Uyuşturucunun Doğrudan Etkisi

Uyuşturucunun Doğrudan Etkisi : En sık görülen sorunlar düşük, etenenin erken ayrılması, zehirlenme (yüzde 10-15), ölü doğum, erken doğum (yüzde 50), bebeğin yetersiz gelişmesi, dölütün doğum kanalı içine yanlış bir biçimde girerek doğumu güçleştirmesi, doğum sonrası kanama, amniyon kesesi iltihabı, tromboflebit (toplardamar iltihabı) ve zarların erken yırtılmasıdır. Bunların yanı sıra, olguların yüzde 40- 50'sinde folik asit ve demir eksikliğine bağlı kansızlık, kalp iç zan iltihabına (endokardit) bağlı kalp hastalıkları gibi komplikasyonlar, yaklaşık yüzde 60'ında ise akut enfeksiyonlar görülür.

İkincil ya da dolaylı sonuçlar - Bunlar uyuşturucuların doğrudan etkisinden ya da uyuşturuculardan yoksun kalma nedeniyle değil, madde bağımlısı annenin yaşama biçiminden kaynaklanır. Annenin yaşamının gebelik boyunca düzensiz olmasının yanı sıra, sağlık kurallarını göz ardı etmesi doğacak çocuğu da kaçınılmaz olarak etkiler. Örneğin, yeni doğan bebekte sık görülen kansızlık, annenin gebelik döneminde kötü beslenmesinden kaynaklanır. Gebeliğin gidişi annenin dengesiz ve huzursuz ruh halinden de olumsuz yönde etkilenir.

Uyuşturucu eldeedebilmek için duyulan endişe, kadının bu amaçla fahişeliğe başvurabilmesi gebelik sırasında ortaya çıkan önemli sorunlardır.Bu arada annenin çocuğu hem gebeliğin başlangıcında, hem de doğuma doğru, istemediği ve tatsız bir "kaza" olarak gördüğü unutulmamalıdır. Bu durum ender de olsa ileride sevgisizliğe ya da acı verici suçluluk duygularına dönüşebilir. Genellikle anne yeni doğan çocuğunu çok severse de, bu sevgi uyuşturucuyu bırakmasını sağlayabilecek güçte değildir.Annenin bebeğiyle ilişkileri çelişkili ve karmaşıktır.

İnanması güç de olsa, bebeğin mamasına eroin katan, böylece hem bebeğini mutlu ettiğine ve kendi mutluluğunu onunla paylaştığına inanan, hem de bebeğin sürekli ağlamasını ve rahatsızlık vermesini uyuşturucuyla önleyen anneler vardır.Kimi zaman, çocuğun sürekli ağlaması annenin çocuktan erken ayrılmasına neden olur. Bu durumda madde bağımlısı kadın kendini çocuğa karşı yetersiz ve uygunsuz hisseder ve onu bir bakım kurumuna bırakır.Anne-çocuk ilişkisinin kopmadığı durumlarda iki olasılık vardır.

Anne çocuğunun büyüyüp kendine yeterli hale gelmesini, böylece onu daha az rahatsız etmesini sabırsızlıkla bekler. Bu yüzden çocuk mutlu büyümesini sağlayacak çevre koşullarından ve özenli bakımdan yoksun kalır.Kimi zaman da durum tam tersidir. Umutsuz, sıkıntılı ve yardım gereksinimi duyan bağımlı anne çocuğa sevgi göstermek yerine ondan sevgi beklemeye başlar. Genellikle onu aşırı derecede sahiplenir ve çocuktan nevrotik bir tavırla sürekli ilgi bekler.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp