Periyodik Hastalık, Akdeniz Ateşi

Periyodik Hastalık, Akdeniz Ateşi : Bu hastalık, herediter, yani kalıntısal bir hastalıktır. Çocukluk çağında başlar ve ömür boyu devam eder. Nedeni tam olarak aydınlatılamamıştır. Karın ağrısı ve ateşle başlar. Peritonit sanılabilir. Ayrıca sırt ve göğüs ağrıları, eklemlerin şişmeside görülür ve bu belirtiler nöbet şeklinde düzensiz olarak haftada veya ayda bir tekrarlar. Bu yüzden tekrarlayıcı selim peritonit (periyodik hastalık) adıda verilmiştir. Karın ağrısı ile ateşin aynı zamanda başlaması akut apandisitten ayırt edilmesini sağlar. Burada da lökositoz vardır ve sendimantasyon hızlıdır. Tedavide kolşisin uygulanmaktadır.AIDS (İngilizce"Acquired İmmune Deficiency Syndrome" un kısaltması), bir virüsün neden olduğu sanılan ölümcül hastalık. AİDS'e neden olan virüs pek çok ayrı tipte bulunabilmektedir. Önceleri erkek homoseksüellerde görüldü ve bu kişilere özgü bir hastalık olduğu düşünüldü. Ancak daha sonra kan nakli yapılanlarda, hemofili hastalarında, uyuşturucu kullananlarda da rastlandı. AİDS cinsel temas ve kan yoluyla bulaşır. Hastalığa yakalananlarda büyük bir bedensel çöküntü olur ve vücut bağışıklık sistemini .kaybeder.

Bundan sonra vücudun bağışıklık sisteminin çökmesinden dolayı oluşan akciğer hastalıkları ve ender görülen kanserleşmeler nedeniyle hasta hayatını kaybeder. AIDS üç şekilde bulaşmaktadır.Cinsel ilişki (gayrimeşru karşı cins veya aynı cins (homoseksüel) ile olan ilişki) Kan ürünlerinin parenteral (damar veya kas içine) verilmesi ile (genellikle aynı enjektörü kullananlarda, damardan uyuşturucu yapanlarda)Anne karnında iken veya sonradan, hasta anneden bebeğe bulaşması. Oldukça ağır seyreden AIDS hastalığının, kuluçka süresi uzundur. Hastaların %90'ı teşhis konduktan sonra, 2 yıl içinde ölmektedir. Ölüm sebebi çeşitli kanserler veya şiddetli enfeksiyon hastalıklarıdır. AIDS'in Belirtileri AIDS'in belirtilerini başlıca on grupta toplayabiliriz) Baş ağrısı, dalgınlık, zihin bulanıklığı) Lenf bezlerinde belirli nedene bağlı olmayan şişkinlikler) Önü alınamayan öksürük ve nefes darlığı) Nedensiz zayıflama) Sürekli yorgunluk ve kırıklık durumu) Deride mora çalan lekeler veya deride normal olmayan değişimler) Nedensiz kanamalar, çürük ve ezikler olması) Nedensiz ateşlenme, ürperme veya terleme) Bilinç kaybı ve kişilikte görülen ani değişimler)Sürekli ishal AIDS virüsünün mikroskop altında büyütülmüş hali. AIDS'in kuluçka dönemi uzun olduğu için, teşhisi zor olmakta, bulaşıcılığı da o nisbette artmaktadır. Hastalık yavaş yavaş gelişmekte ve vücudun bağışıklık sistemini baskılamaktadır. Bu nedenle mikroplara ve kanserlere karşı vücudun direnci zayıflamaktadır.

AlDS'li hastalarda menenjit, zatürree, ishal, beyin iltihabı (ansefalit), mantar enfeksiyonları sık gözlenmektedir. AIDS Nasıl Bulaşır? AIDS hastalığı Birleşik Amerika 'da ilk olarak eşcinsel erkekler arasında görüldüğü için, pek çok kişi bu hastalıkla eşcinsellik arasında bir bağlanlı kurmaktadır. Bu da önlem alınmasını zorlaştıran bir durum yaratmaktadır. Oysa eşcinsel olmayan erkeklerde, kadınlarda ve çocuklarda da bu hastalık görülmektedir. Konunun cinsellikle ilgili yanı, AIDS virüsünün erkek ya da kadının cinsel organlarındaki salgılarda bulunması ve cinsel ilişki sırasında eşlerden birine aktarılmasından kaynaklanır. Uzmanlar, bu virüsün Afrika'da yaşayan belirli bir tür maymunda bulunduğunu sapladılar. AIDS olaylarının Afrika'daki yaygınlığı da bu nedene bağlanıyor. Virüsün maymundan insana nasıl geçtiği henüz kesinlikle anlaşılamamışsa da, insandan insana nasıl bulaştığı veya başka hangi yollarla insanlara geçebileceği bugün artık biliniyor. Belirtildiği gibi, AIDS virüsü erkeklerin salgıladığı setrıerıde, kadınların vaginal salgılarında ve kanda bulunuyor. Bu durumda, virüs erkekten erkeğe geçebildiği gibi, erkekten kadına, kadından erkeğe ve kadından kadına da geçebiliyor. Karın yoluyla virüsün bulaşması da iki biçimde oluyor.

Birincisi ve en yaygını, damardan iğne şeklinde uyuşturucu kullananlarda görülüyor. Bu tür uyuşturucu kullananlar, genellikle aynı iğneyi birbirleriyle paylaştıkları için, AIDS'li birinin damarına girip virüsü alan iğne, bir başkasının damarına sokulduğu zaman virüsü de taşımış oluyor. Kandaki virüsün ikinci bulaşma yolu ise, kan nakliyle oluyor. Çeşitli hastalıklarda ya da ameliyatlarda hastalara verilen kanda AIDS virüsü varsa, bu virüs kan nakli sırasında hastaya geçiyor. AIDS virüsü taşıyan annelerin bebekleri de bu virüsü ana karnındayken alıyorlar. Her ne kadar AIDS virüsünün öpüşmek, el sıkışmak gibi yollarla geçeceği konusunda söylentiler çıkarılmışsa da, bu söylentilerin gerçekle ilgisi olmadığı anlaşılmıştır. Konunun uzmanları, AIDS'e yakalanmış birisiyle korkmadan öpüşebileceğini, bu kişinin elinin sıkılabileceğini belirtiyorlar. Hastalığa yakalanmış olanların tabaklarını, bardaklarını, çatal bıçaklarını kullanmakla da virüsün bir başkasına geçmeyeceği ortaya çıkarılmıştır. Resmi sağlık kuruluşlarında kan bağışında bulunurken de bu virüsü kapmak tehlikesi yoktur. Çünkü buralarda kan almak için kullanılan iğne ve benzeri araçlar bir defa kullanıldıktan sonra atıldığı için, virüsü bulaştırma olasılığı yoktur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp