Sarımsak Tozu Nasıl Yapılır

Sarımsak Tozu Nasıl Yapılır

Sağlıklı yiyecekler mağazası ya da internetten boş hayvani ya da bitkisel jelatin kapsülleri alın. Birkaç sarımsak soğanından çıkardığınız dişleri kurutup havan ya da baharat değirmeni kullanarak ezin. Kapsülleri sarımsak tozuyla doldurun. Hava geçirmez bir kapta saklayın.

Dilediğiniz kadar sarımsağı temizleyip, dişleri mümkün olduğu kadar ince dilimler halinde doğrayın. Sonra ince bir tülbent içinde bir süzgece koyup kurutun. Eğer açık havada kurutucak bir mevsimde değilseniz aynı şekilde bir iki gün beklettikten sonra fırında (100 derece gibi) çok düşük ısıda kontrol ederek (rengi kahverengileşmemeli) kurutun. İyice kuruttuğunuz ya da fırınladığınız sarımsakları bir baharat öğütücü de, doğrayıcı da ya da havan içinde ezerek toz haline getirin. Dilerseniz hazırladığınız sarımsak tozunu bir tepsiye yayarak bir iki gün daha havalandırın ve sıkı kapaklı kavanozda saklayın.

Sarımsak Tozu Nerlerde Kullanılır

Sarımsak Tozu , sarmısağın kullanıldığı her yerde kullanılabilir. Genellikle marine edilmek üzere yapılan soslarda, her türlü sebze ve et yemeğinde, baharat karışımlarında, köfte ve sucuk harçlarında ve çemen yapımında kullanılır.

Sarımsak Faydaları

Kalp ve Damar Sağlığı: Sarımsağın kalp ve damar sağlığına etkisi üzerine yapılan çalışmaların büyük çoğunluğunda sarımsak doğal şeklinde değil toz, yağ ya da özüt formunda kullanılmıştır. Fakat bu, normal sarımsağın kalp ve damarlar için faydalı olmadığı anlamına gelmez. Tüm bu çalışmalardan çıkan ortak sonuç sarımsağın trigliserid ve total kolesterolü düşürdüğü (%7-%8 kadar) yönündedir.

Özellikle, damarların enflamatuar ve oksidatif stresten korunmasında oldukça etkilidir. Oksidatif stres bir hastalık değildir, vücuttaki antioksidanların sayısının, çeşitli hastalıklara yol açan veya gelişimine katkıda bulunan serbest radikallerin sayısından az olması durumudur. Oksidatif stres arttığında damar çeperlerinde plak birikimi oluşabilir veya var olan plakların hacmi büyüyebilir. İşte bu noktada, sarımsakta bulunan sülfür, oksidatif stresi azaltır, serbest radikallerin tahrip edici etkilerine karşı damarları korur.

Sarımsağın kalp ve damarlar için önemli olmasının bir diğer nedeni de pıhtılaşmayı önleyen “alojene” içermesidir. Alojene, kanda bulunan bazı hücrelerin (trombositler) yapışkan hale gelmesini önler ve damar içinde topaklanma riskini düşürür.

Son olarak sarımsakta bol miktarda bulunan B6 vitamini damalara zarar veren homosistein seviyesini düşürür.

Tansiyon: Sarımsağa kokusunu veren “alliin” adlı bileşen, damarların daralmasına ve dolayısıyla kan basıncının yükselmesine neden olan “anjyotensin 2” adlı peptid hormonunu baskılar. Ayrıca kan inceltici özelliği ile kan dolaşımını kolaylaştırarak tansiyonun normal seviyelerde kalmasına yardımcı olur. Tansiyonu düşürmek veya yükselmesini önlemek için sarımsak tüketirken dikkat edilmesi gereken 2 ana nokta var; ilki kanamanız varsa (adet dönemi gibi) veya olacaksa (ameliyat gibi) sarımsak tüketmemelisiniz. İkincisi ise kan basıncınız zaten düşükse sarımsak bunu daha da düşürerek sizi halsiz bırakabilir hatta bayılmanıza neden olabilir. Hipertansiyon tedavisi için düzenli ilaç kullanıyorsanız sarımsak takviyesi kullanmaya başlamadan önce doktorunuza danışmalısınız.

Anti Bakteriyel: Sarımsağın faydaları arasında sayılan “anti bakteriyel ve antiviral” özellikleri, bitkinin sadece gıda olarak değil tedavi amaçlı olarak da bu kadar yaygın olarak kullanılmasını sağlamaktadır. Sarımsak, bakteri ve virüslerin neden olduğu hastalıkların iyileşme sürecini hızlandırır. Hatta bazı araştırmalarda, antibiyotiğe dirençli bazı bakteriyel enfeksiyonların sarımsak tozu kullanılarak tedavi edilebileceği sonucu elde edilmiştir. Sarımsak tek başına bakterilerden kurtulmamızı sağlamasa bile vücudun bakterilere verdiği tepkiyi güçlendirir ve korunma mekanizmasına destek olabilir.

Kanser: Çeşitli araştırmalarda, düzenli olarak çiğ veya az pişmiş sarımsak tüketmenin kolon ve mide kanseri başta olmak üzere çeşitli kanser türlerine yakalanma riskini önemli oranda azalttığı belirlenmiştir. Sarımsağın kanser hücresi oluşumu üzerine etkisi alanında yapılan 7 farklı çalışmayı inceleyen araştırmacılar, sarımsağın kolorektal kanser riskini %30’a kadar azalttığının altını çizmektedir.

ABD’de 41.000 kadınla yapılan “Iowa Eyaleti Kadın Sağlığı Çalışması”na göre düzenli olarak sarımsak, meyve ve sebze tüketen kadınlarda kolon kanseri görülme ihtimali tüketmeyenlere göre %35 daha az.

Nezle: Nezlenin yaygın olduğu kış aylarında sarımsak tüketerek bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir ve üst solunum yolunu etkileyen bulaşıcı hastalıklara karşı vücudun direncini arttırabilirsiniz. Ayrıca nezle olduğunuzda sarımsak yiyerek ilişme sürecini hızlandırabilirsiniz.

Demir: Sarımsağın faydaları alanında yapılan bazı yeni çalışmalar, sarımsağın demirin vücut tarafından metabolize edilmesine yardımcı olduğu yönünde sonuçlara sahip. Hücrelerde bulunan demirin, hücreden ayrılıp tekrar dolaşıma dönmesi için köprü işlevi gören “ferroportin” adlı protein miktarı düzenli sarımsak tüketilerek arttırılabilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp