Sarımsağın Saça Faydaları

Sarımsağın Saça Faydaları

Allicin dışında sarımsağın saça faydaları içinde bulunan sülfür sayesinde saç tellerinin temel taşı olan keratini desteklemesinden gelmektedir. Sülfür aynı zamanda sedef hastalığı ve egzama gibi cilt hastalıklarının tedavisinde yardımcı olarak kullanılmaktadır. Saç derinizde bu tip hastalıklar varsa sarımsakla etkilerini azaltmanız mümkün.

E vitamini eksikliğinin saç dökülmesine yol açabildiği bilinen bir gerçek. Sarımsak içinde bulunan selenyum besinler yoluyla alınan E vitamininin vücut tarafından emilimini arttırarak hücre yapısına zarar veren serbest radikallerle savaşmasını sağlıyor. Selenyum aynı zamanda cilt elastikiyetini arttırmaya yarıyor.

Sarımsağın saça faydaları arasında zengin kalsiyum kaynağı olarak saç yapısını güçlendirmesini, C vitamini ile kolajen üretimini arttırmasını ve kırılmalara karşı korumasını, bakır minerali ile saçların daha hızlı ve sağlıklı uzamasına yardımcı olmasını, demir minerali ile saç sağlığının korunmasını sağlamasını sayabiliriz.

Sarımsak Saçta Nasıl Kullanılır?
Pek çok farklı markanın sarımsak içerikli şampuanlarını market ve eczanelerde bulabilirsiniz. Eğer sarımsaklı şampuan bulamadıysanız sorun değil gündelik olarak kullandığınız şampuanın içine sarımsak suyu ya da özü ekleyerek kendi şampuanınızı hazırlayabilirsiniz. Diğer bir seçeneğiniz ise sarımsağı direk olarak saç derinizde kullanmak. 3-4 diş sarımsağı iyice ezerek saçlarınızın döküldüğü veya zayıfladığı bölgelerde saç derinize sürün ve yaklaşık 1 saat kadar bekletin. Daha sonra aynı bölgeye zeytinyağı ile masaj yapın ve bone takarak ya da havlu sararak bir gece bekletin. Sabah kalkınca saçınızı normal bir şampuanla yıkayabilirsiniz. Sarımsağın cilde diğer faydaları hakkında daha fazla bilgi için sarımsağın cilde faydaları sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Sarımsağın Diğer Faydaları

Kalp ve Damar Sağlığı: Sarımsağın kalp ve damar sağlığına etkisi üzerine yapılan çalışmaların büyük çoğunluğunda sarımsak doğal şeklinde değil toz, yağ ya da özüt formunda kullanılmıştır. Fakat bu, normal sarımsağın kalp ve damarlar için faydalı olmadığı anlamına gelmez. Tüm bu çalışmalardan çıkan ortak sonuç sarımsağın trigliserid ve total kolesterolü düşürdüğü (%7-%8 kadar) yönündedir.

Özellikle, damarların enflamatuar ve oksidatif stresten korunmasında oldukça etkilidir. Oksidatif stres bir hastalık değildir, vücuttaki antioksidanların sayısının, çeşitli hastalıklara yol açan veya gelişimine katkıda bulunan serbest radikallerin sayısından az olması durumudur. Oksidatif stres arttığında damar çeperlerinde plak birikimi oluşabilir veya var olan plakların hacmi büyüyebilir. İşte bu noktada, sarımsakta bulunan sülfür, oksidatif stresi azaltır, serbest radikallerin tahrip edici etkilerine karşı damarları korur.

Sarımsağın kalp ve damarlar için önemli olmasının bir diğer nedeni de pıhtılaşmayı önleyen “alojene” içermesidir. Alojene, kanda bulunan bazı hücrelerin (trombositler) yapışkan hale gelmesini önler ve damar içinde topaklanma riskini düşürür.
Son olarak sarımsakta bol miktarda bulunan B6 vitamini damalara zarar veren homosistein seviyesini düşürür.
Tansiyon: Sarımsağa kokusunu veren “alliin” adlı bileşen, damarların daralmasına ve dolayısıyla kan basıncının yükselmesine neden olan “anjyotensin 2” adlı peptid hormonunu baskılar.

Ayrıca kan inceltici özelliği ile kan dolaşımını kolaylaştırarak tansiyonun normal seviyelerde kalmasına yardımcı olur. Tansiyonu düşürmek veya yükselmesini önlemek için sarımsak tüketirken dikkat edilmesi gereken 2 ana nokta var; ilki kanamanız varsa (adet dönemi gibi) veya olacaksa (ameliyat gibi) sarımsak tüketmemelisiniz. İkincisi ise kan basıncınız zaten düşükse sarımsak bunu daha da düşürerek sizi halsiz bırakabilir hatta bayılmanıza neden olabilir. Hipertansiyon tedavisi için düzenli ilaç kullanıyorsanız sarımsak takviyesi kullanmaya başlamadan önce doktorunuza danışmalısınız.

Anti Bakteriyel: Sarımsağın faydaları arasında sayılan “anti bakteriyel ve antiviral” özellikleri, bitkinin sadece gıda olarak değil tedavi amaçlı olarak da bu kadar yaygın olarak kullanılmasını sağlamaktadır. Sarımsak, bakteri ve virüslerin neden olduğu hastalıkların iyileşme sürecini hızlandırır. Hatta bazı araştırmalarda, antibiyotiğe dirençli bazı bakteriyel enfeksiyonların sarımsak tozu kullanılarak tedavi edilebileceği sonucu elde edilmiştir. Sarımsak tek başına bakterilerden kurtulmamızı sağlamasa bile vücudun bakterilere verdiği tepkiyi güçlendirir ve korunma mekanizmasına destek olabilir.

Kanser: Çeşitli araştırmalarda, düzenli olarak çiğ veya az pişmiş sarımsak tüketmenin kolon ve mide kanseri başta olmak üzere çeşitli kanser türlerine yakalanma riskini önemli oranda azalttığı belirlenmiştir. Sarımsağın kanser hücresi oluşumu üzerine etkisi alanında yapılan 7 farklı çalışmayı inceleyen araştırmacılar, sarımsağın kolorektal kanser riskini %30’a kadar azalttığının altını çizmektedir.

ABD’de 41.000 kadınla yapılan “Iowa Eyaleti Kadın Sağlığı Çalışması”na göre düzenli olarak sarımsak, meyve ve sebze tüketen kadınlarda kolon kanseri görülme ihtimali tüketmeyenlere göre %35 daha az.

Nezle: Nezlenin yaygın olduğu kış aylarında sarımsak tüketerek bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir ve üst solunum yolunu etkileyen bulaşıcı hastalıklara karşı vücudun direncini arttırabilirsiniz. Ayrıca nezle olduğunuzda sarımsak yiyerek ilişme sürecini hızlandırabilirsiniz.

Demir: Sarımsağın faydaları alanında yapılan bazı yeni çalışmalar, sarımsağın demirin vücut tarafından metabolize edilmesine yardımcı olduğu yönünde sonuçlara sahip. Hücrelerde bulunan demirin, hücreden ayrılıp tekrar dolaşıma dönmesi için köprü işlevi gören “ferroportin” adlı protein miktarı düzenli sarımsak tüketilerek arttırılabilir.

Sarımsak Nasıl Tüketilmeli?

Beslenme uzmanları, sarımsağın faydalarından yararlanmak için çiğ olarak tüketilmesini öneriyor. Ancak çiğ sarımsak yemeyi sevmiyorsanız, yaptığınız yemeği ocaktan almadan hemen önce (3-4 dakika) birkaç tane dilimlenmiş sarımsak atabilirsiniz. Sarımsağı 5-10 dakika pişirirseniz sağlığa faydalı sülfür içeriğinin etkisi azalır. Zeytinyağına sarımsak atarsanız bu karışımı uzun süre oda (2-3 gün) sıcaklığında bekletmeyin. Çünkü kavrulmuş veya çiğ olsun, sarımsak zeytinyağı içinde uzun süre beklerse gıda zehirlenmesi için uygun bir ortam yaratabilir.

Fazla Sarımsak Zararlı mı?
Sarımsak alerjisi az görülür ve sarımsak genel olarak “güvenli” kabul edilen besinler listesinde yer almaktadır. Ancak günde 3-5 gramdan fazla sarımsak yemek vücut ve nefes kokusunu arttırabilir. Sarımsak yedikten sonra oluşan ağız kokusunu azaltmak için (diş fırçalayacak vaktiniz yoksa) bir kaç tane maydanoz yaprağı çiğneyebilirsiniz.

Ayrıca sarımsak yemeden önce bir miktar süt içmenin daha sonra ağızdan gelen kokuyu hafiflettiği söyleniyor. Vücut kokusu içinse deodorant ve parfüm kullanmaktan başka yapılacak pek bir şey yok. Çünkü sarımsağın kokuya neden olan bileşenlerinin bir şekilde terle birlikte vücuttan atılması gerekiyor.

Sarımsağı hazırlarken ellerinize ve kesme tahtasına ve bıçağa sinen koku içinse limon dilimleri kullanabilirsiniz. Kokuya tamamen engel olmak istiyorsanız, çiğ sarımsak yerine kokusuz sarımsak tableti veya sarımsak tozunu deneyebilirsiniz.

Son olarak; kan inceltici ilaç, tansiyon ilacı veya kolesterol ilacı kullananların sarımsak takviyesi kullanmaya başlamadan önce doktora danışmaları önerilir. Ayrıca fazla sarımsak yemek mide bulantısı ve mide yanmasına yol açabilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp