Kova Burcuna Dair

Kova Burcuna Dair :

Doğarken

Doğanın, beyaz örtüsüne sımsıkı sarıldığı günler. Kış bütün şiddetiyle devam etmektedir. Bir önceki ayda yazın yorgunluğu atılmış, artık anlatılacak masal veya hikaye de kalmamıştır. İnsanlar ya hareketsiz bir şekilde somurtup otururlar, ya da yeni heyecanlar, yeni uğraşlar aramaya başlarlar.Kimisi kızak yapıp kayar, kimisi kardan adam oluşturmaya çalışır, kimisi kartopu oynar. Bazısı ise eline geçirdiği aletlerle bir şeyler icat etmeye veya ileride işine yarayacak araçlar yapmaya çalışır.

Bu karda kıyamette zor durumda kalan varsa yardıma koşulur, tabii metropoller dışındaki yerleşimlerde.Tam da karnavalların yapıldığı bu günlerde bir bebek doğar; zeki mi zeki, akıllı mı akıllı.Daha bebekken bir yerlerden kaymaya, kuytu bir yerlere gizlenmeye başlayacaktır. Bebek odasında içine girebilecek büyüklükte çadır veya benzeri bir yer hazırlayın, kayabileceği oyun grubu kurun, sizi rahatsız etmeden oynayacaktır. Ve gördüğü her şeyi taklit edecektir, iyi veya kötü.

Büyürken

Çok erken yaşta, daha bir iki yaşlarındayken akılla buluşurlar. Bununla birlikte kendilerini bir başka zamandan, bir başka dünyadan bu güne ve bu yere yanlışlıkla düşmüş gibi hissettiklerinden olacak, çevrelerine adapte olmaları, insanlarla uyumu yakalamaları güçtür.Sıklıkla bir başka diyara gitme arzusu duyar, sürekli terk edilme korkusu yaşarlar. Ya anne babası kendisini bırakıp giderse bu yabancı dünyada ne yaparım diye düşünürler sanki. Bu nedenle annesi ve babası, küçük Kovaya şefkatle ve fakat bilinçli olarak yaklaşmalı, "Daha çocuk, ne anlar ki!.." demeden onunla büyük bir insan gibi konuşmalı, çok mecbur kalmadıkça başkalarına bırakıp bir yerlere gitmemelidir.Yüzyıl sonrasından bugüne zaman yolculuğu yapmış bir çocuğu düşü nün, ya da elli yıl öncesinden.

Eğer Kova çocuğuna anlayışla ve bilinçli bir dikkatle yaklaşılır ve bu dünya ile uyum sağlaması başarılabilirse, daha çocuk yaşta yardımsever bir dâhi yetiştirilmiş olacaktır. Çocuk Kovalar, artık taklit dönemini bitirir, her olayın, her hareketin veya kendisine öğretilen her bilginin sebebini öğren mek ister. O ezberlemeyecek, deneyerek veya deneyler yaparak öğrenecektir

Eğer Kova çocuğuna anlayışla ve bilinçli bir dikkatle yaklaşılır ve bu dünya ile uyum sağlaması başarılabilirse, daha çocuk yaşta yardımsever bir dâhi yetiştirilmiş olacaktır.

Ancak küçük Kovanın dalgın davranışları, sakarlığı ve kolaylıkla tehlikeye atılabileceği dikkate alınarak koruma altında tutulmalıdır. Ancak baskı altına alınmamalı, bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlanmamalıdır.

Dünyaya Geliş Amacı

Kovanın dünyaya geliş amacı, doğruları önceden görerek geleceği bugüne taşımak, bunu yaparken bağımsız kişi bireyselliğini ön plana alarak doğru bildiği yolda gerekirse tek başına devam etmektir.Kova insanı için "Elli yıl sonrasını yaşar." denilir. Bu nedenle bugünün insanının farkına varamadığı gerçekleri, olayları görebilme yeteneğine sahiptir. Ancak bunu başarabilmesi için, içinden doğan ışık karşısında apışıp kalmaması ve toplumun, kuralların, formüllerin etkisinden kurtulması, olması gerektiği gibi olması gerekir.
"Baskıya diren, taviz verme, kendi yolunu seç." Kovada, bunun üstesinden gelebilecek saf akıl (deha), inatçılık ve başkalarının alaycı tavırlarına aldırmazlık gibi özelliklerde bulunmaktadır.

Ancak Kovalar, sırf karşıt olmak uğruna farklılık sergilemek yanlışına ve flaşına düşebilir. Ya da gelecekteki olayları hissetmesi karşısında şaşırıp, NE OLDU uğunu anlayamadığı için donma psikolojisi içine girerek durağan hale dönüşebilir. Toplumun ve özellikle sevdiklerinin baskısına direnemeyen ve onların kurallarıyla oynamaya başlayan Kova, yine de farklılığını ortaya koyabilmek için tuhaf davranışlar ve aykırı giyim tarzları geliştirdiğinde ko-medyen durumuna düşecektir.

Takımyıldızıyla Kova

Kova takımyıldızı, ekliptik üzerinde Oğlak takımyıldızının solunda ve Balıklar takımyıldızının sağında yer alır. Hatta Kova takımyıldızının bir bölümü, Oğlak takımyıldızı boylamına girmiştir. Belki bu nedenle Oğlaklar gibi otoriter ve katı olabilirler.
Aynı göksel meridyen üzerinde Kanatlı At'ın bir bölümüyle Tay, Kertenkele, Kral, Güney Balığı ve Turna takımyıldızları bulunmaktadır. Belki de bu yüzden bağımsızlıklarını korudukları sürece bir kral veya kraliçe, bağımsızlıklarını yitirdiklerine ise kertenkeleye dönüşebilirler. Kadınları turnalar gibi süslü ve göz alıcıdır.Kova takımyıldızında parlak yıldız bulunmamaktadır. Bu nedenledir ki Kovaları yönetim kademelerinde göremezsiniz. Toplumsal hayatta da ön plana çıkmazlar. Önemli iki yıldızı SA'DA'L-MELİK (Kralın gözdesi, Kralın kutlu yıldızı) ve SADA'L-SUUD (Mübarek yıldızların en kutlusu) adlı yıldızlardır.

Yıldızların oluşturduğu şekil, elindeki kovadan su saçan bir genç olarak hayal ve tasvir edilmiştir.Yıldızları sönük olmakla birlikte, takımyıldızı önemli kılan başka özellikler vardır. Bu parselde iki adet küresel yıldız kümesi, Satürn Bulutsusu ve Sarmal Bulutsu bulunmaktadır. Sarmal Bulutsu içinde ise Beyaz Cüce vardır.

Ayrıca bu parselde iki önemli meteor yağmuru izlenmektedir. Bunlardan ETA EOUARİDLER meteor yağmuru Mayıs ayının ilk günlerinde, DELTA AKURİDLER meteor yağmuru ise Temmuz ayının son günlerinde gerçekleşmektedir.

Para Tutukusu

Kovalarda garip bir biçimde paraya sahip olma tutkusu vardır. Neredeyse Boğalar ve Akrepler kadar parayı severler.Boğalar sahip olmak için sahip olmak, Akrepler ise gücü elinde bulun-durmak için para biriktirir, Kovalar ise lüks içinde yaşayabilmek için. Bu yönüyle Kovalar, karşıt burçları Aslan insanlarına benzerler. Anuıt Aslanlar daha çok çalışarak para kazanmak isterken, Kovalar fazla ef
Deli ya da Dâhi

Uzaktan bakınca deliye benzettiğiniz Kovalar, bir dâhidir aslında. I<ı bebekliğinden itibaren yeni şeyler keşfeden, olmadık şeyler icat eden bit akla sahiptirler.Belki onlar, gelecek zamanın gelişmiş aklının kendilerine hediye edildi ği insanlardır. Bu akıl aynı zamanda düş gücüyle takviye edilmiştir.

Sessiz, sakin, silik gibi görünseler de deha derecesindeki akıllarında aniden bir ışık parlar ve "buldum!" diye bağırırlar. Arşimet'in de Kova olduğu rivayet edilir. Büyük ihtimalle Jul Verne de bu gruptandır.
Sessiz, sakin, silik gibi görünseler de deha derecesindeki akıllarında aniden bir ışık parlar ve "buldum!" diye bağırırlar. Arşimet'in de Kova olduğu rivayet edilir. Büyük ihtimalle Jul Verne de bu gruptandır.

Uzaktan bakılınca deli sanmanız size benzememesi nedeniyledir büyük ihtimalle. Ya birbiriyle hiç ilgisi olmayan rengarenk giysileri vardır üzerlerinde, ya da davranışları size benzememektedir. Aykırı davranışlarıdır sizi bu fikre iten. Saçlarını uzatır kimisi veya tümüyle kestirirler, on gün sakallarını kestirmez, sonra tıraş olurlar. Herkes dar kravat takarken onlar en genişini seçer veya tersini yaparlar. Beğenmedikleri bir kurumda, sırf özgürlükleri biraz kısıtlandığı için genel müdürlük makamından istifa edip limon satarak geçimlerini sağlamaya çalışabilirler.

Münasebetsiz

Hain astrologa göre Kovalar münasebetsiz. Kelimenin düz anlamını alırsanız "ilişkisiz, iletişimsiz" manasına gelir. Sınırlı sayıdaki dostlarıyla sohbet-lerini konu dışında tutarsanız gerçektende toplumla uyum içinde yaşamak onlara zor gelir. Onların kurallarına uyacaksın, üstelik de gülümseyeceksin. Bir Kova için bu, olacak iş değildir.

O, kendi kurallarıyla yaşamak ister. İnsanlarla uyum sağlamanın kendi kendisiyle uyumsuzluğa yol açacağından, özgürlüğünün kısıtlanacağından, farklılığının ortadan kalkacağından korkar ki haklıdır.Bu durum aynı zamanda Kovayı, münasebetsiz, yani pişmiş aşa su katan, alışkanlıkları sorgulayan, bizi "Ne güzel yaşayıp gidiyorduk..." rahatlığından uzaklaştırıp "Galiba bir şeyler yanlış gidiyor..." düşüncesiyle huzursuz eden, garip biri yapar.

Yusuf, başbakanın isimsiz yardımcısıdır. Hem halkla, hem de yönetim kademeleriyle başkanı arasında koruyucu tampon görevi yapmakta, başkan acı duymadan, başkan sıkıntıya düşmeden problemler çözümlenmektedir. Çoğu küçük problemlerden başkanın haberi bile olmamaktadır. Ancak kıymeti de yeterince bilinmemektedir. O gün Kova arkadaşının münasebetsizliği üstündedir yine. Yusuf'a der ki: "Hani ayakkabının içine bir deri yayarlar, alttaki çiviler ayağınızı acıtmasın, kanatmasın diye. İşte sen başkanla halk, başkanla çalışanlar arasında bu derinin görevini yapıyor, eziliyor, yıpranıyorsun.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp