balıklar hakkında bilgi

Balıklar : Türkiye denizlerinde yaşayan birçok zehirli balık vardır. Vücutlannın çeşitli yerlerinde bulunan dikenler hem batıcıözelliktedir, hem de özel salgıbezlerinin ürettiği zehri kurbanlarına akıtmaya yarar. Yapılan çalışmalar balık zehrinin hangi sistemleri etkilediği ve ne gibi belirtilere yol açtığım göstermiştir. Ama deniz omurgasızlarında olduğu gibi balık zehrinin de kimyasal yapısı pek az bilinmektedir.Balıkların iyi tanınan iki büyük grubu vardır: Kıkırdaklıbalıklar ve kemik- libalıklar. Daha ilkel yapılı ilk gruptan vatoz, folya ve kelerbalığı, ikinci gruptan iskorpit ve trakonya Türkiye denizlerinde yaşayan çarpan balıkların başlı- calandır.
• Vatoz ve folya - Vatoz ve akrabalarının, kanat biçimini almış geniş göğüs yüzgeçleri, kamçıya benzeyen uzun kuyrukları vardır. Kuyruk bölümünün sapına yakın bölümünde bir ya da birkaç uzun diken bulunur. Bu dikenler iri türlerde 30 cm uzunluğa erişebilir. Yaralanmalar genellikle yakalanan balığın son çırpınışları sırasında ortaya çıkar. Kuyruğun hedefi çoğu kez bacaklardır. Çok derin olmayan kumlu ve çamurlu diplerde yaşayan bu balıklar oldukça sakin ve ürkek hayvanlardır. Ama en küçük bir tehlikeyi sezdiklerinde yerlerinden fırlar, güçlü kuyruklarını bir kamçı gibi savururlar. Zehirli dikenlerinin battığı yerde çok ağn veren ve kısa sürede geçmeyen yaralar açılır. Testere dişi gibi tırtıklı olan dikenleri ahşap teknelere saplanacak ölçüde sağlamdır. Kama gelecek böylesi bir darbe, vücuda girecek zehirle de birleşince öldürücü olabilir.Yassı kıkırdaklıbalıklann zehri de ısıya dayanıksızdır.
Genel belirtiler bozulan solunum ve dolaşım, sistemleriyle bağlantılıdır. Yara yerinde duyulan ağn en yüksek düzeye, çarpmayı izleyen 1- 1,5 saatte ulaşır ve aynı şiddette saatler boyunca sürebilir. Aynca halsizlik, bulantı, bayılma, terleme, kasılmalar ve lenf bezlerinde büyüme gibi belirtiler ortaya çıkar.Yapılması gereken ilk iş yarada varsa diken ya da başka doku parçalannm olabildiğince çıkanlması ve bu bölgenin tuzlu su ile yıkanmasıdır. Çarpma kol ve bacakta ise, yara bölgesinin üst bölümüne zaman zaman gevşetilen bir turnike uygulanır. Açılan yara ve çevresinin hastanın dayanabileceği kadar sıcak suyla 90 dakika boyunca yıkanması hem ağrıyı, hem de genel belirtileri önemli ölçüde hafifletir. Yıkanan yaraya mikrop öldürücü maddeler de uygulanmalıdır.
Aynca tetanos aşısı yapılmalı ve gerekiyorsa antibiyotik tedavisine başlanmalıdır.• Kemiklibalıklar - Tropik ve ılıman denizlerde geniş bir yayılım gösteren iskorpitler Türkiye kıyılannda da oldukça boldur. Bu balıklann sırt ve anüs yüzgeçlerinin öndeki dikenleri, kann yüzgecinin birinci dikeni, başı ve solungaç kapaklan üstündeki bazı dikenleri zehirlidir. Yaşadıklan kayalık yerlere çok uygun olan renkleri ve girintili çıkıntılı vücuL çizgileri nedeniyle hemen hiç dikkat çekmezler. Trakonyalar ise genellikle dipte, kuma gömülü olarak yaşar. Solungaç kapaklannda geriye doğru uzanan birer keskin dikenin yanı sıra birinci sırt yüzgecini oluşturan siyah zarlı dikenler de içlerindeki oluklarda zehir bezleri taşır.İskorpit çarpması şiddetli ağnya, yara bölgesinde kızarma ve şişmeye neden olur. Aynca bilinç kaybı, felç, kalp atımlannda bozukluklar, çırpınma nöbetleri, bulantı, kusma, solunum yetmezliği gibi ağır belirtiler ortaya çıkabilir. Ama bu gelişme ender olarak ölümle sonuçlanır. Benzer belirtilere yol açan trakonyanın zehri daha güçlü- dür. Yara bölgesinden vücuda yayılan ağn dayanılmaz boyutlara ulaşabilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp