Spor Yaralanmalarından Korunma

Spor Yaralanmalarından Korunma

Günümüzde sportif aktiviteler sağlık, zindelik, mutluluk ve kazanç amaçlarıyla bir yaşam biçimi olarak kabul edilmekte. Gerek profesyonelce gerekse de rekreasyonel amaçlı yapılan sportif aktiviteler neticesinde, yorgunluk ve aşırı yüklenmeye, aşırı motivasyona, önceden geçirilmiş ve tam tedavi edilmemiş yaralanmalara, soğuk, aşırı gerilme ve enfeksiyon gibi etkenlere bağlı gelişen kas ve eklem sertliklerine, kas zayıflıklarına, kaslar arası güç dengesizliğine, koruyucu materyal eksikliğine, ısınma eksikliğine, spor yapılan yerin zeminine, hava şartlarına, spor dalının sporcuya uygun olmamasına, yetersiz tekniğe, yanlış antrenmana, ruhsal yönden hazır olmamaya, aşırı rekabete, hastalıklara, oyun kurallarına uymamaya, yeterli dinlenip beslenememeye bağlı olarak yaralanmalar meydana gelmekte ve bunlar da iş, zaman, moral ve maddi kayıplara sebep olmaktadır. Spor yaralanmalarından korunma toplumumuzda hep gözardı edilmiştir. Oysa korunma, yaralanmaların tedavisinden her zaman daha pratik ve ekonomiktir. Günümüze dek spor yaralanmalarından korunma pek çok araştırmaya konu olmuş ve sonucunda yaralanmaları en aza indirgeyecek bazı genel prensipler ortaya konmuştur;

-Sezon öncesi, ortası veya sonrasında yapılacak sporcu sağlık muayeneleriyle varsa fiziksel, anatomik, biyomekanik, fizyolojik ve nöromüsküler kusurlar ortaya konularak yaralanmalara yönelik önlemler alınıp ileride olabilecek yaralanmalara karşı sporcular bilinçlendirilebilinir.

-Sportif aktivitelerden önce ısınma ve aktivite sonrası soğuma egzersizleri yaralanmalardan korunmada çok önemli yer tutmaktadır.

Isınma ile daha çok sayıda kas lifi aktif hale gelmekte böylelikle dokulara oksijen ve yakıt taşınması hızlanmakta, kaslar esneklik ve gerilme yeteneği kazanmakta, yüksek optimal ısı merkezi sinir sisteminin işlevlerini daha hızlı uygulmakta böylelikle reaksiyon ve kasılma hızı yükselmekte, sporcunun koordinasyonu olumlu yönde etkilenmekte, psikolojik uyum gücü artmakta, kalp ve dolaşım sistemi yüklemeye hazırlanarak yüksek şiddetteki egzersize daha kolay uyum sağlanmakta, eklem hareket açıklığı arttırılmakta. Yine aktivite sonrası yapılacak açma germe egzersizleri kassal sertliklerin gelişmesini önleyecek, esnekliği artıracak ve yorgunluk maddesi olarak bilinen laktik asidin kandan daha çabuk uzaklaşmasını sağlayacaktır.

-Yaralanma küçük dahi olsa tam iyileşme olmadan spora dönülmemelidir.

Eklem hareket genişliğindeki kısıtlılık, kassal güç ve koordinatif beceriler arttırılmalı, propriyoseptif duyular kazanılmalıdır.

-Yaralanma küçük dahi olsa tam iyileşme olmadan spora dönülmemelidir. Eklem hareket genişliğindeki kısıtlılık, kassal güç ve koordinatif beceriler arttırılmalı, propriyoseptif duyular kazanılmalıdır.

-Oyun kurallarına uyma ve gelebilecek darbelere karşı koruyucu ekipman kullanımı yaralanma riskini önemli ölçüde azaltacaktır.

-Sporun yapıldığı ortama, zemine ve hava şartlarına uygun ayakkabı ve malzeme tercihi. Örneğin futbolda zeminin hava koşullarından etkilenmesi, kaygan oluşu, çimlerin uzunluğu başta alt ekstremitede olmak üzere vücudun birçok bölgesinde yaralanmaları arttırabilmektedir. Yine karlı havalarda futbol topunun kırmızı olması tercih edilmelidir.

-Öğretilecek doğru teknik ve yeterli fiziksel uygunluğu geliştirecek antrenman planlanmasıyla birlikte sporcunun dinlenme, beslenme ve uyku düzeninin planlanması yaralanma riskini azaltacaktır.

-Sonuç olarak spor yaralanmalarını tamamen önlemek mümkün değildir, ancak bazı kurallara uyulup bir takım tedbirler alındığında spor yaralanmalarını en aza indirmek mümkündür. Bunun için de multidisipliner bir yaklaşım sağlanması gerekmektedir. .

Profesyonel sporcular, antrenmanlar ya da yarışma dönemlerindeki yüklenme sonucu yumuşak dokularda veya vücudun başka bölgelerinde yaralanma ile karşılaşabilirler. Bununla beraber egzersiz yapan herkes potansiyel olarak spor yaralanmaları ile karşı karşıya kalabilir. Çocuklar ve ergenler, orta yaşlı bireyler ve bayanlar bu risk grubunun üst basamaklarında yer alır.26Spor, bireylerin fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı gelişmesini sağlar. Çocuk ve ergenlerin kas, tendon ve kemiklerinin gelişme sürecinde olduğu düşünülürse, bu yaş grubunun olası bir travmada yaralanma riskinin de yüksek olduğu bilinmelidir.Spordan yararlanan orta yaşlı bireylerin sayısı da gün geçtikçe artmaktadır. Fiziksel etkinlik açısından durağan bir yaşam süren bireyler birdenbire daha aktif bir yaşam tarzına uymaya çalışırken bedensel sınırlarını gözardı edebilirler. Gençliğinde aktif spor yapan ancak 10 sene kadar ara verip yeniden spora dönen bireylerde, kas ve tendonlarda ameliyat gerektirecek kopmaya kadar uzanabilen yaralanmalar görülmektedir. Bu ihmal orta yaş grubunun neden daha fazla risk altında olduğunu açıklamaktadır. Spor yapan kadınların sayısı da gün geçtikçe artmaktadır. 
 
Ayrıca sporun özellikleri de değişmektedir.
Daha agresif, daha fazla kuvvet ve mücadele gerektiren spor türleri artmıştır.Bu değişimin sonucunda spor yaralanmaları belirgin olarak artmıştır. Kadınlar basketbol, voleybol, futbol, jimnastik ve kayak sporlarında erkeklere oranla daha fazla yaralanırlar. Örneğin kitabın ikinci bölümünde de değinildiği üzere kadın sporcuların erkek sporculara oranla ön çapraz bağlarının 2 ile 8 katı oranında daha fazla yaralandığı belirtilmiştir. Kadın sporcuların erkeklere oranla kondisyonlarının düşük olmasının yanında erkek ve kadınların fiziksel ve fizyolojik farklılıkları bu orana daha gerçekçi açıklamalar getirmektedir. Daha geniş olan kalça kemikleri, kalça ve diz bölgesi kaslarının yapısal farklılıkları ve hormonal değişimler bayanları bu yüksek risk grubunun içine almaktadır. Bütün bu açıklamaların yanında konuyu aydınlatmaya yönelik araştırmalar yoğun olarak sürmektedir.Yaralanmalardan korunmak için neler yapılmalı sorusunun yanıtları aşağıda madeller halinde belirtilmektedir:
 
• Spor etkinlikleri düzenlenirken grupların yaş ve yetenekleri gözönüne alınarak gruplandırılma yapılmalıdır.
 
• Seçilen etkinliklerde gereksiz zorlanmalardan kaçınmak için grubun yaş ve yetenek düzeyine uygun seçimler yapılmalıdır.
 
• Etkinliklere katılmak için spor programlarının sertifikalı uzmanlar tarafından yapıldığı yerler seçilmelidir.
 
• Spor yapılan alanda yaralanmaya neden olabilecek malzemelerden ve spor yapmaya uygun olmayan zeminlerden kaçınılmalıdır. Örneğin beton zemin, üzerinde oynayan futbolcular için potansiyel bir yaralanma faktörüdür.
 
• Yapılan sporun kurallarına uymak, yaralanmalardan korunma için etkili yöntemlerden biridir.
 
• Spora uygun koruyucular giymek veya takmak gerekir. Kaykay yapan birinin kafa, dirsek ve diz koruyucularını ya da futbol oynayan birinin tekmelik takmasının gerekliliği unutulmamalıdır.
 
• Spora başlamadan önce ısınma, ısınma sonrası esneme- germe ve spor sonrasında da soğuma içinde yine esne- me-germe hareketlerinin yapılması belki de yaralanmalardan korunmanın en önemli bileşenidir.
 
• Yapılacak spora uygun malzeme seçimi bireyi yaralanmalardan koruyabilir. Halı sahada futbol oynarken koşu ayakkabısı giyilmesi veya hah saha ayakkabısı ile basketbol oynanması yaralanmalara davetiye çıkartmak demektir.
 
• Spor yapmak için seçilen günler genelde hafta sonlarına denk getirilir. Buna karşın sporu haftada en az üç güne dengeli yayarak bedensel uygunluğa ulaşılması daha doğru olacaktır.
 
• Son olarak sporun düzeyi yavaş yavaş arttırılmalıdır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp