Tatlandırıcılar

Tatlandırıcılar

Şeker eklemek çok popülerdir -örneğin İngiltere’de üç kişiden biri bunu yapar. Bazılarımız öyle sevdiğimiz için ya da acılığını almak için çayı tatlandırırız. Batıdaki en popüler tatlandırma beyaz sofra şekeridir.Ham şeker bir alternatiftir, tıpkı sabır otu, elma suyu, bal, reçel (Rusya’da popüler), akağaç pekmezi ve şeker otunun (glikozitleri şekerin 300 katı tatlı olan, ama kan şekerini hemen hiç yükseltmeyen bir bitki ekstraktı) olduğu gibi. Kakule, tarçın, zencefil, meyankökü, hindistancevizi ve vanilya da hafif bir tatlılık verir.
 
Çay ve bazı bitki çayları doğal olarak hafif tatlıdır, mısır en tatlısıdır. Bazı insanlar tatlıdan hiç hoşlanmaz, bazıları da şekerin ‘boş’ kalorisinden (enerjiden başka bir besin değeri olmayan rafine karbonhidrat) kaçınmayı tercih eder. Şekerli çayı bırakanlar yanlışlıkla içildiğinde bile nefret eder hale gelirler.

Tatlandırıcılar Zararlımı

Zayıflamak için veya şeker hastalığı nedeniyle birçok kişi yapay tatlandırıcı kullanıyor. Tatlandırıcının insan sağlığı üzerindeki etkileri hala tartışılırken kullanımı her geçen gün giderek artıyor.

Şeker yerine kullanılabilen düşük kalorili veya kalori içermeyen yapay maddeler yapay tatlandırıcılar olarak nitelendiriliyor. Tatlandırıcılar, başlangıçta şeker hastalarının tatlandırma gereksiniminin giderilmesi için kullanılsa da, günümüzde zayıflamak, zayıf kalmak ve şekerin diş sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri, obeziteden korunmak isteyenler tarafından da tercih ediliyor. Yapay tatlandırıcıların hayatımızdaki yeri hakkında bilgi veren Sema Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hayrettin Mutlu, yapay tatlandırıcıları enerji içeren ve içermeyen tatlandırıcılar olarak iki grupta değerlendirdi. Mutlu, konuyla ilgili önemli açıklamalar yaptı.

Enerji içerenler
Fruktoz: Meyve şekeri, sorbitol, mannitol, ksilitol.
Fazla miktarda tüketimi kan şekerini yükseltiyor. Bu şekerlerin kana geçiş süresi çay şekeri''nden (sakkaroz) daha uzun.

Enerji içermeyenler
Aspartam, Asesülfam-K, Sakkarin, Siklamat: Daha çok tercih edilen yapay tatlandırıcılar. Tablet yapay tatlandırıcıların, yüksek ısıda acı tat oluşturdukları için kaynamakta olan bir besinin içerisine atılmaması gerekiyor. Ateşten indirdikten sonra besine eklenmesi öneriliyor.

Tatlandırıcılar hamilelikte bebekte birikme yapabiliyor
Tatlandırıcılar çok sık kullanılsa da yan etkileri konusundaki söylentilerin ardı arkasının kesilmiyor. Yapılan araştırmalar sonucu, Food and Drug Administration (FDA) 1977 yılında yüksek doz sakarin tüketimi yasaklamıştır. Fakat daha sonra Amerikan Tıp Konseyi kısıtlı kullanımın (2,5 mg/kg/gün) sağlık üzerine güvenli olabileceğini bildirdi. Fakat daha sonra yapılan çalışmalarda sakarinin zararsız olmadığı epitel dokuda yapısal değişikliklere neden olacağı bulundu. Ayrıca, hamile annelerde bebeğe geçip birikme yaptığı belirlenince hamile annelerin kullanımı da yasaklandı.

Aspartam beyin tümörlerine neden olabiliyor!
Son yılların en gözde ve en fazla kullanılan yapay tatlandırıcısı olan Aspartam’ın da baş dönmesi, baş ağrısı, adet düzensizliği gibi belirtileri bulundu. Aspartam’ın aşırı tüketiminin ileride beyin tümörleri ve beyin hasarına neden olduğu klinik çalışmalarla açığa konulmuştur.

Siklamat''ın aşırı kullanımı ishale neden oluyor!
Diğer bir yapay tatlandırıcı olan Siklamat’ın aşırı kullanımı ishale neden olabiliyor. Yapılan araştırmalar sonucu, erkek farelerde mesane tümörleri geliştiği tespit edildi.

Bitkisel tatlandırıcı Stevia
Ayrıca, alternatif tıp’ın da katılımıyla tatlandırıcılara yönelik çalışmalar ilerledi. Son olarak ülkemizde 2 hafta öncesi itibariyle bitkisel kaynaklı aspartam, sakarin, asesulfam K içermeyen tamamen stevia denilen bir bitkiden elde edilen tatlandırıcı piyasaya sunuldu. Şekerden 40 kat daha tatlı olan bu bitkinin demlenmesiyle elde edilen toz. Hem yemek hazırlamada hem de içeceklerde rahatlıkla kullanabiliyor.
Öyle ki 400 dereceye kadar bozulmadığı tespit edilen stevia ile hazırlanan tatlılarda ısıya bağlı bozulma riski sıfıra yaklaşıyor.

Kendinize göre tatlandırıcı kullanmayın!
Her ne kadar zararları hakkında kesin bilgiler olmasa da, tatlandırıcı
kullanırken bir uzmana danışmanızda fayda var. Ayrıca, şekersiz meşrubat içenlerin şekerlileri tercih edenlere göre daha fazla kilo verdikleri görülüyor. Beslenme uzmanları ise, vücudun şeker ihtiyacını kısmanın şekerli maddelere duyulan arzuyu körüklediğine dikkat çekiyor.

Tatlandırıcı nedir?

Diyabetli veya obez bireylerin beslenmesinde şeker miktarının kısıtlanması gerekir. Bu bireylerin şeker yerine kullandığı, şeker tadı veren maddelere tatlandırıcıadı verilir.Tatlandırıcılar, enerji içeren ve içermeyen tatlandırıcılar olmak üzere ikiye ayrılır.

Modern dünyada kilo artışına neden olmayan tatlı gıda yeme isteği, sakkarozdan çok daha tatlı olan ve tadı karşılamak için çok küçük miktarlarda kullanılması gereken düşük kalorili, enerji vermeyen tatlandırıcıların geliştirilmesini sağlamıştır. İlk tatlandırıcı olan sakkarin, 1878 yılında üretilmiştir.

Pek çok üründe karışımlar hâlinde kullanılan ve enerji vermeyentatlandırıcılar, yalnızca şekerin tatlılığının yerini alır. Bu nedenle kek ve reçel gibi ürünlerde ürünün işlevsel yapısının sağlanması için şekerin yerini alacak başka maddeler gerekir. Bu noktada enerji içeren tatlandırıcılar devreye girer. Bunlar, şekerden türetilen ancak sakkaroz kadar tatlı olmayan tatlandırıcılardır ve kan şekerini yükseltmediklerinden diyabetli kişilerce tüketilebilir.

Düşük kalorili ve diyabetik gıdalar, genellikle bu enerji içeren ve içermeyen tatlandırıcıların bir kombinasyonunu içerir. Enerji içermeyen tatlandırıcılar, tatlılığı verirken; enerji içerenler, tüketicinin beklediği yapıyı sağlar.

Eritritol, izomalt, laktitol, maltitol, sorbitol ve ksilitol enerji içeren tatlandırıcılar grubunda yer alır. Asesülfam-K, aspartam, siklamat, sukraloz, sakkarin ve sukraloz ise enerji içermeyen tatlandırıcılardandır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp