Tüm Vücutta Kaşıntı
Tüm Vücutta Kaşıntı : Kaşıntı özellikle tüm vücutta meydana geliyorsa oldukça sıkıntı verici bir durum yaratabilir. Vücutta kaşıntı nedenleri arasında alerjik reaksiyonlar ilk sırada gelmekle birlikte karaciğer ve böbreği etkileyen bazı rahatsızlıklar, kan hastalıkları ve tiroit bezlerinde oluşan sorunlar tüm vücutta kaşıntıya yol açabilir. Eğer alerjenlere karşı aldığınız tedbirlere rağmen vücudunuzda kaşıntı devam ediyorsa başka bir hastalığın belirtisi olarak ortaya çıkıp çıkmadığını öğrenmek için doktorunuza danışabilirsiniz.
Alerjik Reaksiyonlar: Ciddi alerjik reaksiyonlar kurdeşene ve tüm vücudun şiddetli bir biçimde kaşınmasına neden olabilir. Bu kaşıntı bazen bölge bölge olmak üzere vücudun çeşitli yerlerini gezebilir. İleri alerjik tepkilerin diğer belirtileri ise başta yüz olmak üzere şişlik ve nefes alıp vermede az da olsa zorlanmadır. Size alerji yapan (deterjan, kumaş, polen olabilir) nedeni bularak bundan kaçınmak kaşıntınızı hafifletir ve bir kaç saate kadar ortadan tamamen kaldırabilir. Şiddetli kaşıntı için iltihabı da azaltan kortikosteroidler kullanılabilir.
Gebelik Kolestazı: Hamile kadınların yaklaşık %1-2′sini etkileyen bir tür karaciğer rahatsızlığı olan gebelik kolestazı vücutta kaşıntı nedenleri arasında yer almaktadır. Doğumdan sonra kaybolan rahatsızlığın diğer belirtileri arasında halsizlik, iştah kaybı, açık renkli dışkı, koyu idrar, göz akında ve cilt üzerinde sarı lekelerdir. Birden fazla bebeğe hamile kadınlarda ortaya çıkma ihtimali daha yüksektir. Gebelik öncesi karaciğer rahatsızlığı geçirmiş olanlarda ve ailesinde bu hastalık görülenlerde daha çok meydana gelir.
Böbrek Yetmezliği: Böbrek yetmezliği yaşan kişilerde cildin kuruması ve kaşınmasına sık rastlanır. Üremik kaşıntı olarak da bilinen bu durum böbrek hastalarının yaklaşık %50-90′ında görülür. Kandaki üre artışı ve metabolizmadan atılması gereken ancak böbreklerin normal fonksiyonuyla çalışmadığı için atılamayan safra nedeniyle oluşmaktadır. Kaşıntı sürekli olabilir ve bazen günlük aktivitelerin yapılmasını zorlaştırabilir.
Hepatit C: Hepatit C vakalarının %20′sinde tüm vücutta kaşıntı görülmektedir. Kaşıntı aralıkları azalırsa hastalığın siroza çevirme olasılığı da yükselir. Safra asit bağlayıcı, nöropatik ağrı kesici ve opiat antagonistleri gibi ilaçlar Hepatit C‘ye bağlı vücut kaşıntısını hafifletmek için kullanılabilir. Henüz araştırma aşamasında olan diğer çalışmalar arasında kan filtreme (plazmaferez) ve ultraviyole ışık tedavisi bulunmaktadır.
Karaciğer: Normalde vücut tarafından üretilen bazı zararlı kimyasalları filtrelemekle görevli olan karaciğer bu fonksiyonunu yerine getiremediği zaman genel bir kaşıntı oluşabilir. Tedavisi zordur ve kaşıntıyı en azından hafifletmek için ilaç kullanılabilir.
Hipertiroid: Vucudun aşırı tiroid üretmesi anlamına gelen hipertiroid yaygın olarak ciltte kuruluk ve genel bir kaşıntı şeklinde kendini gösterir. İlaç tedavisiyle tiroid hormon düzeyleri normale döndürüldüğünde kaşıntıda geçecektir.
Vücut genelinde yaşanan kaşıntı çoğunlukla alerjik olarak ortaya çıkar ve bir süre sonra herhangi bir müdahale gerektirmeden ortadan kaybolur. Ancak yukarda saydığımız bazı ciddi rahatsızlıkların ilk belirtisi olarak size vücudunuzdan bir uyarı işareti olabilir. Bu nedenle kaşıntılar nedensiz ve sürekli olarak meydana geliyorsa doğru teşhis için doktora gitmeli ve uygun tedavi yönteminin belirlenmesini sağlamalısınız.
Alerjik Reaksiyonlar: Ciddi alerjik reaksiyonlar kurdeşene ve tüm vücudun şiddetli bir biçimde kaşınmasına neden olabilir. Bu kaşıntı bazen bölge bölge olmak üzere vücudun çeşitli yerlerini gezebilir. İleri alerjik tepkilerin diğer belirtileri ise başta yüz olmak üzere şişlik ve nefes alıp vermede az da olsa zorlanmadır. Size alerji yapan (deterjan, kumaş, polen olabilir) nedeni bularak bundan kaçınmak kaşıntınızı hafifletir ve bir kaç saate kadar ortadan tamamen kaldırabilir. Şiddetli kaşıntı için iltihabı da azaltan kortikosteroidler kullanılabilir.
Gebelik Kolestazı: Hamile kadınların yaklaşık %1-2′sini etkileyen bir tür karaciğer rahatsızlığı olan gebelik kolestazı vücutta kaşıntı nedenleri arasında yer almaktadır. Doğumdan sonra kaybolan rahatsızlığın diğer belirtileri arasında halsizlik, iştah kaybı, açık renkli dışkı, koyu idrar, göz akında ve cilt üzerinde sarı lekelerdir. Birden fazla bebeğe hamile kadınlarda ortaya çıkma ihtimali daha yüksektir. Gebelik öncesi karaciğer rahatsızlığı geçirmiş olanlarda ve ailesinde bu hastalık görülenlerde daha çok meydana gelir.
Böbrek Yetmezliği: Böbrek yetmezliği yaşan kişilerde cildin kuruması ve kaşınmasına sık rastlanır. Üremik kaşıntı olarak da bilinen bu durum böbrek hastalarının yaklaşık %50-90′ında görülür. Kandaki üre artışı ve metabolizmadan atılması gereken ancak böbreklerin normal fonksiyonuyla çalışmadığı için atılamayan safra nedeniyle oluşmaktadır. Kaşıntı sürekli olabilir ve bazen günlük aktivitelerin yapılmasını zorlaştırabilir.
Hepatit C: Hepatit C vakalarının %20′sinde tüm vücutta kaşıntı görülmektedir. Kaşıntı aralıkları azalırsa hastalığın siroza çevirme olasılığı da yükselir. Safra asit bağlayıcı, nöropatik ağrı kesici ve opiat antagonistleri gibi ilaçlar Hepatit C‘ye bağlı vücut kaşıntısını hafifletmek için kullanılabilir. Henüz araştırma aşamasında olan diğer çalışmalar arasında kan filtreme (plazmaferez) ve ultraviyole ışık tedavisi bulunmaktadır.
Karaciğer: Normalde vücut tarafından üretilen bazı zararlı kimyasalları filtrelemekle görevli olan karaciğer bu fonksiyonunu yerine getiremediği zaman genel bir kaşıntı oluşabilir. Tedavisi zordur ve kaşıntıyı en azından hafifletmek için ilaç kullanılabilir.
Hipertiroid: Vucudun aşırı tiroid üretmesi anlamına gelen hipertiroid yaygın olarak ciltte kuruluk ve genel bir kaşıntı şeklinde kendini gösterir. İlaç tedavisiyle tiroid hormon düzeyleri normale döndürüldüğünde kaşıntıda geçecektir.
Vücut genelinde yaşanan kaşıntı çoğunlukla alerjik olarak ortaya çıkar ve bir süre sonra herhangi bir müdahale gerektirmeden ortadan kaybolur. Ancak yukarda saydığımız bazı ciddi rahatsızlıkların ilk belirtisi olarak size vücudunuzdan bir uyarı işareti olabilir. Bu nedenle kaşıntılar nedensiz ve sürekli olarak meydana geliyorsa doğru teşhis için doktora gitmeli ve uygun tedavi yönteminin belirlenmesini sağlamalısınız.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
