Dua-i Rasihıyn

Dua –i Rasihıyn

(Rabbena la tüziğ kulubena ba’de iz hedeytane ve heb lena min ledünke rahmeten inneke entel vehhabü.)

«Ey rabbimiz, bizlere hidayet buyurduktan sonra kalbIerimizi haktan saptırma. Bize kendi tarafından bir rahmet ihsaneyle. Şübhe yok ki, sen en çok bağışlayansın.» (8)

Bu ayet-i kerime rasıhların duasıdır. Rasıh''m lügat manası; menfaat verici, ilimlerde kemal bulmuş olan müslümanların alimlen ve dinine sadık kimseler, .lemektir. Çoğulu Rasihıyn''dir.

Azizmüslümanlar; işte böyle mü''minler rablerine yönelerek, haşyede duada bulunur ve Cenab-ı Allah''a sığınırlar. Bu mübarek dua ayet-i kerimesi, rasihıyn''dan olan mü''minlerin

Cenab-ı Allah''tan rahmet ve hidayet, Iütuf ve ihsün. taleb ederek ne şekilde tazarru'' ve niyaza devam ettiklerini göstermekte ve bizlere de bir dua nümünesi, bir yalvarış örneği olmaktadır.

Bu'' mübarek dua ayet-i kerimesiyle bu şekilde yalvaran, yani :

«Ey rabbimiz! Bizlere hidayet buyurduktan, bizleri İslam dinini kabül etmeye, muhkem ''ve müteşabih ayetlere inanmaya muvafık ettikten (sonra kalblerimizi haktan saptırına!) Bizleri doğru yoldan ayırma. Amellerimizi rızana muvafık eyle. Rızana muhalefet etmekten bizleri sen muhafaza buyur. (Ve bize

kendi tarafından bir rahmet ihsan eyle!) Bizleri nail olduğumuz hidayette ve müşerref olduğumuz imanımlZda sabit kılmakla bizlere lütfet, kusurlanmızdan dolayı bizlere mağfiret buyur. (Şübhe yok ki, sen en çok bağışlayansın.) Ya İlahi! Rica ettiğimiz, istediğimiz şeyleri lutfen ve keremen Ihsan ederek

bu dualarımızı kabül et, bizleri hidayetten, rahmetinden mahrum bırakma!»

Diye dua eden.vrasihıyn unvanını almış olan mü''minlerin bu şekilde ve bu suretle dua etmelerinden biz Müslümanlar da örnekalıp hisseyab olmalıyız. Vebilmeliyiz ki; insanlar daima havf ile recadan ayrılmamalı, hiçbir kimse kendi ibadetve taatine güvenmemelidir. Aynı zamanda ümidsizliğe düşerek

Cenab-ı Allah''ın merhametinden ve hidayetinden ümidini de kesmemelidir. Zira şurası iyice bilinmektedir ki; geçmiş zamanlarda nice kimseler alim, fazIl, abid, zahid ve. ehl-i takva dan olduklan halde sonradan nefislerinin hevasına tabi olarak dünyevi menfaatler peşinde koşmuşlar ve doğru yoldan çıkarak hidayetten aynlmışlar; nice kimseler-de zaman zaman nefs-i ernmarelerinin enva-i. çeşit günahlarını Irtiküb ettikleri halde sonradan Cenab-ı Allah''ın rahmet ve hidayetirıe mazhar olmuşlar, yaptıkları bütün kötülüklerden nadim ve pişman olarak tevbe ve istiğfar etmişler, artık dini ve dünyevi işlerin bir nizam ve intizam peyda ederek vazifelerini güzelce ifa meye muvaffak olmuşlar ve sonunda hüsn-i hatimeye mazhar olmuşlardır.

Aziz müslümanlar; bu. bahsettiklerimiz, bütün ,tarih boyunca meydana. gelen ve herkesin okuyup gördüğü ve bildiği hadiselerdir. İşte bizler de bu hadiselerden ibret almalı ve yukarıdaki kıymetli ve çok mübarek dua ayet-i kerimesinden örnek alarak Cenab-ı Allah''a yalvarmalı, dua etmeli, niyazda bulunmalıyız. Cenab-ı Allah''ın havfinden emin olmayıp rahmetin den ümidimizi kesmemeliyiz. Nitekim Peygamber-i Zişan Efendimiz (S.A.V.) :

(Allahümme ya mukallibel kulubi vel ebsar sebbit kulubena ala diynike.)

diye dua ederdi. Yani: «Ey kalbleri, gözleri tebdil ve tağyir eden Allah''ım! Bizim kalblerimizi senin diniri üzerinde ''sabit kıl

Aziz müslümanlar; bu dua ne kadar büyük ve mühim bir duadırl ''Bizler için bir ibret nümünesidir. Düşünelim o büyük, o kıymeti zatı ki, bütün bu varlık onun yüzü suyu hürmetine yaratılmıştır. O, bu şekilde dua ederse, bizler bu günahkar halimizle ne yapalım? Cenab-ı Allah''ın korkusundan nasıl emin olalım? İ şte bu mübarek ayet-i kerimeden ve Peygamber Efendimiz''in bu kıymetli dualarından örnek alarak bizler de dua etmesini ve Allah''a yalvarmasını bilelim. Cenab-ı Allah cümlemizi Iridayerte, kılıp rızasına muvafık arnel işleyen kullarından eylesin. Amin