Osteoporoz Nasıl Önlenebilir

Osteoporoz Nasıl Önlenebilir

Çocukluk ve ergenlik döneminde kemik gelişimi açısından; yeterli miktarda kalsiyum alma, güneş ışığından yararlanma ve yaşa uygun D vitamini ile yeterli protein alımı, düzenli fizik aktivite ve sigaradan uzak durmak gibi önlemler alınması çok önemlidir.

Kemikleriniz ne kadar güçlüyse osteoporoz olma olasılığınız o kadar azdır. Ailenizde osteoporoz varsa yani genetik olarak osteoporoza yakalanma riskiniz varsa akıllı yaşam biçimi seçenekleriyle osteoporozun önüne geçebilir ya da osteoporozu yavaşlatabilirsiniz. Otuz yaşından önce, mümkün olduğunca çok kemik kütlesi yapmak için adımlar atabilirsiniz. Bu yaşamınızın sonraki yıllarında kemik kaybı hızını yavaşlatmaya yardımcı olabilir.

Kalsiyum Alımını Artırın
Kalsiyum alımı yetersiz olduğunda vücut kemiklerden kalsiyumu çekerek kana verir. Kalsiyum ihtiyacınız cinsiyetinize, yaşınıza ve osteoporoz riskinize bağlıdır. Yetişkin insanlar günlük 1000 ile 1500 mg arasında kalsiyuma ihtiyaç duyar. Maalesef, çoğu insan diyetlerinden bu günlük ihtiyacın yaklaşık yarısını alır. Yeterince kalsiyum alımı özellikle 30 yaşın altında bir kadın iseniz önemlidir. Çünkü vücudunuz hala kolaylıkla emip kalsiyumu kemiklere depolayabilmektedir. Yaşlandıkça, vücudunuz kalsiyumu bağırsaklardan o kadar kolay ve etkili emip kemiklere depolayamaz. Günlük kalsiyum alımını 1500 mg a çıkarmak, elli yaşından sonraki bu yetersizliği gidermenin önemli bir yoludur. Yeterince D vitamini almak da önemlidir. D vitamini bağırsaklarınızdan emilen kalsiyum miktarını artırır. Güneş ışığına maruz kaldığınızda vücudunuz D vitamini üretir.

Kalsiyum Kaynağı Yiyecekler:
Yiyecekler en iyi doğal kalsiyum kaynağıdır. Diyetinizdeki kalsiyum miktarlarını daha fazla süt ürünü alarak artırabilirsiniz. Süt, peynir ve yoğurt fazla miktarda kalsiyum içerir. Örneğin bir bardak sütte yaklaşık 300 mg yani günlük kalsiyum ihtiyacınızın dörtte biri kadar kalsiyum vardır. Diyetinize yağ ve kalori eklememek için, kaymaksız ya da az yağlı süt ürünleri satın alın. Çünkü bu ürünler de aynı miktarlarda kalsiyum sağlarlar. Kalsiyumdan zengin diğer yiyecekler yeşil yapraklı sebzeler, midye, sardalye, istiridye ve bademdir. D vitamininden zengin besinler karaciğer, balık yağı ve D vitamini ile güçlendirilmiş süttür.

Kalsiyum kaynağı ilaçlar:
Kalsiyum katkılarının içerdiği kalsiyum miktarları çok farklıdır. Kalsiyum karbonat en yüksek oranda kalsiyum içerir. Kalsiyum ilacı alıyorsanız mutlaka yemeklerle birlikte alın ve günde altı ile sekiz bardak su için. Bazı kalsiyum katkılarında yüksek miktarda demir bulunur ve bu da hamile ve emziren kadınlar için potansiyel olarak tehlikelidir. Hangi ilacın size uygun olduğu konusunda doktorunuza danışın.

Sigara İçmeyin
Sigara içenlerin kırık riski içmeyenlere göre daha fazladır. Çünkü sigara içmek kemik kütlesini azaltır. Tipik olarak sigara içenler içmeyenlere nazaran 2 ile 5 kg daha az kilodadır ve bu da onları daha büyük risk altına sokar. Sigara içen kadınlarda menopoz daha erken başlar ve sigara içmek kadınların östrojen seviyelerini düşürür. Bu iki faktör osteoporoz riskini artırır. Bunların yanı sıra sigara içmek östrojen tedavisinin yararlarını ortadan kaldırabilir.

Çok Alkol Almayın
Çok alkol tüketen kişilerin osteoporoz geliştirme riski daha fazladır çünkü kemik kütleleri daha azdır. Daha hızlı kemik kütlesi kaybederler. Bu kemik kaybı alkolün kemiğe etkisinin doğrudan bir sonucu olabilir. Çok alkol içmek düşüp bir yerini kırma ihtimalini de artırır. Alkol alıyorsanız, kemikleri sağlıklı tutmak için günde en fazla iki kadeh alkolü içecek almalısınız.

Egzersiz
Kemiklerinize ağırlık veren ya da onlar üzerinde yerçekimi gücünü artıran egzersizler (ağırlık egzersizleri) kemik kütlesini korumanıza yardımcı olabilir. Günlük aktivitelerde ve egzersizde meydana gelen basınç ve kuvvet değişiklikleri kemiklerin kütlesinin artmasına neden olur. Vücudunuzu yer çekiminin kuvvetine karşı hareket ettirdiğinizde ve kaslarınızı güçlendiren egzersizler yaptığınızda kemikler bu tip harekete daha güçlenerek tepki verirler. Kemiklerinizi güçlendiren ve kilonuzu koruyan bazı egzersizler aerobik, yürüme, koşma, dans ve tenistir. Makul bir hedef haftada 3-4 kez 30 dakika egzersiz yapmaktır. Kalp hastalığı, yüksek tansiyon, felç, yüksek kolesterol ya da ailede kalp hastalığı hikayesi, egzersiz yaparken ya da yaptıktan sonra göğüste, boyunda, omuzda ya da kolda ağrı ya da baskı hissi, egzersizden sonra sersemlik ya da şiddetli nefes darlığı, şeker hastalığı gibi rahatsızlıklarınız varsa düzenli egzersiz programına başlamadan önce doktorunuza danışmalısınız.


Östrojen Alın
Menopozdan sonra yumurtalıklar östrojen hormonu üretmeyi kesince kadınlar kemik kütlesi kaybederler. Adet dönemlerini kontrol eden bu hormon kemiklerde kalsiyumu korumaya yardımcı olur ve kemik kütlesini devam ettirir. Östrojen alımı göğüs ve rahim kanseri riskinizi artırabilir. Bu yüzden östrojen alıyorsanız, doktorunuzla sürekli irtibat halinde olmalısınız. Ailede ya da kendinizde göğüs yada rahim kanseri varsa, kan pıhtılaşması ile ilgili hastalığınız varsa (tromboz, emboli) östrojen almamalısınız.

Düşmemeye Çalışın
Yaşınız ilerledikçe düşüp bir yerinizi kırma ihtimaliniz artar. Bu ihtimalin artma sebebi yaş ilerledikçe kolay hareket edebilme kabiliyetinin kaybı, görmenin azalması, hastalık ya da ilaçların neden olduğu sersemlik olabilir. Küçük bir düşme bile osteoporozun zayıflattığı bir kemiği kırabilir. Düşme riskini; düzenli egzersiz yaparak ve sağlam, kaymayan tabanı olan alçak topuklu ayakkabılar giyerek azaltabilirsiniz. Düzenli göz muayenesi olmak ve ihtiyacınız olduğunda gözlük ya da lens takmak görme kabiliyetinizi arttırabilir. Sersemliğe neden olabilecek herhangi bir ilaç alıyorsanız doktorunuza danışmalısınız.

OSTEOPOROZ TANISI NASIL KONUR?

Bir kemiğiniz kırılana, boyunuz kısaldığını fark edene ya da sırtınızın üst kısmını öne eğildiğini hissedene(kamburlaştığınızı fark edene) kadar osteoporoz bulgularından habersiz olabilirsiniz. Fakat doktorunuzun osteoporozunuz olup olmadığını ya da geliştirme riski taşıyıp taşımadığınızı belirlemek için çeşitli yöntemleri vardır. Genel sağlığınız, hastalıklarınız, ilaçlarınız, kırıklarınız, diyetiniz ve aile geçmişiniz özellikle önemlidir. Kemiklerinizi zayıflatan diğer hastalıkları araştırmak için muayeneye ilave olarak kan ve idrar tahlilleri gerekebilir. Osteoporoz geliştirme riskiniz varsa, hastalığın işaretleri görülüyorsa doktorunuz kemik yoğunluğu testi (DEXA veya BMD) isteyecektir. Hiç kemiği kırılmamış hastalarda kırık riskini önceden kestirmenin en iyi yolu bu testtir.

Özellikle hastalığın erken dönemlerinde kırık olmadan osteoporoz teşhis etmek için çok yararlı bir testtir. Bu test menopoza giren tüm kadınlarda yapılmalıdır; kortizon alanlar, şüpheli omurga kırığı olanlar ve kalsiyum metabolizmasını etkileyen hastalığı olanlarda da bu test yapılmalıdır. Bu test aynı zamanda osteoporoz önleme ve tedavi takibi için de kullanılır. Kemik ölçümü çabuk, ağrısız ve pahalı olmayan bir testtir. DEXA taraması çok hassas bir kemik yoğunluğu ölçme yöntemidir ve yüzde bir kemik kaybını bile ölçebilir. DEXA taraması sadece kemik kaybını teşhis etmek için değil zaman içinde ve tedavi süresince kemik yoğunluğunu belgelendirmek için de kullanılır. Özel Tomografi taramaları da kemik yoğunluğunu ölçebilir. Direkt grafiler kırıkları belirlemeye yardım eder. Doktorunuz osteoporoza katkıda bulunan ikinci derecede faktörleri ortaya çıkarmak için laboratuar testleri isteyebilir.

Bu testler:
Serum kalsiyum testi
Serum fosfor testi
Serum protein (albumin) testi
Tiroid hormonu testi (TSH)
ALP testi
Karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri

OSTEOPOROZ NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Osteoporozun tedavisinde farklı türde ilaçlar kullanılmaktadır:
Kemik yıkımını engelleyen ilaçlar:
Kemik yıkımını yavaşlatarak kemik gücünü artırır [bifosfonatlar, östrojen benzerleri (SERM'ler, tibolon), kalsitonin, menopoz sonrası semptomların tedavisinde kullanılan HRT (hormon replasman tedavisi) bu kategoridedir.
Kemik yapıcı ilaçlar: İskeleti onarmaya yardımcı olur (Paratiroid hormonu),
Daha kompleks etkinlikleri olan diğer ilaçlar (Stronsiyum ranelat, D vitamini türevleri)

İlaç tedavisinin yanında, yeterli miktarda alımı garanti altına almak ve ilaç tedavisinin maksimum seviyede etkili olmasını sağlamak amacıyla kalsiyum ve D vitamini takviyeleri de önerilebilir. Yaşam biçimi faktörlerine de (düzenli ağırlık egzersizleri, uygun beslenme ve düşmeyi önleme stratejileri gibi) tavsiye edilen ilaç tedavisiyle birlikte önem verilmesi gerektiği bilinmelidir.

Kalsiyum ve D Vitamini
Osteoporoza karşı ilaçlar ve kalsiyum/D vitamini takviyesi:
Anti-osteoporotik ilaç kullanan hastalarda, eş tedavi olarak kalsiyum ve D vitamini takviyeleri de tavsiye edilmelidir.
Kalsiyum ve D vitamini takviyesiyle birlikte olmadığında bu bileşenlerin kırılmayı önleyici etkinliğinin olmadığı görülmüştür.
Toplum bazında yapılan bu deneyde herhangi bir sonuca ulaşılamasa da, kalsiyum ve D vitamini takviyelerinin 65 yaş üstü kadın ve erkekler ile bakımevinde bulunan yaşlılar gibi risk altında bulunan popülasyonlarda yararlı olduğu diğer deneylerde gösterilmiştir.

Bifosfonatlar
Bifosfonatlar kemik yıkımını önler. Şu anda osteoporoz tedavisinde ilk sırada yer almaktadır. Kemik kütlesinde artış ve kırılma olaylarında azalma sağlarlar. Etkinlikleri, yan etkileri, olası kullanma yolları farklı olan, haftalık ve aylık kullanılabilen, dolayısıyla da esnek tedavi seçenekleri sunan farklı türde bifosfonatlar bulunur.

Hormon Replasman Tedavisi (HRT)
Çok sayıda kadın üzerinde yapılan yeni araştırma sonuçlarına göre, HRT'nin rolü yakın zamanlarda yeniden değerlendirilmiştir. HRT'nin kemik üzerinde olumlu etkileri olmasına ve hala menopoz semptomlarının tedavisinde bir seçenek olmasına rağmen, osteoporoz tedavisinde kullanılabilen daha etkili ve hormonal olmayan başka tedaviler vardır.

Östrojen Benzerleri
Şu anda pazarlanan tek SERM (selektif estrojen modulatörü) raloksifendir. Bu ilaç, kemik kaybını önler ve menopoz sonrası kadınlarda osteoporozu önleme ve tedavi için kullanılmaktadır.

Paratiroid Hormonu
Teriparatit kemik kütlesini arttırır ve kemik yapısını iyileştirir.

Stronsiyum Ranelat
Etki mekanizması tam olarak anlaşılamasa da kemik yıkımında hafif bir azalma ve kemik yapımını koruma veya hafif şekilde arttırma yoluyla ikili etkiye sahip olduğu görülmektedir.

Kalsitonin
Kalsitonin adı verilen bir hormon kemik yıkımının kontrolü için ve omurga kırığı olan hastaların ağrılarını hafifletmek için kullanılabilir. Enjeksiyon ve burun spreyi olarak şu anda bulunmaktadır.

D vitamini türevleri
D vitamininin aktif metaboliti kalsitrol, kemik yapıcı hücreler olan osteoblastlar üzerinde uyarıcı etkilere sahiptir. Kalsitrolün menopoz sonrası osteoporozdaki omurlarda kırılma riskini azalttığına dair kanıtlar vardır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp