Otizm Hastalığı

Otizm Hastalığı :

Otizm dünya çapında oldukça yaygın olan karmaşık bir nörobiyolojik bozukluk. Her ırk, etnik ve sosyal grupta görülebiliyor. Otizmin erkek çocuklarında görülme oranı kız çocuklarına oranla 4 kat daha fazla. Otizm kişinin başkalarıyla iletişim kurma kabiliyetini engelliyor. Hastalığın davranış bozuklukları grubunda yer almasının nedeni de bu. Bundan ciddi boyutta etkilenen hastalar hiç konuşamayabiliyor.

Otizm Hastalığının Belirtileri

Genellikle bebekliğin ilk iki yılı içinde otizme ait belirtilerin başlaması beklenir. Nadiren bu belirtiler daha geç yaşta da başlayabilir. Otizm belirtileri çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine göre çok farklılıklar gösterebilir.

Bebekliğin ilk dönemlerinde annelerin ilk fark ettikleri çocuklarının diğer çocuklara nazaran daha az güldükleridir. Annenin bedensel teması, çocuğunu kucaklaması ve öpmesi her çocuğun arzuladığı bir işlev olmasına karşın bu çocukları rahatsız eder. Adeta sevilmekten hoşlanmazlar ve tepki gösterirler.

Ana babanın seslenmesine karşı yanıt vermemeleri nedeniyle çoğu aile çocuklarının sağır olduğunu dahi düşünebilir. Çevredeki insanların görünümleri, giysileri dikkatlerini çekmez. Dışarıdan izlendiğinde adeta odada kimse yokmuş gibi davranırlar. İnsanlarla göz göze gelmekten kaçarlar. Yalnızlığı severler ve yalnız bırakılmaya tepki göstermezler.

Normalde çocuklar uyumadıkları dönemlerde yatakta kalmak istemez anneden ilgi beklerler. Ancak bu çocuklar uyumadıkları halde saatlerce yatakta sessizce kalabilirler. İlk dönemlerde anne ve babayı diğer insanlardan ayırmakta güçlük çekmelerine karşın yaşları ilerledikçe anne babaya bağlılıkları aşırı derecede artabilir ve ayrıldıklarında yoğun sıkıntı yaşayabilirler.

Otistik çocuklar en çok konuşma gecikmesi şikâyeti ile hekime getirilirler. Bedensel gelişimi yaşına uygun olan çocuğun konuşması yaşıtlarına göre oldukça geridir. 5 yaşına geldiklerinde ancak % 50′si tek kelimelerle konuşabilir. Konuşmayı ilişki kurmaktan çok ihtiyaçların giderilmesi için kullanırlar.

Bir kısmı ise ileri yaşlarda dahi konuşamaz ya da konuştukları anlaşılamaz. Konuşmanın geriliği yanında bu çocuklarda söylenen sözcükleri tekrarlama ve kelime uydurma gibi konuşma bozuklukları görülebilir. Konuşmadaki bütün bu gerilik ve bozukluklar çocuğun ilişki kurmadaki zorluğunu bir kat daha artırır.

Her yaş çocuğu kendi yaşıtlarıyla oynamaktan hoşlanır. Yaşıtlarıyla bir araya geldiğinde onlarla ilgilenir ve oyun kurmaya çalışır. Otistik çocuklar ise hep yalnız olmayı tercih eder, çocukların içine karışmaz, hep bir köşede yalnız başına oynarlar.

Otistik çocuklar, kendi özel davranış biçimleri ile diğer çocuklardan hemen ayırt edilebilirler. Örneğin kendi etraflarında defalarca dönme, tek ayak üzerinde zıplama ve odanın içinde bir köşeden diğerine koşma gibi amaçsızca tekrarlanan hareketleri vardır. El çırpma, tüm bedeni sallama gibi olağan dışı beden hareketleri dikkat çekicidir. İlgi alanlarının kısıtlılığı nedeniyle belirli oyuncaklarıyla hep aynı biçimde ve tekrar tekrar oynarlar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp