Nazofaringeal Karsinoma

Bu nadir neoplastik hastalık (1) EBV ile güçlü epidemiyolojik ilişkisi ve (2) bu kanser türünün Çin'de yüksek sıklıkta gözlenmesi nedenleriyle genetik eğilim zemininde viral onkojenezis olasılığı yorumları yapılmasını hak etmektedir. EBV nazofarinks epitelinde çoğalarak konakta infeksiyon oluşturur. Sonra tonsiller B lenfositlerini enfekte eder. Bazı kişilerde bu durum epiteliyal hücrelerde bir transformasyona neden olur. Başka bir EBV ile ilişkili tümör olan Burkitt lenfomasından farklı olarak EBV genomu Asya'daki endemik alanların dışındaki bölgelerde görülen olgular da dâhil olmak üzere tüm nazofarinks karsinomlarında bulunur.

Üç histolojik varyantı; kertinize skuamöz hücreli karsinom, nonkeratinize skuamöz hücreli karsinom ve andiferensiye karsinomdur. Son belirtilen türü en sık ve EBV ile en sıkı ilişkili tipidir. Andiferensiye neoplazi, hücre sırırları belirsiz (sinsityal gelişim) ve belirgin eozinofilik nükleol uslu büyük epiteliyal hücreler ile karakterizedir. Enfeksiyoz mononükleozun da, (EBV‘ nin direkt olarak B hücrelerirıi enfekte ettiği) ve bundan sonra periferik kanda ve büyümüş lenf nodlarında gözlenen atipik lenfositozise yol açan re aktif T hücresi proliferasyonu olduğu hatırlanmalıdır. Benzer olarak nazofaringeal karsinomlarda matür lenfositlerin çarpıcı birikimi sıklıkla görülebilir. Bu yüzden bu neoplazmalar "lenfoepitelyomalar" olarak isimlendirilmiştir.

Lenfositlerin neoplastik sürecin parçası olmayışı ve tümörlerin benign olmayışı nedeniyle bu isimlendirme yanlıştır. Reaktif lenfositlerin bulunduğu bir zeminde büyük neoplastik hücrelerin bulunması non-Hodgkin lenfomalara benzeyen bir görüntüye neden olur ve malign hücrelerin epiteliyal doğasının gösterilmesinde immünohistokimyasal boyamalar gerekli olabilir. Nazofarinks karsinomları 10-katlolarak invazyon yapar, servikal lenf nodlarına yayılır ve sonra uzak bölgelere metastaz yapar. Radyosensitiv olma eğilimindedir ve 5 yıllık sağ kalınır oranı ilerlermiş kanserlerde bile %50 oranında bildirilmektedir.