Üremi

Böbrek Yetersizliğinin Sonu

Kronik veya akut böbrek yetersizliği sonucu, böbreklerden atılmasıgereken bazı metabolizma artıklarının kanda birikmesi ile ortaya çıkan klinik tabloya üremi denir.Akut üremi, böbrek yetersizliği neticesinde birkaç gün içerisinde meydana gelir ve iki haftada en ağır dereceye ulaşır. Çoğunlukla tedavi ile veya kendi kendine iyileşen bu tablo, bazen ölümle sonuçlanabilir.Kronik üremi ise, kronik böbrek hastalıkları neticesinde oluşur. Tedavi ile iyileşmez. Suni böbrek ile hemodiyaliz yapılmazsa veya hastaya böbrek nakli uygulanmazsa ölüm kaçınılmaz olur.Üremili şahıslar çok kere toprak rengindedirler. Kaşınma ve deri enfeksiyonları sık görülür.

Hasta huzursuzdur ve kaslarında çekilmeler, irade dışı hareketler vardır.Son devrelerde ise sakin olan hastada kramplar başlayabilir. Hipertansiyon ve kalp yetersizliği sıktır. Ölüm sebeplerinden biri olan bu yetersizlik, birden gelişir. Sindirim sistemi belirtilerinin başında bulantı ve kusma gelir. Sebepsiz yere kusan hastalarda üre kontrol edilmelidir.Üremili hastanın diğer bir belirtisi de nefes alıp verirken, derin asidoz solunumu yapması ve nefesinin aseton kokmasıdır.Laboratuvar bulgularına gelince, idrar günde 1 litreden az çıkar. Kanda üre ve kreatin yükselir.

Kan asiditesi artar. Sodyum ve klor düşer, potasyum yükselir. İdrarda protein atılması litrede 1 gr.ın altındadır.Hastanın diyetini ayarlarken protein kısıtlanmalı, kalorisi tam olarak verilmelidir. Çıkardığı idrar miktarıyla orantılı su verilmeli, vücutta su birikimi önlenmelidir. En çok dikkat edilmesi gereken husus, vücudun elektrolit dengesini korumak ve diyeti ona göre ayarlamaktır.Akut üremilerde, 2-3 günlük tehlikeli dönemi atlatabilmek için diyalize başvurmak gerekir. Kronik üre- mideyse diyalizin haftada bir ya da iki kere olmak şartıyla ömür boyu yapılması gerekir.

Bu nedenle hemodiyaliz uygulanması gerekir. Suni böbrek denen bu aletler, çok pahalı ve merkezlerde bulunabilen aletlerdir. Hastanın evinde kullanılacak basitlikte aletlerin imal edilmiş olmasına rağmen yurdumuz için henüz her vakada düşünülecek bir tedavi vasıtası değildir.Canlıdan veya yeni ölen kimselerden alınarak yapılan böbrek nakli ise, artık oturmuş bir tedavi yöntemidir. Memleketimizde bu yöntem uygulanmaktadır. Son senelerde kullanılmaya başlanan ve doku reddini en az düzeye indiren, antilenfo- sitik serum gibi ilaçlarla, nakledilen böbreklerin tutma şansı artmıştır.

İkizler arasında yapılan nakillerde tutma şansı %90, kardeşler arasında %80, anne-babadan çocuğa %10 ve kadavradan %50'dir. Böbrek nakli için tek böbrek kullanılır.Hakledilen böbreğin reddedilme- mesi için ameliyat yapılan hastaya immunosupressivler (imuran) ve kortikosteroidler yapılır.Nakledilen böbrek organizma tarafından reddedilirse vücuttan çıkarılır. Böbreksiz kalan hasta yeniden diyalize yani suni böbreğe bağlanır. Nakil için bir şans daha tanınır. Üremili hastalar için tek ümit yolu bu metodun yaygınlaşması ve başarı olasılığının artmasıdır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp