Romatizmada Kocakarı İlaçları

Romatizmada Kocakarı İlaçları :

Böyle bir deney kocakarı ilaçları için yapılmadığından çeşitli otların ve akupunkturun gerçek değerleri hiç bir zaman bilimsel olarak denenmemiştir. Fakat bu hepsinin de yararsız olduğu anlamına gelmez. Bugün tıpta kullanımda birçok standart ilacın menşei yüzyıllardır kullanıla gelmiş bitkilerdir. Örneğin, çok zehirli bir çiçek olan yüksük otu, botanik adıyla 'digitalis kanata' yüzyıllardır kalbi kuvvetlendiren bir ilaç olarak halk tarafından kullanılmıştır. lS'nci yüzyılda William Withering tarafından tıpta kullanılmaya başlanmış ve bugün bile Dijital kalp hastalarının başlıca ilacıdır, Aynı şekilde, güz çiğdemi yüzyıllar boyunca gut ağrısını dindirmek için verilmiş ve bugün de gutlu hastalar güz çiğdemini Colchicine adıyla kullanmaktadırlar.

Öte yandan ise, kocakarı ilaçlarının çoğunun yararsız oldukları saptanmıştır. Bunların arasında neden birinin değil de ötekinin tercih edilmesi herhangi belirli bir nedene dayanmamaktadır. Bu tür otların kullanılması 'doğal olan insana iyi gelir' inancından doğmaktadır. Çok çeşitli otların arasından birkaç tanesinin iyi gelmesi diğerlerinin de kullanılmasını mümkün kılmıştır.

Elma sirkesi halk arasına artirit için tavsiye edilir ve asitin hazmı kolaylaştırdığı, dokuları yumuşattığı ve böylece sertleşmeyi hafiflettiğine inanılır. İşin ilginç yanı, bu inancı kanıtlayacak herhangi bir delil olmadığı gibi elma sirkesinde az miktarda asit bulunmasıdır. Ve bu kadar az asidin de hasrın kolaylaştırması veya dokuları yumuşatması zaten mümkün değildir.

Elma sirkesinin yararlılığına inananların hastalığı fizikselden çok psikolojik olarak hafiflemektedir. Elma sirkesi tiryakilerinden biri A.B.D.'de Kuzey Carolina eyaletine gidip de (orada sirke olarak sadece elma sirkesi satılmaktadır) bunu herkesin üzüm sirkesi yerine kullandığını görünce artık kendisine iyi gelmediğini görmüştür. Halk arasında tadı güzel ve kalorisi bol olan bal da tavsiye edilir ama romatizma ve artiritin seyrini değiştirdiğine dair herhangi bir kanıt yoktur.' Yağlar ve sıvı şeklinde ilaçlarla vücudu ovmak da çok eskilerden beri rağbet görmektedir. Yağla ovmak hastayı rahatlatır ama yağın mı yoksa ovmanın mı hastanın ağrılarına iyi geldiği anlaşılamamıştır, Sıvı halinde bir ilacın vücuda sürülmesiyle cilt altındaki dokulara masaj yapılmış olur ve ağrı yapan kasılmış kasların gevşemesi sağlanır. Ayrıca cildi yağ ve sıvılarla ovmak ciltteki kan damarlarını açarak, ağrıyan yere kanın daha iyi gitmesini mümkün kıldığından ağrıyı dindirmekte J:ararlı olur.

Vücudu ovmak ve ağrıyı hafifletmek için kullanılan yağlar eczanelerde satılmaktadır. Ayrıca halk arasında etkili olduklarına inanılan kâfiri, kuru hardal ve yağlar vardır. Fakat canlı solucan ve karıncaların kaynatılıp ezilerek vücuda sürülmesi gibi en olmayacak çarelere de başvurulur ki tabii sonuç da mucizevî olmaz. Halk arasında kaplıca sularıyla yapılan banyolara bazı otların eklenmesi, ağrıyan eklemlerin üstünün karıncalara ısırtılması bile tavsiye olunur. 16'ncı yüzyıldan kalma bu ilkel yöntem, iyi bir tavsiyeden çok hastanın iman ve inancını denemekten başka bir şey değildir.

Romatizma ağrılarını hafifletmek için bakır bilezik takmak belki de en yaygın inançtır. Bakır sadece vücuttaki elektriği alır. Hasta bileziğin yararlı olduğuna inanıyorsa takmaması için bir neden yoktur ama uzun yıllar bakır bilezikleri kollarından çıkarmadıkları halde ileri derecede romatizmal artiritli hastaların hastaneleri doldurması bileziğin bir işe yaramadığını göstermez mi? Bakır bileşiklerin bu kadar yaygın olması ticari nedenlere dayanır. Ucuza imal edilen bu bilezikler maliyetlerinin çok üstünde satılmaktadır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp