Raynaud Hastalığı

RAYNAUD HASTALIĞI

Özellikle soğuk havada, el ve ayak parmaklarının soluklaşıp hissizleşmesiyle belirlenen bir hastalıktır. Nedeni: Bilinmemektedir. Aileseldir. Benzer haller, sol köprücük altı atardamarı’nm köprücük kemiği, ilk kaburga ve ön skalen kas arasında sıkışmasıyle (kostoklaviküler sendrom), havalı delme aletlerini kullanmayı gerektiren işlerde uğraşanlarda da görülür.  El ve ayaklardaki dolaşımı düzenlediği iddia edilen çeşitli ilâçlar yapılmıştır. Bunların en iyisi alkoldür. Ağır vakalarda, kol ya da ayakların kan damarlarına sinir lifleri veren sempatik sinir gangliyonlarının cerrahî yoldan çıkartılması düşünülebilir.

Bitkisel raynaud sendromu tedavisi

Bir tür damar hastalığı olan raynaud sendromunda hastanın soğuğa maruz kaldığı anlarda birden el ve ayakları besleyen küçük kan damarlarında daralmalar meydana gelmektedir. Burun ve kulaklarında etkilendiği raynaud sendromunda masaj yaptırmak, el ve ayakları sıcak tutmak, kan dolaşımını hızlandırmaya yardımcı olacak egzersizler uygulamak gerekir.

Raynaud sendromunun bitkisel tedavisi için ise, acı kırmızıbiber, zenfecil ve kişniş tohumu tüketilebilir. Karanfil ve tarçın gibi içimizi ısıtmaya yardımcı olan baharatları yemeklerde kullanmak raynaud sendomuna bir önlem almamızı sağlar ve düzenli kullanımı raynaud sendromuna bitkisel tedavi olur. Tüm bu bitki ve baharatları yemeklerinize ekleyerek tüketebileceğiniz gibi, çayını da içebilirsiniz

Raynaud Sendromu

Raynaud Sendromu genellikle üst ekstremite, bazen de alt ekstremite arter ve arteriyollerini simetrik olarak tutar. Tipik olarak soğuk ve emosyonel strese cevap tarzında ortaya çıkan renk değişikliği, ağrı, ya da duyu algılama yeteneğinde kayba neden olan ataklar halinde gelen vazospastik bir bozukluktur. Klinik semptomatolojisinde epizodik, dijital iskemi karakteristiktir. Raynaud Sendromu’nu oluşturan temel etyolojik faktör halen tam olarak bilinmemektedir. Ancak son yıllardaki prostoglandin metabolizması, mikrodolaşım ve endotel hücrelerinin rolü konusundaki araştırmalar sonucu elde edilen ümit verici gelişmeler bu hastalığın patofizyolojisini geniş ölçüde anlamamızı sağlayabilmiş ve tedavide yeni yaklaşımları benimsememize neden olmuşlardır.