.

Binaenaleyh, bu altı çeşit hastalıkla illetli olan insan, kalben ve ruhen hasta, psikolojik bakımdan rahatsız, huzursuz ve dengesiz olduğundan, kulluğundan, zikir ve ibadetlerinden feyiz alması mümkün olmadığı gibi fert, aile ve toplum hayatında da huzursuzluk yumağıdır.

Allahım teyakkuz hali versin! Âmin...

İbrahim b. Ethem (ks.) hazretlerine bir topluluk tarafından yukarıda zikri geçen Bakara suresinin 186. ayet-i kerimesinden soruldu.

Bu ayet-i kerimede Allah Teâlâ buyuruyor ki:

"Ey kullarımı Bana dua ediniz ki duanızı kabul buyurayım."

"Ey hazret! Bizler bu ayet-i celileye uyarak dua ettiğimiz halde Allah bizim dualarımızı kabul buyurmuyor. Acaba bunun sebebi nedir?"

İbrahim b. Ethem kuddise sırruhu'I-ali hazretleri cevaben şöyle buyurdular:

"On şeyden dolayı kalpleriniz manen ölmüştür:

1. Allah'a inandığınız ve O'nu bilip tanıdığınız halde O'nun hukukunu eda etmiyorsunuz emirlerini yerine getirip yasaklarından sakınmıyorsunuz,

2. Allah'ın kitabı olan Kur'an'ı okuyorsunuz, fakat onun hükümlerini yerine getirmiyorsunuz,

3. Şeytanın, düşmanınız olduğunu iddia ediyorsunuz, ama onunla karşılıklı dostlukta devam üzeresiniz ve devamlı uyum içerisinde olup kendisine muhalefet etmekten kaçınmaktasınız,

4. Resülullah sallallahu teala aleyhi ve sellem'i sevdiğinizi iddia ediyorsunuz, ama eserini ve sünnetini terk ediyorsunuz,

5. Cenneti sevdiğinizi iddia ediyorsunuz, fakat sizi cennete götürecek işleri ve amelleri yapmıyorsunuz,

6. Cehennemden korktuğunuzu iddia ediyorsunuz, fakat günah işlemeyi bırakmıyorsunuz,

7. Ölüm haktır diye inanıyor ve iddia ediyorsunuz, ama ölüm için hiçbir hazırlık yapmıyorsunuz,

8. Başkalarının ayıplarıyla meşgul olmak, kendi ayıp ve kusurlarınızı görmenize ve kendinizle hesaplaşmanıza mani oluyor,

9. Allah'ın ihsan ettiği rızıkları yiyorsunuz, fakat O'na şükür etmiyorsunuz,

10. Ölülerinizi defnediyorsunuz, fakat bir gün sıra bize gelecek diye düşünüp ibret almıyor ve kendinize çeki düzen vermiyorsunuz."

Binaenaleyh, böyle hareket edenler kalben ve manen ölü hükmünde olduğundan bu halden dönmedikçe Allah onların dualarını kabul etmez. O halde bunlardan tedavi olup yukarıda zikredilen duanın kabul edilmesinin şartlarından olan manevi hayat sahibi, temiz ve selim olan bir kalbe sahip olmak gerekiyor. İşte bu şartları kendinde toplayan kulunun Cenab-ı Hak duasını kabul buyurur.

Binaenaleyh, selim ve diri bir kalp gerek.İşte böyle olan kulun Cenab-ı Hakk‘a tazarrü ve niyaz edip kalben de Cenab-ı Hakk‘ın kaza ve kaderine razı ve teslim olması evladır.Zira bu hal kulu rıza makamına ulaştırır.

Nitekim bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur:


"Hazer (kaçınmak, sakınmak) kaderi def edemez. Velâkin (salihlerin yaptığı) dua gelmiş ve gelecek olan bela ve musibetleri def etmeye ve kaldırmaya sebep olur. Öyle olunca, ey AIlah'ın kulları dua ediniz!"?

Nitekim şöyle denilmiştir: "Ricalin himmeti dağları kaldırır ve yerinden oynatır!"

Ey salik, yukarıda arz etmeye çalıştığımız şart ve sebeplere riayetle dua etmeye çalışalım. Umulur ki rıza-yı Bari'ye nailiyetle duaları makbul olan zümreye Cenab-ı Hak bizleri de kere men dahil eder, inşaallahu teala.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp