Uyku Bozuklukları

Uyku bozuklukları tablosu geniş ve çeşitlidir. Bu nedenle uykuya dalmadakarşılaşılan zorluklar (uykusuzluk, yatağa gitme alışkanlıkları, yatağa gitme fobisi) ve uyku sırasında beliren bozukluklar arasında bir ayrım yapmak gereklidir.En ciddi sorun saradır. Uyku gerçekten de sara nöbetini kolaylaştırabilir. Bu nöbetlerin en ağır biçimi grand mal (yaygın sara) tipi nöbettir.Uykunun ortaya çıkışını kolaylaştırdığı başka bazı bozukluklar da vardır.

Bunlar daha çok hareket sistemiyle ilgili (kasılma, sıçrama, uyurgezerlik, dişleri kenetleme), duyusal (uykuda konuşma, varsam, gece korkusu, kâbus görme) ya da otonom sinir sistemiyle ilgili (uykuda idrar kaçırma, soluğun kesilmesi, solunumun sığlaşması) bozukluklardır.Bu olaylar birbirinden çok farklıdır. Bozukluğun önemi her zaman belirginliğiyle doğru orantılı değildir.Hareket sistemiyle ilgili olanlar ve duyusal bozukluklar zararsızdır.

Bunakarşılık ailelerin genellikle önem vermediği, otonom sinir sistemiyle ilgili bozukluklar tehlikelidir. Çocukta bazen ölüme bile yol açabilen bu bozukluklar uyku sırasında büyük bademciklere bağlı solunum yolunun tıkanması ve çok ender görülen beyindeki solunum merkezinin durmasıdır.

• Uyurgezerlik- Erkeklerde daha sıktır. Genellikle uyurgezer bir yakını (baba, amca, dede) olan yedi-sekiz yaşlarındaki erkek çocuklarda görülür.Çocuk gecenin ilk yarısında kalkar ve yürür; gözleri açık, bakışları sabit ve yürüyüşü dengesizdir. Yürüme bir dakikadan daha az bir süreden yarım saate kadar sürebilir. Çocuk yatağına dönüp sakin bir biçimde uykusuna devam eder ve olan biteni sabahleyin hiç anımsamaz.Olguların büyük bölümünde uyurgezerlik kendiliğinden kaybolur. Uyurgezerliğin sürdüğü ya da buna başka belirtilerin de eklendiği olgularda, aminep- tinle ilaç tedavisine başvurmak gerekir. Olguların hemen tümünde etkili olan bu ilaç sıkı hekim denetimi altında kullanılmalıdır.

• Gece korkusu - Sıklıkla 4-12 yaş arasındaki çocuklarda görülür. Çocuk dehşet içinde uyanarak bağırmaya ve ağlamaya başlar. Bakışları bir noktada sabittir. Annesi bile onu yatıştıramaz. Hatta bazen annesini bile tanıyamaz.Sıklıkla solukluk, terleme ve çarpıntıyla birlikte görülür. Kriz genellikle birkaç dakika sürer. Çocuk kolayca yeniden uykuya dalar ve sabah hiçbir şey anımsamaz.

Gece korkusu genellikle Oidipus kompleksinin belirdiği yaşlarda ve güçlükle denetlenebilen ileri derecede bir iç sıkıntısıyla birlikte görülür. Çocuğun daha etkili ruhsal savunma mekanizmalarını harekete geçirecek yaşa gelmesine değin sürer.Korku her gece yinelenirse, Oidipus kompleksi döneminden sonra da sürerse ve başka belirtiler de varsa, daha ciddi bir nevroz, hatta psikoz söz konusu olabilir.

• Gece işemesi - Erkek çocuklarda belirgin ölçüde daha çok görülen bir olgudur. Ciddi olgularda 12-13 yaşma değin, hatta daha da uzun sürebilir.Gece işemesi çocuğun istemsiz bir biçimde idrarını kaçırmasıdır. Çocukta hiçbir idrar yolu hastalığı yoktur. Mesane denetimini hiç kazanmadan ortaya çıkan olgular birincil, bunu kazandıktan sonra ortaya çıkan olgular ikincil olarak nitelendirilir.

• Aşırı uyuma - Çocuklukta, 10 yaşından önce ender görülür. Ama ortayaçıktığında özellikle ayırıcı tanı açısından dikkatle değerlendirilmesi gereken bir belirtidir. Aşın uyuma genellikle organik kökenlidir. Buna nörolojik hastalıklar, kafa travmalan, iç salgı sistemi ve metabolizma bozukluklan, karaciğer hastalıkları vb eşlik edebilir.Patolojik bir neden dışlandığında, birincil aşın uyuma söz konusudur. Bu çocuklar bulunduklan yaşın gerektirdiğinden daha fazla uyurlar.

• Az uyuma - Böyle bir olguda öncelikle uygun olmayan koşullara (gürültülü ya da çok ışıklı ortamlar, öğün saatlerinin esnek olmayışı ya da beslenme sorunlan) bağlı sıradan bir uykusuzluk düşünülmelidir. Dış kaynaklı bu nedenler belirlendiğinde, az uyuma sorunu genellikle kolay çözülür.Erken yaşta beliren şiddetli uykusuzluk ise, çocuk ne kadar küçük yaştaysa o ölçüde ağırdır.

Çocuk huzursuz ya da sakin olabilir. Bozukluk her zaman anne-çocuk, çocuk-ortam ilişkisinde büyük bir rahatsızlığa neden olur. Çocuk psikolojisi bu olgularda uykusuzluk nedenini anne ile çocuk arasında güven verici bir yakınlaşmanın kurulamamasına bağlamaktadır.Az uyuma hemen müdahale edilmesi gereken ağır bir bozukluktur. Giderilemediği durumlarda önemli zararlara yol açar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp