Yeşillik

YEŞİLLİK (hadr)

Renklerin en üstünü yeşil ve siyah renktir. Zira bunlar göz bebeğini kuvvetlendirir, diğer renklerde olduğu gibi dikkati dağıtmazlar."1

Enes İbni Mâlik (r.a.) de: "Peygamber Aleyhis-Selâm, renkler içinde en çok yeşil rengi severdi" demiştir."2 Çünkü yeşil; tabiatın, kâinatın rengidir. Genel olarak bütün bitkiler yeşil olarak meydana gelirler.

İbni Ömer (r.a.) de şöyle der: "Üç şey Güzün görme duyusunu kuvvetlendirir. Yeşilliğe bakmak, akan suya bakmak, güzel şeylere bakmak."3

Bağ ve Bahçeler:
Cennet kelimesi kök anlamı itibariyle yeşillik, bağlık, bahçelik, ağaçlık, ve sulu mekanlar anlamına gelmektedir. Kur'an-ı Kerim'de ise, cennet bağ ve bahçeler içindeki çeşitli meyveleri ve akar sularıyla adeta kişiyi imrendirip özendirecek bir nitelikte ve gayet güzel bir şekilde tasvir edilmiştir. Nitekim yüce Rabbimiz: "Gerçekten biz, yağmur suyunu (gökten) bol bol nasıl boşattık. Sonra toprağı iyiden iyiye nasıl yardık, bu suretle onda daneler bitirdik. Üzümler, yoncalar, zeytinlikler, hurmalıklar, sık ve bol ağaçlı diğer bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. Biz bütün bunları, hem sizi ve hem hayvanlarınızı faydalandırmak için yaptık"(Abese 25-32)

*"Sizden herhangi biriniz arzu eder mi ki, hurma ve üzüm ağaçlarıyla dolu, arasında sular akan ve içinde herçeşit meyveden bir miktar bulunan güzel bir bahçesi olsun, tam bu durum elde edilmiş iken, bir taraftan (bahçe sahibine) ihtiyarlık geliversin, diğer taraftan da bakıma muhtaç çocukları bakım isterken, ansızın içinde ateş bulunan bir kasırga gelip o bahçeyi yakıp kül etsin! (Elbette bunu kimse istemez) (Bakara 266)

"Yağmur sebebiyle sizin yararınıza hurma bahçeleri ve üzüm bağları meydana getirdik ki, bunlarda sizin istifadeniz için bir çok meyveler vardır, hem de onlardan yersiniz" (Müminun 19)

"Cennet nimetlerinden bahsedilirken de: "İman edip iyi hareket ve davranışlarda bulunanlar için, içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele! O cennetlerdeki bir meyveden kendilerine rızık olarak yedirildiği zaman, "Bu, bundan önce dünyada bize verilen rızıklardandır."derler. Ve bu rızık onlara, bazı yön-leriyle dünyadakine benzer olarak verilmiştir..." (Bakra 25)

* "Dikensiz dalbastı kirazlar, meyveleri tıklım tıklım muz ağaçları hertarafa yayılmış devamlı gölgelikler, çağlayarak akan sular, hiçbir zaman kesilip tükenmeyen, yasak ta edilmeyen bir çok cins meyveler arasında ve kıymeti yüce döşekler üstündedirler" buyrulmuştur.Vakia 28-34

Gereksiz Yere Otların Yolunması ve Ağaçların Kesilmesi Yasaktır:
Nitekim Peygamber Aleyhis-Selâm, cihada giden bir kimseye hitaben: "Meyveli ağacı kesme, ihtiyacın olmayan birhayvanı öldürme, müminlere zararlı olmaktan sakın!" diye tavsiyede bulunmuştur."4

* Mekke ve Medine'de hiç bir kimsenin mülkü olmayıp umuma ait olan yerlerdeki ağaçları ve yeşil oltan, lüzumsuz ve gereksiz yere yolmak ve kesmek haramdır. Zira bu sıcak iklimde bu tür yeşillikler insanları gölgelendirmekte, neşelerini artırmakta ve sağlığın korunmasına yardımcı olmaktadır. Nitekim Peygamber Aleyhis-Selâm, ölümü hastalığında Hz. Ali'ye: "Ey Ali! Dışarı çık, benim tarafımdan değil, Allah tarafından (Allah'ın bir emri olarak): "Arabistan kirazı (sedir-ağacı)'nı her kim keserse, Allah ona lanet etsin, diye ilân et!" buyurdu."5

Yine Peygamber Aleyhis-Selâm:" Her kim sahrada insanların ve hayvanların gölgelendiği sedir ağacını haksız ve lüzumsuz yere keserse, Yüce Allah o kimseyi yüzüstü cehenneme atsın!"6

"Eğer kıyamet kopmak üzere olsa, sizden birinin elinde de bir hurma (veya üzüm asması vs. gibi ağaç) fidanı bulunsa, kıyamet kopmadan önce onu dikebilirse, hemen diksin!" buyurmuştur."7

İbni Nâfî demiştir ki: İmam Mâlik'e Sedir Ağacının kesilmesinin yasaklık sebebi sorulduğunda: "Bu yasak Mekke ve Medine ağaçları ile ilgilidir. Yeşilliğin devam etmesi, Medinelilerin ve dışardan gelen insanların burayı sevmeleri, hicret edenlerin bu ağaçlar altında gölgelenmesi ve buradan usanmamaları gibi sebeplerden dolayıdır" dedi."8

* Meşhur filozof Câhız ise şöyle der: "Sedir Ağacı, evlerin ve köşklerin önü-ne ve avlusuna; gölgesi, güzel manzarası ve geliri için dikilirdi."9

Ashabdan bazıları ile Tabiinden birçokları sıcak mevsimlerde, serinlemek ve aşırı sıcağın tesirini hafifletmek için, Medine çevresindeki Akîk, Buthan ve Ganât Vadilerindeki yaylalarına göçerlerdi 10 Tabiinden Saîd İbni'l-Mü-seyyeb, gözlerinden hasta idi. O'na: "Ey Ebû Muhammed! Akîk Vadisi'ndeki yaylalara giderek oradaki yeşilliklere bakıp seyretseniz, gözleriniz için bir rahatlama ve iyileşme hissedersiniz!" dediler. Bunun üzerine Saîd: "Peki ama, Akîk'deki yaylada yatsı ve sabah namazlarını cemaatle nasıl kılabilirim?"dedi"11

Kurân-ı Kerim'de ise, cennet mefruşatı ve cennet ehlinin elbiselerinin yeşil renkli olacağı bildirilmiştir,(bak Kehif3l: Rahman 76: insan 21).
ÇEVRE SAĞLIĞI mad. de bak. ,

Kaynaklar:
[1]-E. Nuaym vr. 4la: i. Sünni vr. 19a [2]- E. Nuaym vr. 41b: i. Sünnî vr. 19a. [3]- C Sağır III16: F. Kadir 3/313: K. Ummal 10/28313: E. Nuaym vr. 27b-28a: i. Sünnî vr. 12a: bu hadis merfu ve mevkuf olarak ibni Abbas'tan da rivayet edilmiştir. [4]- E. Dâvud Merâsîl H. 316 s. 240 [5]-Abdürrezzak 11/11 H. 19757: K. Ummal 3/9065. 9068 (Beyhakîden naklen). [6]- E. Dâvud edeb H. 5239: Nihaye 2/354. 3/57: ayrıca bak. S. Kübrâ 6/139-141: Hattâbî 1/ 476-77. K. Ummal 3/9066 [7]- Müsned 3/191. 184. [8]-Maâlimü's-Sünen 2/223. [9]- F âik 2/168. [10]- i. Sâd 5/ 181. [II]- i. Sâd 5/132.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp