Suyun İnsan Hayatındaki Yeri

Suyun İnsan Hayatındaki Yeri :

İnsan yaşadığı çevreyle sıkı ilişkisi olan bir yaratıktır. Sadece insanlar değil, doğadaki her canlı organizma, varlığını, fiziksel çevreden sağladığı enerjiyle sürdürmektedir. Canlılar çevrelerinden direkt veya endirekt yolla enerji sağlarlar. Işte, İlk ve Ortaçağ bilim ve felsefesinde varlığın esasını oluşturan 'Hava', 'Ateş' ve 'Toprak' gibi dört temel enerji kaynağından biri de 'Şu‘dur. Su; en kısa ve en yaygın tanımıyla 'Hayat' demektir. Tüm canlılar suya gereksinim duyan kolloidal yapıda yaratıldıklarından, yaşamsal işlevlerinin yerine getirilmesinin her aşamasında ona muhtaçtırlar.

Aristo; sözü edilen dört temel unsurun birbirinin tamamlayıcısı olduğunu, güneşsiz havanın, susuz toprağın ya da herhangi birinin olmaması durumunda bitkilerin, hayvanların ve insanların varolmayacağını söylemiştir. Gerçekten; güneş ışınlarını toprak emip yansıtmazsa, havada ısınma veya soğuma olmayacaktır. Toprak ve havada dolaşım halinde olan su güneş ışınlarını etkilemezse, doğada ısı dağılımı diye bir düzen kurulamayacak ve canlılar için uygun yaşam ortamı oluşmayacaktır.

Fiziksel çevrenin dört unsurundan biri olan suyun, insan yaşamında özel ve önemli bir yeri vardır. Suyun eksikliği ya da yokluğu canlılar için tehlikeli ve öldürücüdür. Bir insan hiçbir şey yemeden uzun süre yaşayabildiği halde, su içmeden ancak birkaç gün yaşayabilir. Insan vücudunun her organında su vardır. Yetişkin bir insanın vücut ağırlığının % 77'si sudur. Bu bakımdan insanlardaki su dengesi hayati derecede önem arzeder. Eğer kaybedilen su tekrar alınmazsa vücutta çeşitli aksaklıklar meydana gelir ve sonuçta ölüm kaçınılmaz olur. İlk insanların yerleşim yerlerini sürekli deniz ve göl kenarlarına, pınar başlarına yapmaları, suyun değişik alanlarda kullanımına önem vermelerinin yanı sıra, doğal su gereksinimlerini gidermek amacına yöneliktir.

"Hayat suda başlamıştır" deyişinin yanına bir de, "Hayat suyun kullanılmasıyla başlamıştır" cümlesinin eklenmesi yerinde olsa gerektir. Suyun insan sağlığını olumlu yönde etkilediği, ilaçla tedavi kuralları ortaya konmadan asırlarca önce anlaşılmış ve insanoğlu çeşitli hastalıklara karşı kullandığı 'Şifalı bitkilerin yanına, bir de 'Şifalı sulardan yararlanmayı eklemiştir. Şifalı sular, tarih boyunca insanlar için sadece şifa kaynağı olarak kalmamış, zindelik ve güzellik iksiri olmuştur

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp