Pnömotoraks Hemotoraks Ve Şilotoraks

Plevral boşlukta hava veya diğer gazların bulunması pnömotoraks olarak adlandırılır. Genç ve sağlıklı kişilerde herhangi bir neden olmadan ortaya çıkabilir (basit veya spontan pnömotoraks) veya amfizem, kosta frak türü gibi bazı torasik veya akciğer hastalıklarına bağlı olarak oluşabilir (sekonder pnömotoraks). Sekonder pnömotoraks akciğer yüzeyine (plevral yüzeye) yakın herhangi bir lezyonun rüptürü sonucunda ispire edilmiş olan havanın plevral kaviteye geçmesine bağlı oluşur.

Amfizem, akciğer abseleri, tüberküloz, karsinom ve daha nadir nedenler bu duruma yol açabilir. Yüksek basınçlı mekanik solunum desteği de sekonder pnömotoraksı tetikleyebilir. Pnömotoraksa bağlı birçok komplikasyonlar gelişebilir. Bir kapak mekanizması ile basınçlı pnömotoraks gelişerek media stendeki organların kaymasına (hızlı) neden olabilir. Pulmoner dolaşımın etkilenmesi söz konusu olabilir ve bu durum fatal olabilir. Rüptüre alan kapanır (spontan olarak veya medikal veya cerrahi girişim ile) ve birkaç hafta içinde akciğer yeniden genişleyemezse skorlaşma belirgin olabilir ve akciğer daha sonra hiçbir zaman genişleyip eski halini alamayabilir. Bu olgularda plevral kavite içinde seröz sıvı toplanır ve hidropnömotoraks gelişir. Kollapsın uzadığı durumlarda, akciğerler ve akciğer ile plevra boşluğu arasındaki bağlantının sürdüğü durumlarda, plevral kavitede infeksiyon gelişimine yatkınlık olur. Böylece ampiyem pnömotoraksın önemli bir komplikasyonudur (pyopnömotaraks).

Sekonder pnömotoraks predispozan durum devam ettikçe tekrarlamaya meyillidir. Basit pnömotoraks da tekrarlayabilir, ancak bu durum az tanınmaktadır. Kanlı effüzyondan farklı olarak plevral kavitede kan birikimi olarak bilinen hemotoraks intratorasik aort rüptürüne bağlı gelişebilir ve hemen daima faaldir. Hemotoraksta, kanlı plevral effüzyondan farklı olarak plevral kavitede kan pıhtıları bulunur. Şilotoraks lipid mikroglobülleri barındıran süt görüntüsündeki plevral sıvıdır. Sıvı miktarı fazla olmayabilir ancak genellikle bir intratorasik kansere (lenfoma gibi primer veya sekonder mediastmıal neoplazmalar vb) bağlı major lenfatik duktusların obstrüksiyonuna bağlı geliştiği düşünüldüğünden Şilotoraks her zaman önemlidir.