Sarı Kantaron Yağı Kullanımı

Sarı Kantaron Yağı Kullanımı :

SARI KANTARON



Sarı kantaron rahatlatıcı etkisi olan güçlendirici bir bitkidir. Endişe ya da duygusal gerginlik halinde oldukça faydalıdır; ayrıca psiko-aktif ilaçların aksine yan etkisi de yoktur. Depresyon ve uykusuzluğun tedavisinde de kullanılmaktadır. 
 
Kas gevşetici özellikleri, uyku sırasında altına kaçırma, hassas bağırsak hastalığı, sancılı adet ve menopoz dönemlerinin tedavisinde etkilidir. Sarı kantaron, sinir sistemi üzerinde sakinleştirici ve rahatlatıcı etkileri olan kuvvetli bir güçlendirici olarak kabul edilmelidir.

Sarı kantaron (Hypericum perforatum), Kılıç otu, Mayasıl otu ve Koyunkıran olarak da bilinir, sarı kantarongiller (Hypericaceae) familyasına dahil bir bitki türü.

Esas olarak dünyanın birçok yerinde bulunan bir bitkidir. Avrupa''''da tarla, yol ve orman kenarlarında kendiliğinden yetişen bitki Kuzey Amerika''''ya da uyum sağlamış ve doğal olarak kırlarda yetişmeye başlamıştır.

Kullanılan kısımları


Çiçeklenme döneminde bitkinin çiçek ve tomurcukları veya tüm toprak üstü kısımları toplanarak hemen kurutulduktan sonra kullanılır. Avrupa''''da uzun süredir ruhsal bozuklukların tedavisinde kullanılan Amerika''''da da oldukça popüler bir bitki türüdür. Geçmiş tarihlerde sarı çiçekleri toplanarak güneş ışığı alan bir yerde zeytinyağında bekletilirdi. Bu yağ kırmızı renk aldıktan sonra oluşan merhem yara iyileştirici olarak ve özellikle de yanık yaraları ile yatalak hastalarda oluşan yaralarda tedavi edici olarak kullanılırdı. Bitki eski Yunan ve Roma medeniyetleri zamanında kötü büyülere karşı koruyucu olarak ünlenmişti.

Özellikleri


Hiperisin ve psödohiperisin gibi bileşikler bitkinin %0.05-0.3 ünü oluşturan karakteristik bileşenleridir. Bunun yanında bitkide %0.9-5.0 oranında hiperforin ve adhiperforin ile yaklaşık %4 kadar çeşitli flavonoid türevi bileşikler bulunmaktadır.
Çay şeklinde ve hazır tablet veya kapsül halinde preparatları mevcuttur.

Kullanım alanları
Hafif ve orta şiddete depresyonlarda alternatif bir antidepresan ilaç olarak önerilmektedir. Bu konudaki birçok otorite bu bitkiyi özellikle menapozun oluşturduğu ruhsal bozuklukları önlemek için uygun bir bitki olarak görmektedir. Antidepresan özelliği hayvan deneylerinde ve çeşitli klinik deneylerde kanıtlanmıştır. Ayrıca, alkol, sigara, nikotin ve kafein gibi maddelerle oluşan bağımlılıkların tedavisinde yararlı olabileceğini gösteren deneysel kanıtlar bulunmaktadır.

Bitkinin gece beynin pineal bezinden melatonin salınımını artırarak uykuyu güçlendirdiği bildirilmiştir
Bir çalışma bitkinin düşünsel yoğunlaşmayı artırdığı, kavrama yeteneğini geliştirdiğini rapor etmiştir.Ancak bu etki kuramsaldır.
Antiviral ve antibakteriyel etkileri vardır. Bileşenlerinden olan hiperisinin AIDS hastalığının etkeni olan HIV virüsünün de aralarında olduğu çeşitli virüslere karşı etkinliği deneysel olarak kanıtlanmıştır.
Yapılan araştırmalar sonucu cilt hastalıklarına faydalı etkisi olduğu kanıtlanmıştır.
Antienflamatuvar etkisi vardır.

Derinin melanin kaybı ile birlikte giden ve kısmi renk bozuklukları ile karakterize vitiligonun tedavisinde yardımcıdır.
Birçok antienflamatuvar ilaçtan farklı olarak mide üzerinde olumsuz etkilerinin bulunmadığı, hatta ülser tedavisinde de etkili olduğu rapor edilmiştir.
Halk arasında ishal tedavisinde, romatizmal ağrıların tedavisinde, çocukların gece işemelerinde, gut hastalığının tedavisinde kullanılmıştır.
Halk arasında sarılık hastalığına karşı ve yara iyileştirici olarak kullanılmıştır, bu etkileri deneysel olarak da kanıtlanmıştır.
Bitki hakkındaki yoğun araştırmalar hala sürmektedir.

Yan etkiler ve etkileşimleri
Hamilelerde kullanılması yeterli klinik çalışma olmadığı için önerilmez.
Antidepressan kullananların bu bitkisel desteği almadan önce doktora danışmaları gerekmektedir.

İçeriği, kan basıncını etkileyen bir madde olan "tyramine"''''i yok eden/azaltan monoamine oxidase proteinini bloke edebildiği için "tyramine" bir anda çok fazlalaşabilir, bu da yüksek tansiyona yol açabilir. Yani yüksek tansiyon sorunu olanlar kesinlikle kullanmasınlar.
Açık tenli kişilerde bitki kullanımı sırasında ışığa karşı hassasiyet oluştuğu için ışıklı ortamlardan sakınmaları önerilir.
Veterinerlikle ilgili kaynaklar bitkiyi ışığa karşı duyarlılık oluşturduğu için zehirli otlar sınıfına koyarlar.
Bazı hastalarda sindirim bozukluklarına neden olmuştur.

Bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara sebep olabilmektedir.
Çeşitli ilaçlar ile olumlu ya da olumsuz etkileşimleri olabilmektedir. Bu nedenle ilaç tedavisi altındaki hastaların hekimlerine danışmadan bu bitkiyi içeren preparatlar kullanılmamalıdır.
Yan etki ve/veya etkileşim durumlarında kullanımı kesmek gerekir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp