Yorgunluk Halsizlik Nedenleri

Yorgunluk Halsizlik Nedenleri :

Bazı hormon hastalıklarında yorgunluk olabilir. Bunların başlıcaları tiroid yetmezliği ve böbrek üstü bezi yetmezliği yani kortizol hormon eksikliğidir. Diğer bir neden de kan şekerinde görülen düşmelerdir.

Tiroid bezi yetmezliği (Hipotiroidi) olan kişilerde yorgunluk ve halsizlik sıklıkla bulunur. Tedaviyle bu şikayetlerde düzelme olur. Bununla birlikte tiroid yetmezliği olan hastalarda sıklıkla birlikte bulunan kansızlık (anemi) de yorgunluğun önemli bir nedenidir. Tiroid bezi yetmezliğinde özellikle B12 vitamini ve demir eksikliği sık görülür. Kansızlığın tiroid bezi yetmezliğiyle birlikte tedavi edilmesi yorgunluğun düzelmesine katkıda bulunur.

Böbrek üstü bezinin az çalışması (kortizol hormonu eksikliği) da yorgunluk yapan önemli bir hormon bozukluğudur. Bazı Hashimoto tiroiditli hastalarda tiroid bezi yetmezliği ve böbreküstü bezi yetmezliği birlikte bulunabilir. Eğer bu durum fark edilmez ise tiroid ilaçlarıyla yapılan tedavi yorgunluk ve bitkinliği iyice artırabilir. Tiroid hormon ilacı alınca durumu kötüleşen yani yorgunluk ve bitkinliği artan kişilerde kan kortizol hormonuna bakılarak böbreküstü bezinin az çalışıp çalışmadığı kontrol edilir. Kortizol eksikliği varsa doktorunuz size önce kortizon ilacı verir ve sonra tiroid ilaçları alırsınız.

Yorgunluk yapan diğer nedenler ise aşağıda verilmiştir:

Şeker hastalığı ve bazı enfeksiyonlar da önemli yorgunluk nedenidir. Yorgunluk ayrıca kalp, böbrek, bağırsak ve diğer organ hastalıklarında da görülebilir.

Aşırı çalışma, stresli bir yaşam uykusuzluk ve depresyon yorgunluğun önemli nedenlerindendir.

Aşırı kilo alma ve gece kısa süreli nefes durması (apne) sabahları sersemlemiş bir şekilde ve yorgun kalkmaya neden olur.

Hareketsizlik, spor yapmamak ve beslenmenin bozuk olması da önemli yorgunluk nedenleridir.

İnternet sitelerinde yer alan ve ‘‘Adrenal yorgunluk‘‘ adı ile anılan ve birçok şikayetin birarada olduğu iddia edilen bir yorgunluk şekli tıp tarafından kabul edilmiş bir tanımlama değildir. Bu kişiler halsizlik, yorgunluk, sabah zor kalkmak, tuzlu ve şekerli gıdalara saldırı, enerji bitmesi, seks isteğinin azalması, ayağa kalkınca baş dönmesi, hafif depresyon, unutkanlık, çeşitli enfeksiyonlara yakalanma ve bunların zor iyileşmesi gibi şikayetlerin bir kişide olmasına ‘‘Adrenal Yorgunluk ‘‘ adnı vermişler ve tıp doktorlarının bu tanıyı bilmediklerini iddia etmektedir. Bu şikayetlerin bir kısmı adrenal yetmezlikte olabilirse de hepsi olmaz ve adrenal yetmezliğin tanınması için hormon ölçüm metotları vardır.

İştah ve uykunun düzenlenmesinde rol oynayan çok önemli bir hormon olan serotonin beyinde salgılanır. Yediğimiz karbonhidratlar insülin salgılanmasını uyarırken, serotonin hormonunda da geçici olarak aşırı bir salınmaya neden olurlar. Beyinde serotonin azalınca tatlı şeylere hücum eder, tatlı yemek isteriz. Özellikle çikolatada bol bulunan triptofan isimli aminoasit beyinde serotonine dönüşerek mutluluk verir. Atıştırma ile pankreas bezinden insülin salınır ve bu insülin serotoninin geçici olarak yükselmesini sağlar. Böylece fazla kiloluluk için bir tuzak olan bu atıştırmalar kilo almaya neden olur. Bu nedenle insülin ve serotoninin kontrol altına alınması kilo kaybı açısından çok önemlidir. Stresli durumlarda da beyindeki serotonin azalır ve daha fazla serotonine ihtiyaç duyulduğundan atıştırmalar başlar. Bu nedenle kilo vermek isteyen kişiler düzenli bir serotonin salgısı için düzenli uyumalı ve stresten uzak durmalıdır.

Yemek sonraları kan şekeri düşüklüğü, yaşamı çok kötü etkileyen, enerjiyi düşüren, halsizlik, yorgunluk ve baş dönmesi yapan, iş verimini düşüren ve sizi kızgın, öfkeli, sabırsız bir hale getiren bir durumdur. Çok sık olmasına rağmen üzerinde pek durulmayan önemli bir hastalıktır. Kilo veremeyen kişilerin çoğunda reaktif hipoglisemi vardır.

Gün içinde acıkma atakları oluyor ve şekerli gıdalara saldırıyorsanız; öğleden sonraları baş ağrısı varsa; uykudan birkaç saat sonra gece yarısı uyanıyor ve zor uyuyabiliyorsanız; kötü rüyalar görüyor ve devamlı bir yorgunluk varsa; öğleden sonra canınız şeker veya kahve içmeyi çok istiyorsa; baş dönmeleri varsa; yemek yiyinceye kadar halsizlik ve yemek gecikince kendinizi bitkin hissediyorsanız; halsizliğiniz yemek yiyince düzeliyorsa; yemek gecikince ellerde titreme ve çarpıntı oluyorsa; çok duygusalsanız, çabuk sinirleniyor ve kontrolünüzü kaybediyorsanız; yemek önceleri çok huzursuzsanız; yemeklerden sonra uyku basıyor ve gün boyu uyukluyorsanız, bu belirtiler kahvaltı öncesi de oluyorsa, kan şekerinizde düşüklük olabilir. Bunun başlıca nedeni de dengesiz beslenme, fazla karbonhidratlı, nişastalı gıdalar ve şeker yeme, stres ve aşırı kafein alımı (kahve, çay, kola) veya ailenizde şeker hastalığı olmasıdır. Aşağıda verilen belirtiler varsa kan sekerinde dusmeler oluyor demektir:

· Halsizlik, bitkinlik

· Psikolojik durumda değişiklik

· Sinirlilik

· Baş ağrısı

· Ellerde titreme

· Bulantı

· Görmede bulanıklık veya çift görme

· Soğuk terleme

· Çarpıntı, kalp atımlarını hissetme

· El ve ayakta çözülme, iç titremesi ve kas ağrıları

· Baş dönmesi

· Soluk ve terli bir görünüm

· Ani başlayan bir yorgunluk hissi

· Şiddetli yorgunluk

· İç ezilmesi ve yeme isteği

· İsteksizlik

· Anksiyete, depresyon ve kontrolü kaybetme

· Allerjiler (astım, saman nezlesi ve ciltte alerjik bulgu eğilimi)

· Bazı şeylerden korkma (fobi)

· Uykusuzluk

· Şekerli gıdalara saldırma

· Unutkanlık

· Sebepsiz yere ağlama

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp