Migrenin Anatomisi

Migrenin Anatomisi :

Baş ağrıları vurur, çarpar ve ezer; zonklayıcı, yanıcı ve batıcı ağrı yaratır; balyozla beynimize vuruluyormuş duygusunu hissetti rir. Baş ağrılarının yarattığı inanılmaz miktardaki acı, kafanızın içindekinin beyninizin ağrıya duyarlı olmadığını düşününce da ha da etkileyici gelebilir.

Beynin kendisi, nöron denen ve her birinin özel görevleri bu lunan milyarlarca ve milyarlarca hücreden oluşmuştur. Motor nö ronlar vücudun çeşitli bölgelerine harekete ait mesajları iletir ken; duyusal nöronlar dokunma, sıcaklık ve diğer fıziksel hislerle ilgili bilgiyi işlerler. Sayısız miktarda sinir, beynin etrafında sarrrıa lanmıştır; bunların bazıları baş ağrısında anahtar rol oynamakta dır.

Örneğin trigemiııal sinir, saçlı deri, yüz ve beyni saran zarlar dan ağrı mesajlarını beyne taşırken, serinkal sinirler ense ve başın arkasından duyusal bilgileri iletirler. Trigeminal ve seıvikal sinir ler 'ağrı uyarıları'nı 'dışarıdan' beynin içine taşırlar; burada bir problem olduğu şeklinde yorumlanır, sonra da migrenin şiddetli ağrısı ya da diğer tip bir baş ağrısı olarak 'tekrar yayınlanırlar'. Anahtar nokta, beynin kendisinin acıyan yer olmadığıdır; gri madde geriIse, bükülse, çimdiklense, parçalansa, yansa ya da baş ka bir şekilde hasar verilse bile acımaz. Bizim bu derece korktu ğumuz ağrının hepsi çevresel yapılara, yani beynin etrafını çevi ren ya da onun yakınında yerleşmiş olan dokulara bağlıdır.

Öyleyse beynin yakınında bir şeyler kötü gittiğinde beliren migren ağrısı uyarısı neden bu kadar güçlüdür? Migrene eşlik eden ya da onun haberini veren diğer belirtilerin altında ne yat maktadır? Cevap basit: Bilmiyoruz. Birtakım fikirlerimiz var, bir bulmacanın büyük parçaları gibi, fakat bütün resmi henüz bir araya getiremedik. Bununla birlikte, daha açık olan bir şey var: kafadaki kan damarları beyin, yüz, cilt, saçlı deriye kan getiren ve götüren 'borular' migren denkleminde anahtar faktörlerdir.

Genişleyen Ve Daralan Borular

Küçüklü büyüklü inanılmaz sayıda kan damarı beyne girer ve beynin etrafını sarar. Bu ağ büyük miktarlarda temiz, oksijenden zengin kan taşıyan, büyük atardamarlardan başlar. Bunlar sayısız kollara ayrılır; en dar damarlara arteriol denir. Sonra daha da dal lanır; görece daha küçük çaplı olanlara capiller ya da kılcal da mar denir. 'Alışveriş işlemi' kılcal damarlarda olur; oksijen bu in ce duvarlı damarlardan vücut hücrelerine geçer. Artık 'kullanıl mış' ve oksijensiz olan kan, kılcaldamarlardan venul denen kü çük damarlara, oradan ven de denen geniş toplardamarlara taşı nır; tekrar oksijenlenmek üzere kalbe ve akciğerlere döner.

Aynı işlem vücudun geri kalanında da olur; kan arterlerden arteriollere, kapillerlere geçip oksijenini bırakır, sonra venuller ve geniş venler yoluyla kalbe ve akciğerlere döner. Fakat bu ağ farklı boyutlardaki borular sisteminden daha fazla bir şeydir. Evi nizdeki boruların tersine kan damarları 'akıllı' ve aktiftir. Yani, gerektiğinde genişler ya da daralırlar.

Evinizdeki borular basit bir 'içeridışarı' işleminden başka bir şey yapamaz. Bir boru evinize su taşır. Pek çok kola ayrılıp mutfağınıza, çamaşırhanenize, banyonuza ve diğer yerlere su getirir. Bu borular atardamarlarınız gibi 'temiz' su taşır. Su kullanılınca bir seri pis su borusuyla evinizin atık suyunu taşıyan tek bir büyük boruya geçer. Bu basit düzenleme evinizde iyi çalışır, çünkü siz genellikle aynı anda daha fazlasını talep etmezsiniz. Yani, nadiren küveti doldu rurkerı aynı anda çimleri sulayıp. bulaşık ve çamaşır makinesini ça Iışurıp, havuzu doldurursunuz.

Peki, evinizde aynı anda her 'istas yonda' suya ihtiyacınız olduğuna karar verirseniz ne olur? Evinize bir anda çok fazla su girer; evinizin su ihtiyacını karşılayan tek bir borudan dakikada litrelerce su geçer. Her yere aynı anda su verme ye çalışırsanız su basıncı düşecektir. Her istasyona görece az su gi decektir; küvet kolay kolay dolmayacak, çim sulayıcısı uzağa su fış kırtamayacak, çamaşır ve bulaşık makineniz iyi temizlemeyecektir. Evinizdeki su tedarik sistemi düşünme yetisinden mahrum oldu ğu için bu olacaktır.

O yalnızca ne kadar çok musluk açıksa onların hepsine su sağlamayı bilir; sonuç düşük su basıncı ve her yere az da ğıtım olsa bile. Fakat bu yöntem vücutta işlemez, zira çeşitli vücut is tasyonlarında az dağıtıma neden olacak aşırı talebe izin veremeyiz. Şayet aynı anda çok fazla talep olursa, çok sayıda istasyon kan iste rnek için feryat ederse, vücut derhal en iyi talebin hangisi olduğuna ve hangisinin sırasını beklemek zorunda olduğuna karar verir.

Diyelim, bir dağa tırmanıyorsunuz. Aniden koca bir dağ aslanı nın sizi yemek için gözüne kestirdiğinizi fark ettiniz. Derhal vücu dunuzdaki çeşitli istasyonlar kan talep eder. Bacaklarınızdaki kas lar çığlık atar: 'Koşmaya başlamalıyız! Daha fazla kan gönder ki, buradan çabuk tüyebilelim.' Aynı anda kollardaki kaslar haykırır: 'Daha fazla kan, daha fazla kan ki, dağ aslanıyla mücadele edebi lelim! '

Gözler de feryat eder: 'Daha fazla kan ki, düşmanı gözden kaybetmeyelim!' Vücudunuzun her tarafında, belirli istasyonlar alarm zilIeri çalar; gerçekten büyük, gerçekten hızlı bir kan artışı talep ederler. Bu arada başka istasyonlar her zamanki miktarı iste meye devam eder. Mideniz 'Hey, ben hala burada bir miktar kah valtıyı hazmetrneye çalışıyorum; benim de kana ihtiyacım var' der. O zaman vücudunuz çok hızlı bazı kararlar vermek zorunda dır: dövüşrnek ve kaçmak için gerekli olan kaslara, düşmanı gö rebilsin diye gözlere bol miktarda; mideye, yüz derisine ve di ğerlerine az kan gönderir.

Bu doğru bir karardır, fakat nasıl bu kadar çabuk alınmıştır? Kan damarlarınız çabucak genişleyip daraldığı için değerli kırmızı sıvınız yeni yerlerine derhal sevk edilebilir. Evinizdeki su borularının sabit bir çapı varken, vücudunuzdaki 'borular', yani kan damarları, ihtiyaca göre genişle yip daralabilir. Dağ aslanından kaçarken, bacak kaslarınız nor malden daha fazla kana ihtiyaç duyduğunda, arterler onları bes lemek için çabucak genişler.

Artan kan akımını idare edebile cek şekilde genişler, koşmayı kestiğinizde ve kan akımı normale döndüğünde daralıp normal boyutlarını geri kazanır. Bu arada midenizi besleyen kan damarları büzülüp kendilerini daraltır. Bu, mideye giden kan akımını azaltır. Bereket, kan damarları nın hızlı genişleyip daralması bütün vücudunuzda olur; değerli ama kısıtlı kan, en çok ihtiyacı duyulan yere gönderilir. Kan damarlarındaki ani genişleme ve daralmalar vücutta dur maksızın devam eder. Örneğin, hava soğuk olduğunda belli da marlar daralıp parmaklara giden kan akımını azaltır. Niçin? Çün kü kendisini ısıtmaya çabalayan vücut, daha sıcak kanı hayati iç organlara yönlendirir.

Hayatta kalmak için asli olmayan parmak lara gönderilen kan vücudun yüzeyine yakın, yani 'dışarı' gider. Orada soğur, sonra da içeri döndüğünde bütün vücudu soğutur. Bu yüzden parmaklara minimal bir akım isteriz; ta ki vücut yete rince ısınana kadar.

Her şey yolunda giderse, kan damarlarımızın genişleyip daraldı ğını anlamayız bile. Bunu bilinçli olarak kontrol etmeyiz, göreme yiz, hissedemeyiz. Yalnızca genişlemedaralma mekanizmasında bir şeyler yanlış gittiğinde bir sorun olduğunun farkına varırız; bunlar kafamızın içinde olduğunda, gerçekten farkına varırız. Migrene yol açanın tam bu tip bir problem olduğuna inanıyoruz.

Çeşitli Migren Teorileri


Eski doktorların migrenin sebepleri hakkında çeşitli tahminle ri vardı. Arıtik Yunanlar, bağırsaklara yerleşen ve baş ağrısını te tikleyen bir sıvı üreten, kötü bir tanrıyı suçluyorlardı. Peki, çö zümleri neydi? Kötü tanrıyı dışarı atmak için kusturmak. Bazı dinler baş ağrısının bir günahın cezası olduğu inancında dır. Sigmund Freud bastırılmış duyguların altını çizer. Fakat on ye dinci yüzyıl İngiliz doktoru Thomas Willis, migrenin modern teori si için temelolacak şeyi bulmuştur: Problem beynin kendisinden ziyade, baştaki kan damarlarından kaynaklanır. Biz de bugün bunu kabul ediyoruz.

Gerçekten, eskiden migreni vasküler (kan damar larıyla ilgili) tip bir ba ağrısı olarak sınıflıyorduk. Fakat bu, mig renin sebebiyle ilgili yegane teori değildir; seratonin teorisi, nöral teori ve birle ik teori de vardır. Şimdi ayrı ayn hepsine göz atalım.

Vasküler Migren Teorisi

Vasküler baş ağnsı teorisine göre, migren, beyindeki kan damar lan uygunsuz daralıp genişlediğinde, yanlış zamanda kasılıp gevşe diğinde ortaya çıkar. Bu, beynin, oksipita! lob denen arka bölümün de başlayabilir. Buradaki atardamarlar kasılır. Sonuç, suyu açık bir hortumun üzerine bastığınızda göreceğiniz şeyin aşağı yukan aynı sıdır: Akış yavaşlar, belki biraz damlar. Oksipital loba giden bu 'ya vaş akış' bazı migrenlilerin yaşadığı görsel bozukluklan tetikler, zira görsel korteks (gördüğümüz şeyi yorumlayan beyin bölgesi) oksipi ta! bölgededir. Temiz kana aç görsel korteks 'bir nöbet geçirir'. Er geç daralma sonlanır ve kan damarlan gevşemeye başlar.

Damarlar genişler, daha da genişler, önceden sert olan duvarlan bir şekilde geçirgen olur; içindeki sıvı çevre alanlara sızar. Kan da marları ve etrafındaki dokulardaki ağrı alıcıları genleşme ve sızın tı tarafından ateşlenir; itiraz çığlıkları atarlar. Bir şeylerin yanlış gittiğini hemen fark eden vücut harekete geçer. Az sonra bölge yangıya neden olan, ağrı alıcılarını avaz avaz bağırtan kimyasal maddelerin istilasına uğrar. Her kalp atımıyla, sıkıntılı bölgeye gönderilen bir başka kan mermisi zonklamaya yol açar.

Vasküler teoriye göre, gerçek problem kan damarlarındaki bu 'kasılmagev erne' işlemindedir. Bunun olmasını engelleyebilir sek migrenin önünü alabiliriz. Yakın zamana kadar vasküler teori önemli bir yerdeydi. Oysa bugün başka teoriler popüler hale geldi; artık damarlardaki deği şiklikler beynin i lev bozukluğu karşısında ikincil önemde sayıl maktadır.

Seratonin Migren Teorisi


Sinir hücreleri uyarıldığında, bir hücreyle diğeri arasındaki boşluğa gönderilen, özel 'iletişim kimyasalları', nörotransmitter ler salar. Yolculuklarını tamamlayınca nörotransmitterler özel, hazırlanmış reseptôr bölgesine yerleşir ve ikinci sinir hücresine 'mesajı taşır'.

Bu nörotransmitterlerden biri olan seratonin, duygu durumu nun, ağrı duyusunun, cinsel davranışın, uykunun ve kan damarlarının gevşeme kasılması da dahil başka şeylerin kontrolüne yar dım eder. Pek çok araştırmacı beyindeki seratonin seviyesi prob leminin, migreni tetikleyen 'kasılmagevşeme' işlemine yol açtığı nı düşünür. Triptan adlı yeni tip migren ilaçları bu seratonin re septörlerini 'açar' ve atağı durdurur.

Nöral Migren Teorisi


Nöral teori, migrenin ya belli sinirlerin ya da beyin sapındaki bir alanın, bazı sebeplerle uyarıldığında başladığını savunur. Bu olduğunda kan damarlarında yangıya, sinirlerin ve kan damarla rının daha da uyarılmasına ve ağrıya yol açan kimyasal maddeler salınır. ilk uyarıyla salınan maddelerin biri P maddesidir. Bu kö tü haberdir, zira P maddesi beyne ağrı sinyalleri gönderir. Hafif bir ağrı, çok daha fazla ağrıyı doğurur.

Birleşik Migren Teorisi

Birbirinden ayrı duran fikirleri birleştirme çabası olan bu teori, hem vasküler hem de nöral etkilerin migrenin oluşmasın da önemli roloynadığını savunur. Çok fazla stres beyindeki de ğişiklikleri tetikler; bu sırasıyla seratonin salınımına, kan da marlarının kasılmasına, P maddesi ve başka kimyasalların akımı na, vb. neden olur.

KASILMAGEVŞEME'DE ANAHTAR MAGNEZVUM MU?


Migrenin scratorıin, nöral ve birleşik teorileri çok ilginçtir fakat son zamanlardaki çalışmalar dikkatimizi yeni bir yöne çekti. Çoğu benim yönlendirmem altında yapılan bu çalışmalar, magnezyum minerali eksikliğinin, bütün migrenli insanların belki de yarısında, altta yatan problem olabileceğini ileri sürer. Bu insanlarda vücu dun anahtar bölgelerinde magnezyum seviyesi düşüktür.

Bu değer li mineral olmadan seratonin seviyeleri uygun şekilde ayarlanamaz, kan damarları uygun genişliklerini koruyamaz, yangı ortaya çıkar ve bir migrene doğru gidersiniz. Magnezyum kan damarlarının ge nişliğini ayarlamaya yardım etmekle kalmaz, onları uygunsuz kasıl ma ve gevşemelerden koruyan vücuttaki başka kimyasallara cevap vermelerine de yardımcı olur. Bu yüzden magnezyum eksikliği iki ya da üç kat kötü bir nazara gelmedir. Magnezyum tükenmesi teorisi iyi bir biyokimyasal mantık ge tirdi. Fakat bir sonraki adım ne olacak? Migreni durdurmak için bize bir çare sunacak mı? Cevap 'evet'tir.

Pek çok migrenli hasta da magnezyum iğneleri ve takviyeleri kullandım. Hastaya ve mag nezyumun iğneyle mi, takviye olarak mı verildiğine bağlı olarak, bu mineral migreni anında durdurabilir, şiddetini azaltabilir, ye ni migren ataklarının sayısını düşürebilir ve/veya onları neredey se tamamen yok edebilir. Milyonlarca ve milyonlarca insan için magnezyum migrene sebebiyet veren kasılma gevşeme işlemini durdurmada anahtardır. (Magnezyum/migren keşfimi 3. ve 4. bölümlerde ayrı n tılarıyla anlatacağım.)

MİGRENİN BEŞ EVRESİ

Sebep ister beyindeki magnezyum eksikliği, seratonin denge sizliği, elektriksel değişiklikler isterse stres olsun; migren acı verir. Ağrı da yalnızca problemi n başlangıcı olabilir, zira migren baş ağ rısı geniş bir sendromun bir parçasıdır. Migren baştaki bir ağrı dan çok daha fazla bir şeydir; bütün vücudun problemidir. Migrenlilerin aşağı yukarı yüzde 80'ninde süreç bir ön ya da ikaz evresiyle başlar.

Ağrının gelmesinden saatler, hatta bir gün önce bir 'acayiplik' hissetmeye ba larsınız. Belki üzgün ve mut suzsunuzdur ya da keyifli ve genellikle enerjiksinizdir. Yorgun ya da uyuşuk da olabilirsiniz; çok fazla esnersiniz. İyi konsantre ola mayıp, hatırlamanız gereken şeyi hatır1amayabilirsiniz. Tatlı gibi bazı yiyeceklere aşerebilirsiniz ya da iştahınız hepten kesilebilir. Ses, ışık ve/veya dokunma çok rahatsız edici, hatta acı verici ola bilir.

Gözleriniz yaşarabilir, bumunuz tıkalı olabilir. Boynunuz ve omuzlarınız tutulabilir ve bazı konuşma sorunlarınız olabilir. Bir şeylerin yanlış gittiğini az çok hissedersiniz; bunun bir migrenin başlangıcı olduğunu anlayabilirsiniz. Jennifer, kendini süper enerjik, ileri derecede üretken ve çok mutlu bulduğu günlerin büyük bir migrenden önce geldiğini bili yordu. Kendini öyle enerjik ve neşeli hissetmesi muhteşemdi, ta ki neyin gelmekte olduğunu anlayana kadar. Sarah'ın faklı bir ikaz işareti vardı.

Şayet gün bir gerginlik duygusuyla başlamışsa, boynu ve omuzlarında da sertlik varsa, bu şiddetli bir migreni olacak ve işi erken bırakmak zorunda kalacak demekti. Ön belirtilerin farkına varmayı öğrenirseniz, gelen şeye hazırlık yapabilirsiniz. Migrenden mustarip olanların yüzde 15 kadarında sonraki adım, auradır. Birkaç dakika, bazen bir saat kadar süren aura ev resi garip görsel imgelerle karakterizedir. Orada olmayan bulanık bir ışık, yıldızlar, lekeler ya da çizgiler, bazen saçılmış renkler ya da belirsiz, rahatsız edici şekiller görebilirsiniz. Her şey titreşir, parlak, panltılı görünebilir ya da bazen hiç iyi göremezsiniz. Eş' yalar beyaz ya da gri görünür, ya da görme alanınızın ortasında koyu bir leke (kör nokta) olabilir.

Kör noktanın etrafı titreşip pa nldayabilir. Migrenlilerin yalnızca küçük bir azınlığında bir aura vardır; bunu klasik migren olarak adlandırınz. çoğu migrenlide aura yoktur; buna da sıradan migren deriz. Sonra baş ağnsının kendisi, şiddetli ağn gelir. Biriki saat ya da biriki gün boyunca başınız çekiç gibi vuran, nabız gibi atan, zonklayan sımsıkı kavrayan ağnnın hükmü altına girer. Bu 'kafa tasımın içinde çakılan bir çivi', 'kafamın içinde vurup duran bir bina yıkma topu', 'sonu gelmez patlamalar' ve 'tam bir cehen nem' olarak tarif edilir.

Baş ağnsından baş ağnsına bu özellik de ğişebilse de, ağn tipik olarak başın bir yanını tutar. Bazen atak ay nı anda başın tamamını kapsar. Benim de ara sıra gelen migrenim var, fakat ağn hiçbir zaman çok şiddetli olmaz (buna karşın, bulantı dayanılmaz olur). Eski den insanların 'ölmeyi bir migrenim olmasına tercih ederim' de melerine şüpheyle bakardım. Ama pek çok hastamdan bu sert ifa deleri dinledikten sonra bu ağnnın ne kadar yoğun olabileceğini anlamaya başladım.

Ne yazık ki, çoğu ağn yalnızca bir başlangıçtır. Bulantı, kusma, bazen ishal de olur. Ses ve ışık her şeyi daha da kötüleştirebilir; bu yüzden sadece karanlık bir odada kıvnlıp yatmak, kulaklarını za pamuk tıkamak, alnınıza ıslak havlu koymak ve hareketsiz kal mak isteyebilirsiniz. İştahınız kesilebilir, boynunuzdaki kaslar ve başınız dokununca acıyabilir.

Her tarafınızı sıcak basabilir; elleri niz ve ayaklannız mavimsi bir renk alabilir. Yüzünüzün ya da ko lunuzun bir parçası kanncalanabilir ve/veya uyuşabilir. Ne yazık ki, yalnızca acı çekmezsiniz; kendinizi hasta ve berbat da hisseder siniz. Bazı insanlarda daha da kötü olur; baş dönmesi, nabız artı şı, terleme ve baygınlık hissi vardır.

Sonunda başladıktan saatler, hatta günler sonra ağn azalmaya başlar. Bu, çözülme evresidir: Başınız artık ağnmaz ama kendinizi iyi de hissetrnezsiniz. Bitkin, bazen çökkünsünüzdür; mideniz bulanmaya devam eder. Kafa deriniz dokununca acır. İkaz evresi ne dönüyormuşsunuz gibi gelebilir; bir 'acayiplik' hissi vardır. Ya da ağrıdan kurtulduğunuz için o kadar rahatlarsınız ki kendinizi keyifli hissedebilirsiniz. Çözülme evresi herkeste olmaz. Bazen başınıza vuran çekiç bir anda durur ve her şey biter.

DİGER MİGREN TİPLERİ

Migrenden bahsederken, genellikle au rası olan ya da olmayan migreni kastederiz. Fakat nadir görülen başka tipler de vardır:

• Basiler migren, baş dönmesi, bitkinlik, çift görme ve koordi nasyon bozukluğuyla karakterizedir.

• Hemiptejik migren. dikkate değerdir, çünkü bundan mustarip olanlar atak esnasında ve sıklıkla ataktan bir süre sonrasına kadar vücutlarının bir yarısını hareket ettirmede sıkıntı çe kerler.

• Oflalmoplejik migren belirtileri gözle ilgilidir. Atak sırasında gözlerinizi uygun ekilde hareket ettiremeyebilir ve çift gö rebilirsiniz.

• Retınal migren, genellikle bir gözde, görüş kararır ya da ta mamen kaybolur. Ayrıca, kadınların aylık döngüleri sırasında vuran 'aybaşı migreni' vardır. Kadınların yüzde 70 kadarı migren ataklarının, aylık döngülerinin hemen öncesinde, sırasında ya da hemen onrasında olduğunu bildirir.

Migrenli kadınların yarısından fazlasında problem hormonların, çok muhtemelen de östroje nin dalgalanmasıyla ilişkilidir. Çoğu insanda östrojen fazlalığı muhtemelen migrenin sebebi değildir; şayet olsaydı östrojen se viyesinin en yüksek olduğu hamileliklerinin ikinci ve üçüncü ayındaki gebelerde çok fazla migren görülürdü, oysa tipik ola rak böyle olmaz.

Östrojen eksikliği genellikle bir problem yarat maz, hem de migren kadınlarda östrojen seviyesinin düştüğü ileri yaşlarda hafıfleme eğilimindedir. Çok muhtemeldir ki, problemin sebebi aybaşının dörtbeşinci günündeki ani östro jen düşmesidir.

Baş Ağrısına Dair Özel Bir Not


Migren sinüs baş ağrısıyla karışabilir ve yanlış olarak bu tanı konabilir, çünkü migren ağrısı da sinüs bölgesinde hissedilebilir. Sinüs baş ağrısı ağrı sinüs bölgesindedir, ateş ve diğer belirtiler de eklenebilir oldukça yaygın bir rahatsızlıktır. Akut ve kronik ol mak üzere iki tür sinüs baş ağrısı vardır; ikisi de sinüzit denen si nüs boşluklarının yangısına bağlıdır. Akut sinüs baş ağrısında yangıya bir enfeksiyon neden olur. Bu ciddi bir problemdir, zira enfeksiyon ve yangıyı tetikleyen 'mik rop' beyne atlayabilir ve ciddi sorunlara yol açabilir. Sinüs bölge sinde hassasiyete ilaveten ateş, baş ağrısı, gırtlakta ve burun da ye şilimsi sarı akıntı, akut sinüs ağrısının belirtileridir. Baş dönmesi ve mide bulantısı da olabilir.

Kronik sinüs baş ağrısında da sebep yangıdır, fakat enfeksiyon yoktur. Baş ağrısı hissedebilirsiniz ya da onun yerine 'tıkanıklık' ve 'dolgunluk' hissi olabilir. Başınızı hareket ettirmekle ağrı olur, ya da tıkanıklık daha kötüleşir.

Genellikle ateş olmaz. Şayet sinüs baş ağrısıysa, bir tıkanıklık ya da burun akıntısı bekleyebilirsiniz. Fakat Tylenol Sinus ya da pseudoephedrine (Sudafed) gibi bir antikonjestan alınca rahatlamak sizi yanıltma sın, zira bazen migren baş ağrısı da bu tür ilaçlara cevap verir.

Migren Tetikleyicileri, Genler Ve Eşik

Östrojen seviyesindeki ani değişiklikler bir migreni tetikleyen tek şey değildir. Tam olarak bilmediğimiz pek çok potansiyel mig ren tetikleyicisi vardır; alkolden sigara dumanına, duygusal stres ten eski peynire kadar ... (Migren tetikleyicilerini 6. Bölüm'de ay rıntılı olarak inceleyeceğiz.) Belli migren tetikleyicilerinin milyonlarca insanda 'büyük olay'ı başlattığı açıktır, fakat on milyonlarca insana bir etki yap maz. Bir insanın yediği bir muz, neden başının içinde 'minyatür bir nükleer savaş'a döner de, bize bir etki yapmaz? Neden belli kokular bazı insanları kahredici bir ağrı ve bulantıyla yatağa dü şürür de başkaları için romantik olur?

Çeşitli migren tetikleyiçilerinin bazı insanları etkilerken başkala rını etkilemediğini biliyoruz. Bütün migrenlilerin yarısının bu baş ağrısından mustarip en az biriyle yakın akrabalığı olduğunu da biliyoruz. Bu iki gözlem araştırmacılara, sonraki kuşaklara geçebilen bir 'migren geni' hakkında akıl yürütmelerinde yol gösterici olmuş tur. Migren geni ya da bir dizi genlerini henüz bulamadık; ailevi he miPlejik migren denen nadir bir migren çeşidi istisnadır.

(Bu tip mig ren, vücudun bir yarısında felce yol açar; bu ağrıdan önce olabilir ve ondan sonra devam edebilir; fiili baş ağrısı saatler, bazen de gün ler sürebilir.) Fakat migrenlilerin hemen hepsinin bu sendroma ka lıtsal olarak eğilimli olduğu görülür. Başka bir deyişle, bu hastalık tan acı çekmeleri başkalanndan daha muhtemeldir, fakat başka ba zı koşullar karşılanmadıkça, yani harekete geçmek için gerekli her şeyi sağlayan bir tetikleyiciyle karşılaşmadıkça migren olmaz. Bazen tetikleyici apaçık ortadadır; bazen de bulunması son de rece zordur.

Örneğin, stres altında olmak hassas insanlarda mu tat olarak migreni tetikler. Fakat işin tuhafı bu baş ağrıları sıklık la stres seviyesinin düşük olduğu hafta sonları ya da 'boş zaman larda' gelir. O yüzden, tek başına stresli olmak migreni tetikle rnek için yeterli olmayabilir. Östrojen seviyesinin ani düşmesi gibi stresin ani azalması da migreni tetikleyebilir mi? Bunu şimdilik bilmiyoruz. Fakat potan siyel tetikleyicileri ve onlardan nasıl uzak durulacağını 6. Bö lüm'de öğreneceksiniz.

Çocuklar ve Migren

Migrenliler yalnızca yetişkinler değildir. Küçük çocuklar, hatta be bekler de bu baş ağrısını çekebilir. Çocuk migrenlilerin yüzde 8S'inde aurasız migren vardır; kalanında aura görülür. Çocuklardaki migren erişkinlerdekine benzeyebilir de benzemeyebi lir de. Çocuklarda ağrı yalnızca başın bir yanında olmaktan çok, başın her iki yanında olabilir.

Ağrının süresi görece kısa olabilir; bazen yalnız ca bir saat ya da daha az. İlaveten gençler mide bulantısından, ışığa, se se, kuvvetli kokulara karşı hassasiyetten ve diğer belirtilerden de musta rip olabilir. Genç kızlar, migren esnasında baş dönmesine özelIikle yat kındır. çoğu çocuk migrenin başlamasından 3060 dakika sonra kusar. Bazen çocuklarda 'ağrısız' migren olur: Öteki migren belirtileri vardır, fakat baş ağrısının kendisi yoktur.

Erişkinler gibi çoğu çocuk da atak sırasında, uykuya dalmayı ve ağrı sız uyanmayı ümit ederek, sakin, karanlık bir odada uzanmak isteyecek . tir. Ataklar arasında genç migrenliler tamamen normal görünürler. Başın her iki yanı da ağrıdığı ve ağrı yalnızca birkaç saat sürdüğü için ya da hiç baş ağrısı olmadığı için çocuklardaki migren genelIikle bir doktor tarafından bile fark edilemez.

Bir Baş Ağrısı Ne Zaman Migren Değildir?

Migren için kesin bir teşhis testimiz yoktur. Kanda bir şey ôlçe meyiz ya da röntgen çekip 'Hah işte!' diyemeyiz. Onun yerine, teşhisin dayanağı belirtiler ve aile hikayesi olmak zorundadır. Elbette her baş ağrısı migren değildir. Gerilim baş ağrısı, kü me baş ağrısı, organik baş ağrısı ve başkaları vardır. Aşağıda diğer tip baş ağrılarında yaygın olarak görülen belirtilerin listeleri bulunmaktadır:

Küme Baş Ağrınız Olabilir, Şayet .

• Baş ağrısı gruplar halinde geliyorsa; günlerce, haftalarca, aylarca günde bir ya da birkaç kez oluyorsa;

• Baş ağrısı tipik olarak 30 ila 90 dakika sürüyorsa;

• Ağrı başın ya da yüzün bir yanının üst kısmından başlıyorsa;

• Ağrı başlangıçta orta şiddette olup, hızla dayanılmaz nokta lara tırmanıyorsa;

• Ağrı 'yakıcı', 'batıcı', 'delici' ya da 'zonklayıcı' diye tanım lanabiliyorsa;

• Baş ağrısı yüzün etkilenen tarafındaki gözün arkasından ya yılıyorsa;

• Bu göz yaşarıyor, bazen kanlanıyor ve yaş damlıyorsa;

• Yüzün ağrıyan tarafındaki burun deliği akıyor ya da tıkanı yorsa;

• Yüzün ağrıyan tarafında terleme ve kızarına varsa;

• Ağrı ve diğer problemler başın bir yanında biraz daha kalı yorsa (başın diğer yanına geçebiIse de);

• Yürümek, sallanmak, hatta başa vurmak, sakince yatmaya tercih ediliyorsa. Küme baş ağrısı migrene benzer; ikisine de baştaki kan damar larındaki anormallik yol açar. Fakat altta yatan sebep farklıdır ve kurbanların çoğu, büyük bir farkla, yirmi ila kırk yaşlarındaki er keklerdir. (Kadınlar migrenin ana hedefidir.) Ağrı kümeleri (günlerce, haftalarca, aylarca, günde bir ya da birkaç kez) bu tip baş ağrısı için bir başka ipucudur. Gerilim Tipi Baş Ağrınız Olabilir, Şayet ...

• Ağrı hafifle orta şiddet arasındaysa;

• Ağrı sürekli olup, zonklayıcı ya da batı cı değilse;

• Ağrı tatsız diye tarif edilebiliyorsa;

• Başın üst kısmında çok sıkı bir şapka ya da baş bandı varmış gibi baskı hissediliyorsa;

• Ağrı başın iki tarafındaysa,

• Ağrı hepsi birden vurmaktan çok azar azar geliyorsa ve son ra bir anda hepsi birden geçmekten çok yavaşça azalıyorsa;

• Stresli zamanlarda geliyorsa;

• Boyun ve omuz kasları gergin ve bazen hassassa;

• ışığa, sese ya da harekete özel bir hassasiyet yoksa;

• Mide bulantısı yoksa;

• Baş ağrısının başlamasından önce görsel bozukluk yoksa. çoğumuzun her gün çektiği baş ağrısının yüzde 9'u alelade gerilim tipidir. Ağrıtır, ama ilaçlara ve hayat tarzı değişikliklerine iyi karşılık verir. Sadece stresten ve diğer tetikleyicilerden uzak durmayı ya da bunları azalımayı öğrenmek genellikle yapılması gereken tek şeydir. Zorlanma Baş Ağrınız Olabilir, Şayet ...

• Ağrı fizikselolarak aktif olduğunuzda; gülerken, egzersiz yaparken, öksürürken ya da seks yaparken başlıyorsa. Zorlanma baş ağrısı, yorucu bir aktivite esnasında ya da kısa sü re sonra ortaya çıkar. Genellikle tehlikesizdir, fakat bir felcin ya da başka problemlerin habercisi de olabilir. Bir can sıkıntısından başka bir şeyolmayan bu baş ağrısından emin olmak için tetkik yaptırmak, yapılacak en iyi şeydir. Organik Baş Ağrınız Olabilir, Şayet ...

• Ağrı yeniyse; yani daha önce bu tip bir baş ağrınız yoksa;

• Ağrıya ateş, boyun tutulması ya da başka alışılmadık belirti ler eşlik ediyorsa;

• Ağrı geldiğinde ya da hemen sonrasında kafa karışıklığı, harekette ya da konuşmada güçlük, bitkinlik ya da derman sızlık varsa;

• Ağrı başa alınan bir darbeden sonra başlamışsa;

• Ağrı her yeni baş ağrısıyla daha da kötüleşiyorsa ya da baş ağrısı sıklaşıyorsa. Baş ağrınızı bir ben gibi düşünün. Kolunuzdaki küçük bir ben değişmeye başlamadıkça muhtemelen ciddi bir problem değildir. Değişirse bir doktora göstermeniz gerekir. Tıpkı berıle rinizdeki deği iklikleri takip etmeniz gibi, baş ağrınızın kahbın daki değişikliklere de dikkat edin.

Eşinizin akrabalarını ne za man görseniz aynı baş ağrısı oluyorsa, her zaman olduğu kadar ve aynı şekilde ağrıyorsa, muhtemelen sadece bir gerilim baş ağ rınız vardır. e zaman MSG yeseniz aynı baş ağrısını çekiyorsa nız, muhtemelen bir beyin tümöründen endişelenmeniz gerek mez. Fakat öte yandan bu 'değişmez' baş ağrısını ihmal etme melisiniz. İhtimal azdır ama tam da daha ciddi bir problemin habercisi olabilir. Tamamen emin olmak için en iyisi bir dokto ra görünmektir.

Gerilim, küme, zorlanma ve organik tipin yanı sıra baş ağrı sının pek çok başka tipi de vardır. Örneğin, sizde düşük kan şe keri, akşamdan kalmalık, kabızlık ya da yolculuk baş ağrısı yapı yor olabilir. Bereket versin, altta yatan problemi çözmek bu baş ağrılarının çoğunu ortadan kaldırabilir. Fakat unutulmamalıdır ki, tamamen güvende olmak için her acayip, alışılmamış ya da 'farklı' baş ağrınız olduğunda en iyisi her zaman doktorunuza görünmektir.

MİGREN, GERÇEK YARDIM GEREKTİREN GERÇEK BİR HASTALIKTIR

Migren baştaki bir ağrıdan daha fazla bir şeydir: Vücudun bir çok parçasını etkileyen bir belirtiler toplamıdır. Migrende 'her şey başınızda' değildir. Bazen stresle alakalı gö rünmesine rağmen hakiki, fiziksel bir problemdir. Migrenliler birkaç aspirinden, on dakikalık bir aradan, 'cesur ol ve işinin ba şına dön' yollu sert ihtarlardan fazlasına ihtiyaç duyarlar. Migren şiddetli baş ağrısının yegane sebebi değildir. Diğer tip baş ağrıları da onun kadar çok can yakabilir.

Doğru teşhis konması zaman alabilir. Bazen doktorlar belirti leri atlarlar. Gittiğiniz doktorun sizi ciddi şekilde değerlendirme diğini düşünüyorsanız yeni bir doktor aramalısınız. Bir teşhis almak için çabalamaya değer. Şimdiye kadar doktor ların, çoğu migrenIiye yardım edemediği ve hastalığı kesin olarak 'tedavi edemediği' doğrudur. İşte nihayet, baş ağrınızın sıklığını ve şiddetini azaltmaya yardım edebilecek yeni bir yaklaşıma sahi biz: 'üçlü tedavi'.

MiGREN VE DİGER ŞEYLER

Para, okul ve migren. İyi eğitimli ve varlıklı insanlar arasında migren Iiler, daha az eğitimli ve yoksul insanlarda olduğundan daha fazla değil dir. Daha fazla parası ve eğitimi olanların doktora daha sık görünme eği limi olduğundan böyle görünebilir.

Migren ve felç. Neurology dergisinin Mayıs 2000 sayısındaki bir çalışma da, aurası olan migren baş ağrınız varsa felç riskinizin yüksek olabilece ği gösterilmiştir. Migrenin kendisi problem değildir. Ama migrenden mustarip olanların yüzde 50'sinin kalp odacıklarının arasında, foramen ovale denen bir açıklık vardır. Genel nüfusun üçte birinden azında olan bu açıklık, gençleri vuran alışılmamış bir tip felç geçirme riskini artırır. Fakat endişelenmeyin: Aurası olan migrenlilerin bir felç geçirmesi, aurası olmayan migrenlilerden üç kat, genel nüfustan sekiz kat daha muh temelolsa bile, migrenlilerin felç riski genelolarak yine de düşüktür.

Migrenin maliyeti. Migren çok pahalıya malolur: Migrenlilerin sağlık sigortası talepleri migrenli olmayanlardan iki kat fazladır. * Migrenlilerin yol açtığı üretim kaybı için Amerikan vergi mükelleflerinin cebinden her yıl yaklaşık 13 milyar dolar çıkmaktadır.** Kaybolan zaman. Tipik olarak migrenliler, migrenleri yüzünden, her yıl 1,4 ila 4 iş günü kaybederler.***

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp