Tuzlu Sular

Bu sular sedimanter arazi sularıdır, diğer sularla karışabilirler. Bu gruba; maden sularıyla birlikte deniz suları, fosil sular diye adlandırılan birikintiler ve bazı yeraltı suları da dahildir. Bazıları derinden gelir. Sıcaklıklarının yüksek oluşu bunun kanıtıdır.

Hipertermal tuzlu sular, bileşimlerinde önemli miktarda silisyum, az miktarda potasyum, bor asidi, kükürtlü hidrojen gazı ve değişik bazı madenieri bulundururlar. Tuzlu suların en çok mide ve bağırsaklar üzerinde etkisi vardır. Bu sular, mide ve bağırsaklarla birlikte, bunların yanında yeralan salgılama sistemi üzerinde de etki oluştururlar. Önce, kontratil adale grubunun mobilitesini arttırırlar, sonra salgılama sistemini uyarırlar. Etki, bu şekilde en çok mide, bağırsak, safra kesesi, karaciğer ve pankreas gibi organlar üzerinde görülür.

Çok fazla tuz içeren maden suları müshil etkisi yaparlar. Çok hafif olanlarında, yani tuz miktarı litrede 4 gramın altında bulunanlarda bu etki görülmez. Su idrar yollarından dışarı atılır. Tuzlu sular, değişik yöntemler uygulamak koşuluyla, list solunum yollarının spazmodik sendromlarını tedavide ilaçlarla takviye edilmek şartıyla yararlı olurlar. Yine bu sular, travmatik nedenlere bağlı olarak kaynaması gecikmiş kırık olaylarında, bazı kemik hastalıklarında, iş kazalarında, kadınların üreme organlarındaki kronik iltihaplanmalarda çok ünemli rol üstlenirler.