Polenin Faydaları

Polenin Faydaları

Bal enfeksiyonlara sebep bakterilerin çoğalmasını önler.
Bal içinde birçok doğal antioksidan olarak işlev gören madde barındırdığı için uzun dönem tüketimi sonucu kanseri önlediği bildirilmiştir.
İçindeki demir vücuttaki zararlı oksijen radikallerini zararsız hale getirir.

Araştırmalara göre bal aynı zamanda bağırsaklardaki probiyotik florasını çoğaltabildiği için bağışıklık sistemini güçlendirir
Kolesterolü de düşürmektedir.

POLEN VİTAMİNLER VE MİNERALLER DEPOSUDUR
Polenin analizleri dünyanın ünlü laboratuarlarında yapılıyor.CNRS dünyaca tanınmış bir araştırma örgütü CNRS araştırma uzmanlarından Armond PONS'un kitabında, polenin bütün vitaminleri taşıdığı açıklanıyor;

A ve C vitaminleri az, B vitaminleri çok yüksek orandadır. B vitaminleri, bilindiği gibi "uzun ömür vitaminleri" dir. Dış etkenlere karşı hücreyi, bağışıklık sistemini uyararak korur, sürekli hücre yeniler, hemoglobini çoğaltarak hücreye bol oksijen gelmesini sağlar. Polen araştırmanlarından bilim adamı Alain Callas'ın bir analizi şöyle:

100 gram karışık çiçek polenin de 500-900 mg. B1 ve 2760 mg. B5 vitaminleri vardır. Yani, günde alınacak 1 gram polen, insana yeterli B vitaminlerini sağlıyor demektir. Polenlerde ortalama olarak %20-30 protein %45 serbest amino asitler, %25-30 doğal şekerler ve selüloz bulunmaktadır. Hiç bir bitkide bulunmayan süt şekeri LAKTOZ, polende bulunmaktadır.

Sindirim fermentleri olan nişasta ve fosforu, büyümeyi sağlayan ve hızlandıran, hücre metabolizmasını uyaran yararlı hormonları, nükleik asitleri taşımaktadır. Tam 22 çeşit amino asit bulunan polene karşı bu çeşit, temel besinimiz olan sütte 17'dir. Polendeki tüm vitaminler, A,B(1-2-3-4-5-6-7-8-9-12),C,D,E,H,P,PP'dir.Polende 22 çeşit amoni asit, 27 çeşit madensel tuz, doğal hormon, enzim, coenzim, pigment, karbonitrat ve fermentler vardır. Polendeki H vitaminin varlığı, Rus araştırıcı deviatrin ve Joirich tarfından açıklanmıştır.

Bu vitamin gelişmeyi kolaylaştırır. Deri ve göz iltihaplarını önler. Polende rutinde vardır. Ayrıca kara buğday, sedef otu ve frenk üzümünde rutin tesbit edilmişti. Rutin, kılcal damarları etkileyerek fazla kanamaya engel olur. Kalp kasının çalışmasını güçlendirir. Chauvin ve Lenormand'ın araştırmalarıyla polenin antibiotikler içerdiğinde gün ışığına çıkarılmıştır. Grecean ve Enciu'nun bu konuda yaptığı çalışmalar sonunda polenin, Staphylocoscus, Salmonella, Ecoli ve Bacillus anthracis'e karşı etkili olduğu ve bunların üremelerinin engellediği tespit edilmiştir.

Prof.Dr.M.Mihri Memoğlu ve Dr.Kadriye Sorkun'a göre polen, Metbolizmamız için çok değerli temel maddeleri içerir. Organizmamız için çok değerli temel maddeleri içerir. Organizmamızı zinde tutmak ve dengeli beslenmek için vücudun ihtiyacı olan eksik maddeleri tamamlamak ve korumak açılarından yaşamsal önem taşımaktadır. Polende bulunan başlıca amino asitler Cystine, Histidin, Trytoptan, Methionin, Phenylalanin, Thereonin, Arginin, İzoleucin, Leuoin, Lysin, Valin, Glutamin'dir. Polende bulunan başlıca asitler, Pantethenic, Linoleik, Ascorbik ve Arachidonik'di. Demir, bakır, kalsiyum, sodyum, magnezyum, silisyum ise polende varlığı tespit edilen elementlerden bazılarıdır. Polende bulunan iz elementler,alüminyum, nikel, titanyum ve çinkodur.

Polen Nedir

Tarihte bilinen en eski besin takviyelerinden birisi polendir. Osmanlı İmparatorluğunda, baldan ve polenden gıda takviyesi olarak faydalanıldığı bilinmektedir.

Polen, hayatımızın her alanında bulunan çiçeklerin erkek organ hücresidir. Arılar bir çiçeğe kondukları zaman çiçek üzerindeki polen tozları arı üzerine yapışırlar, arılar üzerlerine yapışan bu toz zerreciklerini salgıladıkları sıvı yardımıyla bir birine yapıştırarak ayaklarına tuttururlar ve kovana taşırlar. Arı ilk konduğu çiçekten başka bir çiçeğe geçtiği zaman, üzerine yapışan polen tozları diğer çiçeğin dişi organına temas ettiğinde çiçekler arasında çiftleşme gerçekleşmiş olur.

Yapılan araştırmalar arının sabah ne tür çiçeğe konarsa, akşama kadar sadece o tür çiçeğe konmaya devam ettiğini göstermektedir. Bilim insanlarının yaptığı araştırmalarda arıların yokluğundan dolayı polen taşınmasının olmaması durumunda, bütün dünyadaki yaşamın birkaç sene içerisinde yok olacağı yönündedir. Arılar doğadan aldıkları bu polenler ile kovanlarına geldiklerinde arıcıların kovan girişlerine yerleştirmiş oldukları ve arının geçebileceği genişlikteki polen kapanlarından geçmeye çalışırken ayaklarına yapışmış olan polenler kovanın girişine monte edilen polen kapanının altındaki tepsiye dökülürler. Genellikle arı yetiştiricileri, bir gün poleni kendileri alırlar, bir sonraki günde arılara bırakırlar.

Polen Nasıl Tüketilir

Polenler bitki çiçeklerinin erkek organ spermi olduğundan canlıdırlar. Polen kurutulursa;canlı olduğundan ölmemek için dış kısmında bir kabuk oluşur.Ne kadar fazla kurutulursa kabuk o kadar sertleşir.Siz ağzınızda çiğneyerek te yeseniz birçok hücrenin kabuğunu kıramazsınız.Dolayısıyla yediğiniz polenin çoğu boşa gider.Bu riske girmemek için özellikle yaş polen almayı tercih edin.(CLANDRAS ARICILIĞA ait polenler;yaş olduğundan derin dondurucuda muhafaza edilir.Satış yerinde de buzluk içerisinde bekletilir.Şişelerken oluşabilecek nemi emmesi için içine peçete koyuyorum. Satış esnasında önce kağıda,sonra da aliminyum folyoya sararak size veriyorum.)Aldığınız poleni buz dolabında muhafaza ediniz.

POLENİ sabah kahvaltıdan yaklaşık yarım saat önce bir tatlı kaşığı ölçüsünde alıp ağzınızda çiğneyerek yutunuz.Üzerine de yarım bardak su içiniz.[(Çünkü bazı vitaminler yağda,bazıları da (Özellikle B kompleks vitaminleri)suda erir.)] Polenlerin tadı;bitkilere göre değişir.Tatlı olduğu gibi hafif acımsı,ekşimsi,ya da başka tad ve aromalı olabilir.Bu tadlar tamamen bitkiden kaynaklanır.Eğer tadını beğenmezseniz bir tatlı kaşığı kadar poleni yarım bardak su ,süt veya meyve suyuna karıştırıp ta alabilirsiniz.Bal ile sakın karıştırmayın.Eğer herhangi bir şekilde ilaç alıyorsanız o zaman poleni ilaç saatinizden yarım saat önce alınız.Hem poleni,hem de ilacı aynı anda alırsanız;polen ilacın etkisini azaltabilir. Afiyet/şifa olsun.

NOT :1- Yedi yaşın altındaki erkek çocuklarınıza poleni az (yarım çay kaşığı)olarak yediriniz.Fazla yedirirseniz polen içinde bulunan ÇİNKO iz elementinin etkisiyle çocuk ergenlik çağına çabuk ulaşır.kız çocukları için herhangi bir kısıtlama yoktur ama yine de tedbirli olmakta yarar var.

2 - Tüm arı ürünlerinde olduğu gibi POLEN de bir ilaç olmayıp tamamen gıda takviyesidir. Bu nedenle vücudumuzdaki zararlı mikropları yok etmez.Onları hapsederek üreyip çoğalmalarını önler.Bağışıklık sistemimiz ne zaman zayıflarsa geçti dediğimiz bilumum hastalıklar tekrar nüksedebilir.Bu nedenle tüm arı ürünlerinde olduğu gibi poleni de hastalandığımızda değil henüz sağlıklı iken ve özellikle genç yaşta kullanmayı alışkanlık haline getirelim ve ömür boyu tüketmeye çalışalım.Özellikle bilmeden de olsa yediğimiz GDO lu gıdaların bize vereceği zararları asgariye indirelim.

GDO lu gıdaların genelde bize ve bizim yetişkin çocuğumuza çok büyük bir zararı olmuyor ama BEBEĞİMİZ veya TORUNUMUZ birçok hastalıkla beraber doğuyor. Bu nedenle arı ürünleri tüketimine daha çok önem vermeliyiz.Bebeğimiz veyaTorunumuz hasta veya sakat doğduğunda TAKDİRİ İLAHİ veya ALIN YAZISI deyip pası ALLAH'a atmayalım.Arı ürünlerini mümkünse kendiniz üretiniz Mümkün değilse çok güvendiğiniz bir arıcıdan veya çok emin olduğunuz bir markanın ürünlerini alıp tüketin. CLANDRAS ARICILIK'ın ürünlerinde sizi şüpheye düşürecek bir durum olamaz.Çünkü ben nasıl ve nerede ürettiğimi bildiğim halde her parti ürünümü en sağlıklı ve hijyenik koşullarda üretip Ege Üniversitesi gıda analiz labaratuvarında analizini yaptırdıktan sonra paketleyip sizlere sunmaya çalışıyorum.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp