Soya Fasulyesi Unu

Soya Fasulyesi Unu :

Yüksek kalitede protein kaynağı olan soya besleyici özelliğiyle tüketimi artan bir besindir. Soya yaklaşık olarak % 40 protein, % 26 oranında karbonhidrat, %18-24 yağ, B ve E vitaminleri çinko, demir, kalsiyum, fitokimyasal maddeler içerir. Linoleik ve linolenik yağ asitleri bakımından zengindir.

Tofu, nagari adlı maddenin soyayla karıştırılmasıyla elde edilir. Tempeh, haşlanmış soya fasulyesiyle pirinç veya darının karıştırılmasıyla hazırlanır. Miso soya fasulyesi, pirinç veya arpa, tuz ve bir çeşit bakteri kültüründen oluşur. Soya sosu ise köji adlı bakteriyle mayalanma sonucu elde edilir.

Soya Faydaları ve Zararları
• Soya fasulyesinin PSA seviyelerini azalttığı ve soya tüketimi yüksek olan toplumlarda prostat kanser oranlarının düşük olduğu biliniyor.
• Wayne State Üniversitesi Karmanos Kanser Enstitüsü tarafından yapılan araştırmalara göre soya kanser tedavisindeki başarı oranını artırmaktadır. Prostat, meme ve pankreas kanseri hastası olan 140 kişiye ilaç ve ışın tedavisinin yanısıra her gün 200 miligram soyadan elde edilen isoflovan içeren haplar verilmiş ve isoflovan adlı bitki kimyasalının kanser hücrelerinin yayılmasını önlediği tespit edilmiştir.
• Soya fasulyesi sindirilirken açığa çıkan, equol maddesinin saç dökülmesini önleyebileceğine dair araştırmalar vardır. Saçın dökülmesine sebep olan, doğrudan erkeklik hormonu testesteron değil onun dihidrotestesterona dönüşmüş şeklidir. Kelliğe karşı yapılan tedavilerin temeli genellikle testesteron hormonunu ve onun DHT`ye dönüşümünü azaltmaya dayanır.
• Saç dökülmesine karşı testesteron hormonunun dihidrotestesterona dönüşümünü engelleyen ilaçlar kullanılmakla beraber bu ilaçların yan etkileri vardır. (Bitkinlik ve iktidarsızlık riski gibi.)
• Soya fasulyesindeki equol maddesinin ise yan etki oluşturmadan vücutta dihidrotestesteron oluşumunu etkisiz hale getirdiği belirtiliyor. Ancak equol, soyanın sindirimi sırasında ortaya çıkmasına rağmen her insanda equol üretilememektedir.
• Soya Sütünün Faydaları; Alabama Üniversitesince yapılan çalışmaya göre soya sütü fazla şekerin yağa dönüşmesini engelleyerek karın yağlarını eritiyor.
• Soya ile ilgili olumlu yaklaşımların yanısıra bunun tersini savunan doktorlar da bulunmaktadır. Soyanın sağlıklı bir besin olmadığını ve bu yüzden çok az yenmesini ya da hiç yenilmemesi gerektiğini belirtiyorlar.
• Harvard Halk Sağlığı Fakültesince yürütülen araştırmaya göre soyalı besinler erkeklerin sperm sayısını azaltmaktadır. Normalde 1 mililitre menide 80-120 milyon sperm bulunması gerekirken 2 günde bir soyalı besin tüketen erkeklerde ise bu sayı 41 milyon daha az çıkmıştır.
• İngilteredeki King‘s College tarafından yapılan araştırmaya göre soya ve soya ürünleri, hamile kalmayı zorlaştırmaktadır. Soyada bulunan genistein‘in spermlerin yumurtayı döllemesini engellediği belirtilmiştir. Araştırmacılar spermlerin genistein maddesi içinde bir saat bekletildiklerinde, yumurtaya girmelerini sağlayan başlıklarını kaybettiklerini açıklamışlardır.
• Soya izoflavonlarının laboratuarda ve hayvanlar üzerinde yapılan deneysel çalışmalarda kanser hücrelerinin gelişimini artırdığına ilişkin bulgular elde edilmiştir.
• Soyada genistein ve daidzein adlı iki ana izoflavon çeşidi bulunmaktadır. Bu bileşenler yapı olarak insan vücudundaki östrojene benzedikleri için vücutta östrojene tepki veren her dokuyu etkileyebilirler. Soyanın zararlı olduğu düşüncesi kanser hücrelerini de içeren birçok insan hücresinin yüzeyindeki protein reseptörlerle ilişkilidir. Bazı kanser hücrelerinde büyümelerini tetikleyen östrojen reseptörleri vardır. Hücreler soyadan elde edilen östrojenle insan vücudundaki östrojeni ayırt edemezler. Bu yüzden soyadaki fitoöstrojenlerin vücudda doğal olarak bulunan östrojenle aynı şekilde davranarak kanser hücrelerinin büyümelerine neden olabileceği ileri sürülüyor.
• Bu görüşe katılmayanlar ise, uzakdoğu toplumlarında yürütülen saha çalışmalarında soya ürünlerinin kanser gelişimiyle ilişkisini gösteren bir kanıtın olmadığını, aksine kanser gelişimini engellediğine dair sonuçlar çıktığını belirtiyorlar.
• İzoflavonlar ağızdan alındığında az bir kısmı vücutta doğrudan emilebilmekte ve kalın bağırsağa kadar gelmektedir. Burada bazı mikroorganizmalar izoflavonları ekuol olarak bilinen bir yapıya dönüştürmektedir. Deneysel çalışmalar ise doğrudan değişime uğramamış izoflavonlarla yapıldığı için elde edilen sonuçlara göre duyulan kaygıların insanlar için geçerli olmayacağı ifade ediliyor.
• American Medical Association dergisinin 2009 Aralık sayısında yer alan araştırmada, Çin‘deki 5000 meme kanserli kadın takip edilmiş ve günde 15 gramdan fazla soya ürünü tüketen kadınların ölüm riskinin % 29, kanserin nüksetme riskinin ise %32 oranda azaldığı tespit edilmiştir.
• Ayrıca üzerinde durulması gereken diğer bir husus, Asyalıların beslenmesinde yer alan soya ile batılıların tüketttiği soya arasındaki farktır. Asyalılar mayalanmış soya ürünleriyle beslenirken batılılar ise işlenmiş soya ürünleri kullanmaktadırlar. Soya, uzakdoğu‘da (mizo, tofu, soya sosu, tempeh gibi) fermente edildikten sonra tüketilmektedir. Fermantasyonun soyanın olumsuz özelliklerini en aza indirgediği savunuluyor. Oysa soya proteininden üretilmiş salam, sosis gibi et çeşitleri, soya sütü, soya yoğurdu, soya peyniri gibi soya ürünlerinin ise çoğu fermente değildir.
Soya Besin Değeri: 100 gr.
A Vitamini : 110 İ.U.
Tiamin 1,07 mg .
Niasin : 2,3 mg .
Demir: 8,0 mg .
Fosfor : 586 mg .
Potasyum : 540 mg .
Yağ: 18,1 gr .
Karbonhidratlar : 34,8 gr .
Protein: 34,0 gr .
Kalori: 331

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp