Mide Ve Onikiparmakbağırsağı Ülseri

Mide Ve Onikiparmakbağırsağı Ülseri : Tıpta ülser deyimi yara anlamında birçok yerde geçerse de ülkemizde ülser deyince mide ve onikiparmakbağırsağı yani duodenum ülserleri anlaşılır. Peptik ülser deyimi ise sürekli sinir gerginliği içinde bulunan stresli kimselerde sebepsiz olarak (idiopatik) meydana gelen mide-bağırsak ülserleri ile ameliyatlardan sonra kesilen dokuların birleşme yerlerinde görülebilen tüm ülserleri kapsamaktadır. Duodenum ülserleri daha sık görülür ve %70 oranında kronikleşir. İyileşemeyen mide ülserlerinin ise kanser olmaları ihtimali daha yüksek olduğundan ameliyat edilmeleri daha doğrudur.Karında epigastrium denilen bölgede duyulan ağrılara neden olan hastalıkların başında ülser gelmektedir. Bu ağrılar zaman zaman gelir, şiddetlenir ve hafifleyerek geçer. Ayrıca ülserin yerinegöre de şikâyetler değişiktir.

Duodenumdaülseriolan hasta, kahvaltıdan 1-2 saat sonra hafif bir ağrı duyar. Bu ağrı, öğle yemeğinden 1-2 saat sonra yeniden başlar.Yani ağrılar açlık ağrısı şeklindedir. Asit salgısı ile ağrılar başlamakta, az bir şey yemek ile midenin asit salgısı nötralize olacağından da ağrı geçmektedir.Midesinde ülseri olan hastanın şikâyetleri ise sürekli gibidir. Yemek yemese bile asitten zengin mide salgısı devam ettiğinden 1-2 saat süren rahatlık dönemi görülmez.Hasta genellikle kusunca rahat eder. Bazen mide kanamasına bağlı olarak mide ülseri olanlarda ağızdan kan gelmesi (hematemez) gibi şikâyetler vardır veya duodenum ülserlilerde olduğu gibi dışkıda kan (melena) görülür. Peptik ülserde ağrılı dönem, hiç ilaç alınmasa bile birkaç hafta içinde gittikçe hafifleyerek kaybolur. Birkaç ay sessiz kaldıktan sonra tekrar, genellikle ilk ve sonbahar aylarında alevlenir.Tedavide perhizin önemi eskiden beri bilindiğinden, ülserlilere sık ve az yemeleri öğütlenmektedir. Süt ve sütlü gıdalarla rahat edenler olduğu gibi sütün gaz yapmasından yakınanlar da vardır. Gece ağrıları, ülserin şiddetlendiğini ve asit fazlalığını (hiperasidite) gösterir. Tedaviyle geçmeyen gece ağrılarının varlığında ameliyat gereklidir.

Kahve, neskafe, çay, sigara, alkollü içkiler, kokakola, gazoz gibi içkiler mide salgısını artırırlar. Ayrıca sirke, turşu, baharat, sucuk,pastırma gibi yiyecekler, kızartmalar, fındık, fıstık gibi yemişler ülserlilere zararlıdır.Mide ve duodenum ülserlerinin teşhisi için röntgen çekilir. Filmde yaranın bulunduğu yerde kontrast madde olarak içirilen baryum sülfatın doldurduğu çukurluk, niş denilen bir çıkıntı şeklinde görülür.Tedavide sedatif ilaçlar (Diazepam), antispazmodik ilaçlar (Bus- kopan) ve nihayet midenin asit salgısını bağlayarak nötralize eden antiasit ilaçlar (sodyum bikarbonat, Kompensan) kullanılmaktadır.

Mide salgısını ve hareketlerini azaltmak suretiyle etki eden antikolinerjik dediğimiz ilaçlar (Banthin, Daricon, Librax, vb.) ve belladon alkaloidleri (Atropin skopolamin vb.) de kullanılmaktadır.Halk arasında meyan kökü diye bilinen bitki kökünün kaynatılarak içilmesinin ülsere iyi geldiği denenmiş ve kullanılmıştır.Bugün bu bitkinin etkili maddesinin yapay şekli olan karbenokso- lon (Biogastron) mide mukozasının asit salgıdan korunması amacıyla kullanılmaktadır.Son zamanlarda ülser tedavisinde histamin resptör antagonisti denen bir ilaç (Tagameth) kullanılmaktadır.Mide ve duodenum ülserlerinin cerrahi tedavisi midenin ve duo- denumun bir kısmının kesilip alınması (rezeksiyon) ve kalan uçların karşılıklı dikilmesi (anasto- moz) şeklinde uygulanmaktadır. Bu operasyonlar da değişik biçimlerde uygulanır. Cerrahide ikinci bir tedavi metodu da mide sinirlerinin kesilmesi (vagiotomi) şeklinde yapılmaktadır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp