Subaraknoid Kanamalar

Subaraknoid Kanamalar : Tanım :Serebral subaraknoid kanama genellikle bir beyin damarının çatlaması ve kanın subaraknoid mesafe veya ventrikül sistemine yayılmasına denilir.Etyoloji :Akut subaraknoid kanamaların ekseriyeti bir anevrizma patlama- sma bağlıdır^ Fakat hastaların % 30 ilâ 40’mda serebral anjiografi herhangi bir patolojiyi göstermez ve hastaların ekseriyeti ikinci bir kanama olmadan iyileşirler. Bu vakalarda kanama sebebi meçhul kalır.Kanama gösteren hastaların % 40 ila 50’sinde anevrizma tesbit edilir. Diğer kanama sebepleri arasında arteriyovenöz

Hormasyonları, muhtelif beyin urlarını ve nadiren bazı kan hastalıklarını sayabiliriz.

Belirtiler :Kaide olarak önceden kanamayı haber veren her hangi bir hususi işaret ve semptom yoktur. Anevrizma patlaması bir dinlenme halinde olabildiği gibi bir zorlayıcı hareket esnasında da vuku bulabilir. Kanama ani olur ve sızıntı gösteren yerin büyüklüğüne ve kanamanın miktarına göre hastada bulgular yerleşir. Bazen hasta baş ağrısından şikâyet etmeye vakit bulamadan şuurunu kaybeder ve bazen de ani bir sar’a krizi ortaya çıkar. Kanama az olursa şuur kısa zamanda geri gelir. Bazen hasta komadan hiç açılmaz ve bu hal ölüm anına kadar devam eder. Şuur kaybı olmayan hastaların ilk şikâyetleri şiddetli bas ağrısıdır. Baş ağrısı bazen bir tek noktadan başlar ve bütün başa vavılır Razı va.k’alarda ağrı enseden öne doğru gelir.

Kusma ekseriya baş ağrısından hemen sonra görülen bir semptomdur. Ense sertliği ise çok zaman kanamanın ikinci veya üçüncü günü ortay^Çıkar. Bunlardan başka hastalarda hafif ateş ve kan tablosunda lökositoz tesbit edilir. Nabız yavaşlar. Ve idrarda albümin görülür. Bu bulgularla bazen hastalar menenjit teşhisiyle intaniye servislerine yatırılırlar.Hastanın nörolojik muayenesinde yukarıda bahsettiğimiz gibi kanamanın şiddetine göre şuur açık veya kapalı olabilir. Ense sertliği ve Kemig arazı her zaman görülmez. Pupillalar eşit olmayabilir ve ışık reaksiyonları tam değildir. Göz dibinde bazen staz ve retinada kanama sahaları görülür. Kemik veter refleksleri azalmıştır. Bazen pa- tella ve Achille refleksleri hiç alınmaz.

Willis poligonu civarındaki bazı anevrizmalar bazen III, IV ve VI cı kraniyal sinirler üzerinde tazyik ederek göz hareketlerinde felçler meydana getirirler. Bazı anevrizmalar beyin dokusu içine doğru patlar ve doku içinde yer işgal eden hematomlar husule gelir. Bunlara bağlı olarak da hastada bir hemipleji ortaya çıkabilir. Hemipleji bir hematoma bağlı olabildiği gibi kanama neticesinde ortaya çıkan trombozun sonucu da olabilir.Hastada klinik muayeneden sonra teşhisi doğrulayacak olan araştırma lomber ponksiyondur. Lomber ponksiyon likorda kanın miktarına göre pembeden koyu kırmızıya kadar renk değişikliği gösterir, ka- V X X- namadan 24 saat sonra ise likorda ksantokromi görülür.

Likordaki bu kan hiç bir zaman pıhtılaşmaz. Halbuki likora travmatik ponksiyona bağlı olarak bolca kan geçmişse hemen pıhtılaşır. Kanama teşhisi yapıldıktan sonra hastanın tedavisi hususunda ne gibi bir yol tutulacağı kanamanın yerini bize gösterecek olan serebral anjiografi tetkikine bağlıdır. Serebral anjiografi hastanın müsait - olur olmaz yapılır. ^Serebral anjiografi :Subaraknoid kanama teşhisi konulan veya kanamayıp da kranyal sinirler üzerine tazyik eden anevrizmaları tesbit etmek için kullandığımız radyolojik bir tetkiktir. Bu tetkik için radyo-opak bir madde karotis veya vertebral arterler içine enjekte edilir ve o anda röntgen filmi çekilir

Bu tetkik sayesinde anevrizmaların ve arteriyovenöz malformasyonlann ekserisi gösterilebilir.Serebral anevrizmalar :Subaraknoid kanama gösteren anevrizmaları üç şekilde görebiliriz. Birincisi yuvarlak keseleri olan ve ekseriya iki damarın birleştiği yerden çıkan ve bir boynu olan anevrizmalardır. Bu anevrizmalar daha çok Willis poligonu civannda görülür ve damar cidarında doğuştan olma bir defekt sonunda husule gelirler. İkinci şekil daha çok büyük damarlarda görülen ve arteriosklerotik bir lezyonun sonucu olarak füziform damar genişlemesine bağlı anevrizmalarıdır. Üçüncü tip anevrizmalar bakteriyel endokardit veya poliarteritis nodosa gibi hastalıkların sonucu meydana gelen mikotik anevrizmalardır.

Anevrizmalar yukarıda bahsettiğimiz gibi daha çok Willis poligonu etrafında görülür. Kanayan anevrizmaların üçte biri Willis poligonunun anterior kısmında bulunur. Şekil 36’da anevrizmaların yerleşim yerlerini görmekteyiz. Subaraknoid kanama gösteren vakalarda iyileşme şansı kanamayı meydana getiren sebebe, kanamanın miktarına, eğer bu sebep bir anevrizma ise bu anevrizmanın büyüklüğüne ve yerleştiği yere göre değişir. Bazı hallerde hasta süratle komaya girer ve şuur açılmadan kısa bir süre içinde ölür.Hafif sızmalarda ise umumiyetle semptomlar birkaç gün içinde geriler ve hasta kendini iyi hisseder. Fakat kanamadan sonraki ilk iki hafta, ikinci ve üçüncü kanamalar için kritik bir devredir. Bu nedenle bu süre içinde prognoz bakımından daima temkinli olmak gerekir.Tedavi :Subaraknoid kanama gösteren her hasta tam bir yatak istiraha- tine alınır.

Serebral anjiografi ile herhangi bir patoloji tesbit edilme- miş ise bu istirahat 6 hafta devam eder. Bu arada hastaya konserva-tif dediğimiz tedavi uygulanır. Bu tedavi için de hastaya ağrı giderici, tansiyon düşürücü ilaçlar ve bazı müsekkinler verilir. Hastaların bar- saklarının yumuşak tutulmasına bilhasa dikkat edilir. Serebral anjiografi ile anevrizma veya arteriyovenöz bir malformasyon tesbit edilen hastalar için cerrahi bir tedavi uygulanması düşünülür. Cerrahi tedavi aşağıda görüleceği gibi muhtelif şekillerde yapılır.

Bunlar keseli anevrizmalarda kesenin boynuna bir klip konulma- _sı, anevrizma cidarının adale veya plastik madde gibi şeylerle takvime edilmesi, anevrizmayı besleyen damarın tek veya iki tarafdan bağ- lanması, kese içine pıhtı meydana getiren bir maddenin enjekte edilmesidir.Cerrahi tedavi her zaman muvaffak olan bir tedavi usulü değildir. Bazen cerrahi tedavideki ölüm nisbeti konservatif tedavi uygulanan vakalardaki ölüm nisbetine yakındır. Her vak’a için tedavi şekli hastanın gösterdiği hususiyete göre değişir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp