Uyku Evreleri

Uyku Evreleri

Gece yeterince uyuyamamanın görünüşümüz üzerindeki etkisini hepimiz yaşamışızdır. Uykusuzluk cildinizi cansız, solgun ve lekeli hale getirebilir ayrıca gözaltlarınızda koyu ya da şiş halkalara neden olabilir. Ancak uyku düzensizliği, cilde birçok insanın düşündüğünden daha büyük zararlar verebilir.
 
GÜZELLİK UYKUSU
 
Gece kremleri ve losyonları uykudayken cildinizin durumunu iyileştirebilse de iyi bir gece uykusu almak yine de önemlidir. Vücudun ne kadar uykuya gereksinim duyduğu kişiden kişiye değişir. Yaklaşık yedi ile dokuz saat arası genellikle yeterlidir. Uyumakta güçlük çekiyorsanız aşağıdaki ipuçlarını deneyin:
 
■ Beslenmenizi gözden geçirin. Gün boyunca ve geceleri kahve, çay ve karbonaüı içecekler mi içmeye başladınız ya da bunları bıraktınız mı? Fazla miktarda kafein uyanık kalmanıza neden olabildiği gibi kafeini bırakma da aynı etkiye yol açabilir.
 
■ Yatağa girmeden sigara içmek, uyku düzeninizi etkileyebilir. Aynı şekilde sigarayı bırakmak da kısa bir süreliğine uyku düzeninizi bozabilir.
 
■ Alkolün uykuya neden olduğu bilinir. Ancak çok fazla içmek de erken ya da gece yarısı uyanmanıza neden olabilir.
 
■ Fiziksel egzersiz, gevşemenize yardımcı olur ve uykunuzu düzenler. Ancak gecenin geç saaünde yoğun etkinlikten kaçının; aksi taktirde uyuyamayacak kadar fazla enerjiniz olabilir.
 
■ Gürültü sorun yaratıyorsa kalın perdeler, çift pencere ya da ses yalıtımı seçeneklerini gözden geçirin.
 
■ Yatağa girmeden ılık bir banyo yapın.
 
ONARIM VE YENİLENME
 
Uykunun olası işlevleri ve amaçları konusunda birçok farklı kuram bulunmaktadır. Daha inandırıcı görünen önerilerden biri, uykunun ana işlevinin vücudun kendini yenilemesine ve uyanıkken gerçekleşen normal biyokimyasal ve fizyolojik süreçlerin yarattığı hasarı onarmasına yardım etmek olduğudur. Başka bir kuram da uykunun vücudun enerjiyi korumasına yardımcı olmayı amaçladığı yönündedir. Uyku sırasında metabolizma hızınız ve vücut ısınız düşer; metabolizmanız gün içindeki ortalama hızından yaklaşık yüzde 10 ile 25 oranında daha yavaş olabilir. Ancak diğer araştırmalar, en azından cilt söz konusu olduğunda metabolizmanın gece boyunca hücreleri onarıp yenilerken en üst düzeyde çalıştığını göstermiştir.
 
■ Gece boyunca cildin metabolik etkinliği, hücre onarır ve yenilerken en üst düzeydedir. Yapılan bir araştırma, uyku sırasında özellikle gece l’e doğru kan ve beyin hücrelerini yenileyen hücre bölünmesinin yüzde 200 - 300 arttığını ortaya koymuştur. Bu, biz uyanıkken gerçekleşemez çünkü hareket için gereken eneıji başka yerlerde kullanılmaktadır.
 
■ Hipofiz bezi, geceleri vücut hücrelerinin onarımı için gereken büyüme hormonunu salgılar. Gece uyanıksak adrenalin ve noradrenalin hormonlarının uyarıcı etkileri, büyüme hormonunun iyileştirici etkisini giderir. Uykumuzu gün içinde tamamlasak bile büyüme hormonlarının eksikliği, cilt onarımının aynı şekilde olmayacağı anlamına gelir.Kozmetik şirketleri, uykunun cilt sağlığındaki rolüyle ilgili bu bilgiler ışığında, yenilenme sürecine yardımcı olmak üzere tasarlanmış bir dizi gece kremi üretti. İşte bu nedenle, gece için genellikle gündüz kullanılandan farklı cilt bakımı ürünleri önerilir.

Sakin uyanıklık: Gözler kapalı, sakin ve hareketsiz olarak yatıldığında, beynin orta ve arka bölgelerinden, 8-12 hz. frekansında alfa dalgaları olarak adlandırılan dalgalar kaydedilir. Bu sırada göz küresi hareketleri görülmez veya göz kırpma sonucu ortaya çıkan dalgalar EOG kanallarında görülebilir. Kas tonusu uykudaki diğer dönemlere göre yüksek düzeydedir.

Non-REM uykusu (NREM): “Yavaş uyku” olarak da adlandırılan bu uyku gittikçe derinleşen 4 dönemden oluşur. 1. ve 2. döneme “yüzeyel yavaş uyku”, 3. ve 4. döneme ise “derin yavaş uyku” adı verilir.

1. faz: Uykuya dalma dönemi olarak bilinir. Bu sırada EEG’de karışık frekansta, düşük voltajlı dalgalar saptanır. Aynı anda yavaş göz küresi hareketleri EOG kanallarında izlenmeye başlanır. Yavaş göz küresi hareketleri gözlerin uykuya daldıktan sonra yavaş yavaş iki yöne hareketidir. Uykuya dalma ile birlikte kas tonusu uyanıklığa göre bir miktar azalmıştır. Uykunun bu ilk dönemi, gece içinde zaman zaman tekrar ortaya çıkarak, tüm gece uykusunun yüzde 1-4’ünü oluşturur.

2. faz: Beyin dalgalarının kaydedildiği, EEG kanallarında başlangıçta 1. fazdakine benzer düşük voltajlı, daha sonra amplitüdü giderek artan, 4-7 hz. frekansında “teta dalgaları” olarak adlandırılan temel aktivite devam ederken periyodik olarak tekrarlayan özel bazı uyku elemanları ortaya çıkar. Bunlar uykunun derinleştiğini gösteren kısa süreli, 13-14 hz. frekansında, iğ şeklinde bir aktivite olan uyku iğleri (sleep spindle) ile uykunun yüzeyelleştiğini gösteren yüksek amplitüdlü, üçlü kompleks bir dalga olan K komplekslerdir. 1. fazda görülen yavaş göz küresi hareketleri bu dönemde de devam eder. Kas gerginliği 1. faza oranla biraz daha azalmıştır. Tüm gece uykusunun yüzde 45-50’sini 2. faz uykusu oluşturur.

3. ve 4. faz: Bu dönemlerde uyku artık iyice derinleşmiştir. Komadaki hastalarda görülen dalgalara benzer şekilde 1-4 hz. frekansında delta olarak adlandırılan, yüksek voltajlı yavaş dalgalar EEG’ye hakim hale gelir. Delta adı verilen beyin dalgalarının belli bir uyku döneminin yüzde 20’si ile yüzde 50’sini oluşturması halinde 3. fazdan, bu aktivitenin uyku döneminin yüzde 50’den fazlası olması halinde ise uykunun 4. fazından bahsedilir. Kural olmamakla birlikte, yavaş göz küresi hareketleri bu dönemlerde de görülebilir. Kas gerginliği daha da azalmıştır. Gece uykuda geçen sürenin yüzde 20-25’i 3. ve 4. uyku dönemlerinden oluşur.

REM uykusu (paradoksal uyku): REM uykusu birçok özelliği ile diğer uyku dönemlerinden ayrılır. EEG’de 1. fazdakine benzer bir aktivite görülmekle beraber bazen testere dişine benzeyen dalgalar ortaya çıkabilmekte veya uyanıklıktakine yakın frekansta dalgalar temel aktiviteye eklenebilmektedir. REM dönemine adını veren asıl farklı özelliği, EOG kanallarında kaydedilen hızlı göz küresi hareketleridir. Hiçbir uyku döneminde rastlanmayan hızlı göz küresi hareketleri, tek tek veya gruplar halinde bu uyku döneminde ortaya çıkarlar. Yüzde, kol ve bacaklarda minik seyirmeler dışında, REM’de kas gerginliği tamamen kaybolmuştur. Kas tonusunun tam olarak kaybolmasına rağmen, beyin aktivitesinin 1. faz gibi, uyanıklığa yakın bir döneminkine benzemesi, REM dönemini bazı yazarların “paradoksal uyku” olarak adlandırmasının sebebidir. Rüyaların yüzde 80-90’ının REM döneminde görülmesi bu fazın rüya dönemi olarak adlandırılmasına sebep olmuştur. REM dönemi gece uykusunun yüzde 20-25’ini oluşturur.

Uyku Bozuklukları

Uyku günlük yaşamın bir sure için kesintiye uğraması ya da boşa geçen zaman değildir. Zihinsel ve fiziksel sağlığımızı her gün yenilememiz için önemli olan ve yaşamımızın üçte birini kapsayan aktif bir dönemdir.
Yaklaşık 85 türde uyku hastalığı vardır. Çoğu yaşam kalitesinin azalmasına ve kişinin sağlığında bozulmaya neden olur. Uyku bozuklukları trafik ve mesleki kazalara neden olabilmesi nedeniyle bir halk sağlığı sorunudur. Bazı uyku bozuklukları uykuya dalma veya sürdürme güçlüğüne yol açar. Diğer uyku bozuklukları gündüz aşırı uykululuğa neden olur. Vücudun biyolojik saati ile ilgili sorunlar kişilerin günün yanlış zamanında uykulu olmasına neden olur. Uykuda yürüme, altını ıslatma, kabuslar ve diğer sorunlar da uykuyu kesintiye uğratabilir. Bazı uyku hastalıkları ise yaşamı tehdit edici boyuttadır.

Uyku Duası

"Allahumme ğarati'n-nücûmü ve hedeetil uyûnu, ve ente Hayyün Kayyûmün lâ-te'hüzüke sinetün ve lâ nevmün, yâ Hayyü yâ Kayyûmü ehdi leyli ve enim ayni."

Anlamı
Allah'ım, yıldızlar söndü, gözler kapandı. Sen ise hayat sahibi, daima duran ve tutansın. Seni ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Ey Hay olan Allah'ım, Kayyûm olan Allah'ım, gecemi rahat kıl gözlerimi kapatıver.

Yukarıda vermiş olduğumuz iki uyku duası da uyumadan önce okunabilir. Kısa bir sürede gözlerinizin kapandığını ve rahat bir şekilde uyuduğunuzu, zamanla uyku sorunundan kurtulduğunuzu göreceksiniz. İyi uykular.

Uyku Nedir

Uyku tüm memelilerde, kuşlarda ve balıklarda gözlenen doğal dinlenme biçimidir. Bu canlılar günlük işlevlerini gerçekleştirebilmek için uykuya ihtiyaç duyarlar. Uyku tam anlamıyla şuursuzluk olarak nitelendirilemez. İnsanlarda yeterli uyku alınmaması unutkanlık, asabiyet, dikkat dağınıklığı gibi sorunlara neden olabilir. Ayrıca gereğinden fazla uyku depresyon gibi rahatsızlıklardan kaynaklanıyor olabilir. Uyku bozukluğu kimi insanlarda kronik hale gelip çok büyük sorunlara neden olabilmektedir. Uyku insan ömrünün en az 1/3'ünü oluşturur. Vücudun dinlenmesini ve beynin bir gün önce aldığı bilgiyi işlemesini sağlar. Uyku, 24 saatlik döngüde doğal olarak yerini almaktadır. Kişinin kolaylıkla uyandırılabildiği, değiştirilmiş bilinçlik halidir. Kişilerin uykudaki davranışlarını ve EEG kullanarak onların beyin dalgalarını inceleyen bilim insanları, uyku sırasında gerçekleşen olaylara dair kanıtları ortaya koyarlar. Uyanıkken ya da uyurken beyin dalgaları, beyindeki milyarlarca nöronlar arasındaki elektrik trafiği sonucunda üretilir. Uyku aynı zamanda hafızanın yeniden yapılandırılması ve psikolojik yenilenme için gereklidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp