Kaplıca Ve İçmelerde Hayat Ve Beslenme

Kaplıca Ve İçmelerde Hayat Ve Beslenme :

Kaplıca Ve İçmelerde Hayat Ve Beslenme

Kaplıcalarda Hayat: Kaplıcalar, bir tedavi müessesesi gibi kabul edilmeli, şehirlerin yorucu ve yıpratıcı eğlence ve oyunlarından daima uzak bulundurulmalıdır. Kaplıcaya gelenlerin hepsi hasta olmayabilir. Hastaların yanında akraba ve ahbapları da bulunabilir. Bu sebeple hel' kaptıcada can sıkıntısını giderici tedbirlerinin alınması gerekir ve yasalarda zorunlu kılınmalıdır. Bunlar tedaviye gelenlerin istirahat ve huzurunu bozacak şekilde olmamalıdır. Saat ondan sonra kaplıcaların tam sükuna kavuşması da şarttır.

Kaplıcalarda yemek: Kaplıcalarda yemeğin çok önemli yeri vardır. Türlü yemek alışkanlığı ile gelenleri aynı tabildottan yedirerek memnun etmek imkansızdır. Kaldı ki bunların her biri ayrıca, romatizmalı, midesinden, karaciğer ve safra kesesinden rahatsızdır. Şişman veya zayıftır. Bütün bu kadar karışık hastalara aynı yemeği yedirmek bunların daha çok hastalanmasına sebep olabilir. Bunu önlemek için kaplıcalardan tabildot usulünü kaldırarak alakart usulünü koymak en ideal yöntem olacaktır.

Herkesin yiyebileceği yemeği evvelden tayin ederek hazırlamak, ideal bir usul ise de böyle bir masrafı göze almakta kolay değildir. Bütün bu hususlar göz önünde tutularak, gelenlere en uygun ve memnun edici şekilde yemek hazırlanması ve bunun da mümkün olduğu kadar iktisadi olması, kaplıca idarecilerinin ince ve maharetli görüşlerine bağlıdır.

Kaplıcalarda yemek başka bir değimle beslenme bize göre yukarıda izah edilenden de öte önem arz ettiğinden bu konuda sayın

Dr. Nejdet Tuna'nın eserlerinden olan "Romatizma'da kaplıca tedavisi" isimli eserinden "Kaplıca'da beslenme bölümünü aynen aktarmayı uygun bulduk. Bu önerideki özellikle romatizmalı hastaların dikkatle okumaları salık verilir.

Romatizmalı hastalar, özellikle kireçlenmeleri olanlar orta yaşı geçmiş ve çoğunlukla kiloları fazlaca kişilerdir. Fazla kiloların ağrı ve hareketsizlikle ilgili bir sonuç mu yoksa kireçlenmelerin oluşumunda rol oynayan faktörlerden biri mi olduğunu kestirmek güçtür.

Ancak fazla kiloların kalbe olduğu kadar romatizmalar için de büyük zarar olduğu kuşkusuzdur. 3-4 haftalık bir kaplıca devresinde bu kiloların atılması düşünülemez. Bununla beraber, kaplıca tedavisinden daha olumlu sonuç alınabilmesi için, gıdalarda dikkat edilmelidir.

Bugünkü bilgilerimize göre, bitkisel gıdalar romatizma şikayetleri olumlu yönden etkilemektedir. Ancak bitkisel gıda deyince bol salçalı sebze yemekleri ve türlülerle yağ içinde yüzen zeytinyağlılar anlaşılmamalıdır. Gerekli olan bol bol çiğ sebze ve taze meyve yemenizdir. Bunu söylemekle, evinizdeki alışkanlıkları tüm bırakıp sinir sisteminizi bozacak bir sebze veya meyve kürüne başlayın dediğimiz anlaşılmasın. Sadece böreklerden, ağır pilavlardan yağlı et ve etli yemeklerden, hamur tatlılarından uzak durunuz.

Esasen bunlar çok sağlıklı insanlar için bile gereksizdir.

Et yemeklerinizi memleketimizin her yerinde kolayca bulabileceğiniz yağsız ızgaraları ve yağsız haşlamalardan seçiniz. Sütlü tatlı ve komposto yiyebilirsiniz. En iyisi tatlı gereksinmenizi t~ze mey

va ve bunların suyundan karşılamanızdır.

Yani meyvadan alacağınız şeker sizin için yeterlidir.

Sıvı ihtiyacınızı maden sularından ve normal içme suyundan karşılayınız. Şişelerde satılan meyva sularından ve esanslı gazozlardan kaçınınız.

Taze sıkılmış meyve suyuna hiç bir diyeceğimiz yok tabii.

Doktorunuzun karşıt diyeceği yoksa günde bir kaç kahve veya çay içebilirsiniz.

Bir gün dinlenmiş ekmek bulabilirseniz, midenize en büyük iyiliği yapmış olursunuz. Taze ekmekten kaçınınız,

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp