Aslan Burcuna Dair

Doğarken

Bütün haşmetiyle yaz ortası. Yakıcı lnr güneş, sımsıcak havalar. Böğürtlenler olgunlaşır, başaklar dolgunlasın İnsanlar ya denize koşar, ya da gölgelik yerlere kaçar. Artık güneş dünyaya sözünü daha fazla dinletmekte, gücünü daha fazla göstermektedir.O günlerde tombul, ateş parçası gibi bir bebek doğar; sanki güneşten yanmış, içi güneşle dolmuş gibi. Hızlı kavrayan, hareketli ve sıcacık. Bebek-ken bile taklit yeteneğine sahip.

Büyürken

Sıcakkanlı, duygusal, özgüven dolu, güçlü, enerjik, atılgan bir çocuk. Çevresiyle kolaylıkla iletişim kurar, kendisiyle ilgilenilmesini sağlar. Kendilerine aşırı saygı duyduklarından, başkalarının da kendisine aynı derecede saygı duymasını beklerler. Onlar birer drama ustasıdırlar, duygularını ve düşüncelerini anlatırken abartılı davranırlar. Bir yanlışını düzeltecekseniz gururunu kırmadan başarmalısınız bunu.
Aslanlar çocukken bile ev halkını yönetmeye başlayabilirler. Büyüdük-lerinde acımasız bir tiran haline dönüşmemeleri için doğru ile yanlışın öğ-retilmesi gerekir. Ancak aşırı baskı ve sınırlamalar da isyan etmelerine ve duvarları zor kullanarak yıkmalarına sebep olabilir.
Okul hayatında genellikle sınıf başkanıdırlar, arkadaşları arasında da reis veya kral ya da kraliçe. Onları yönetilen olarak düşünmek zordur. İkizler çocuğu kadar olmasa da güçlü bir zekaya sahip oldukları için kolaylıkla öğrenir ve başarılı olurlar.

Dünyaya Geliş Amacı

Aslan burcu insanı, sanki kendisini ortaya koymak için dünyaya gelmiştir. O, insanın gündüz yönüdür. Her şey apaçık ortada olmalı, gizli saklı hiçbir şey kalmamalıdır. Ne kendi içsel dünyasında, ne de dış dünyada. Güne:, gibi tüm aydınlığını, sıcaklığını ve enerjisini ortaya kor ve tepki bekler. Verilen tepki onda yeni tepkiler meydana getirir; ister alkışlayın, ister yuhalayın.Hani bazen içimizden geldiği gibi davranmak, aklımıza eseni yapmak isteriz ya, işte bu Aslan yönümüzdür. O, böylelikle karakterini geliştirdiğine, kendisi olduğuna inanır. Aslan insanı bir sahne oyuncusudur ama kendisini oynar. Ve üstlendiği rol yaratıcı, senaristin sınırlamalarından uzak, düş gücünü harekete geçirici olmalıdır.
O bugünü yaşamak ister, dopdolu, dipdiri, şaşaalı. Dünü unut, yarını boşver. Ancak o, yaratıcılığını ortaya koyabilmesi için alkışlanmalıdır. "En büyük benim" duygusunu verin, başaramayacağı şey kalmasın. Ancak bu, aynı zamanda Aslanı bekleyen tuzaktır. Onuru gurura, gururu kibre dönüştükçe, Aslan çevresini kaybeder ve herkesin ister istemez acıdığı biri haline dönüşür.

Takımyıldızıyla Aslan

Ekliptik üzerinde Yengeç'le Başak takımyıldızları arasındadır. Başucun-da (üst doğrultuda) Küçük Aslan ve Büyük Ayı, alt doğrultuda (ayakucun-da) ise Altılık, Kupa, Su Yılanı, Yelken ve Bukalemun takımyıldızları yer almaktadır.Aslan insanının kafasında cevaplandırılmamış bir yığın soru, çözülmeyi bekleyen bir dolu problemvardır. Bu problemleri çoğunlukla elindeki orakla (güçle, silahla), bazen de parlak aklıyla çözmeye çalışır. Bu nedenle de dostlarından çok düşmanları vardır.

Çıplak gözle kolaylıkla görülebilen yıldız sayısı on civarındadır. Altı yıldız sola (doğuya) doğru kaçmaya çalışan iri bir fare görünümündedir. Fareye benzeyen yıldızlar grubu Aslanın gövde-sini oluşturur. En parlakları Regulus "As-lanın kalbi", Denebola ise 'Aslanın kuy-ruğu" olarak resmedilir.Aslanın başı batıya (sağa) yöneliktir. Başı, yeleyi ve göğsü oluşturan yıldızlar kümesi ise ters çizilmiş bir soru işareti, ya da açık kısım sağa bakan orak şeklindedir.

Yıldızlarının parlaklığı Aslan insanının hayatına da yansır. Etkili akıl ve Mantık gücüyle, hükmeden, organize eden tavrıyla, şaşaalı yaşantısıyla toplum içinde ön plana çıkarlar. Onlar çoğunlukla heybetli bir Aslan, yani inilmeden bir yöneticidirler; böyle olamadıklarında ise yer altına çekilen,karanlıklara sığınan, çalıp kaçan fare görünümündedirler.

Boylamlarındaki diğer takımyıldızların da etkisiyle kimisi iriyarıdır, kimisi ufak tefek. Kiminin eli kupaya uzanır, kimininki yelken açar uzak diyarlara, macera olsun diye. Su yılanı gibi bazen bilge, bazen intikamcı olabilirler. Bukalemunların renk değiştirmesi gibi, hayatları rol yapmakla geçer. Onlar, dünya sahnesinin aktörleri veya aktrisleridir.Aslan insanının kafasında cevaplandırılmamış bir yığın soru, çözülmeyi bekleyen bir dolu problem vardır. Bu problemleri çoğunlukla elindeki orakla (güçle, silahla), bazen de parlak aklıyla çözmeye çalışır. Bu nedenle de dostlarından çok düşmanları vardır.

Geldim, Gördüm, Aldım

Aslan ister, tutkuyla ister, ihtirasla ister ve istediğini alır. En büyük tutkusu ise yönetmektir. "Siyasete atılacağım ve hiç olmazsa muhtar olacağım." sözü Aslan insanının söyleyebileceği bir sözdür. Bu tutku kararlılıkla birleşince elde edemeyeceği bir yönetim kademesi yoktur. Ancak başkaları da bunun farkındadır ve önünü kesmek için entrika veya taktikler başlar. Entrika söz konusu olunca, genellikle önü de kesilecektir. Zira genellikle, savaşırken arkasına bakmayan, insanlara güvenen ve kolay dolduruşa gelen karakterdedir. Ancak entrikaya alışırsa, arkadan vurulan değil, hiç çekinmeden arkadan vuran biri haline dönüşebilir.

Bir şeyi beğenmişse ya da kendisine bir şey hakkında övgüyle söz edil-mişse onu elde etmek için, içinde karşı konulmaz bir istek duyacaktır. Bu bir malikane, bir yönetim kademesi, bir araba, bir yat, güzel bir kız, yakışıklı bir erkek, her şey olabilir. Cesareti ve tjeceri gücü yüksek olan Aslan için bunlara ulaşmayı başarmak da zor değildir.

Gösteriş Budalası

Gezmeyi sevenler bilir, Ayvalık ilçesiyle Sarımsaklı arasında Şeytan Sofrası adlı ormanın ortasından yükselen bir tepe vardır. Denizi ve onlarca adayı seyredebileceğiniz bir seyir terası.Özellikle yaz mevsiminde bu tepede akşam yaklaşırken yüzlerce kişi toplanır kadınlı erkekli. Güneşi yolcu etmek için. Güneş, sanki kendisini seyredenlerden ve yolcu edenlerden haberdarmış gibi bütün haşmetiyle gu-ruba yaklaşır. Yaklaştıkça büyür, hem kendisi, hem de çevresi sarı ve turuncunun değişik tonlarına bürünür. Ve bu renk cümbüşünün denize ve bulutlara yansıması, doyumsuz bir zevk verir seyredenlere. Sonra güneş kaybolur ufukta ve insanlar sözleşmiş gibi hep birden ayağa kalkar ve alkışlarlar gidişini. Ve bir anda boşalır tepe. Artık seyredilecek önemli bir şey kalmamıştır.