Lenf Bezi Kanseri
Lenf Bezi Kanseri : Lenf bezi kanserlerinin, yani lenfomaların iki türü vardır. İki tür de oldukça ender görülür. Tanı gecikmeden konup tedaviye geçildiğinde başarılı sonuçlar alınabilmektedir.Lenfoma, Lenf bezlerinin yani dalakta, karaciğerde, bağırsaklarda ve büyük kan damarlarının çevresinde bulunan lenf dokusu adacıklarının kanseridir. Hodgkin ve hodgkin-dışı lenf bezi kanseri olmak üzere iki ana gruba ayrılır.
Hodgkin-dışı lenf bezi kanserleri (tıpta ‘non-Hodgkin lenfoma‘olarak adlandırılır.)iki yaşın altında oldukça ender görülür, ancak sıklığı, yaşın ilerlemesiyle birlikte artar. Hodgkin türü lenf bezi kanserleri ise, 30-50 yaşlarda daha sıktır. Hodgkin dışı lenf bezi kanseri tedavi edilmezse, daha ciddi bir hastalık olan Hodgkin-dışı lenf bezi kanserine dönüşebilir; bunun da tedavi durumda ise lenfosarkom gelişebilir. Lenfosarkom, lenf bezi kanserlerinin en habis türüdür.
Nedenleri Ve Belirtileri
Yıllarca lenf bezi kanserine yol açan etkenin virüsler olduğu sanılmış, ancak birçok araştırmadan sonra bu kuramın doğru olmadığı kanıtlanmıştır. Lenf bezi kanserinin nedeni henüz açıklığa kavuşmamıştır. Hastalığın başlangıç döneminde hiçbir belirti olmayabilir; ama hastalık ilerledikçe yorgunluk, güç yitimi, iştah azalması ve zayıflama gibi belirtiler ortaya çıkar. Bazen hasta, rastlantı sonucu boynundaki lenf bezlerinin büyüdüğünü fark eder.
Hodgkin türü lenf bezi kanserlerinde, başlangıç döneminde tek ya da bir grup lenf bezi etkilenir; ama bir süre sonra hastalık, bedenin başka bölümlerindeki lenf bezleri ile dalak ve karaciğerdeki lenf dokusuna da yayılır. Büyüyen lenf bezleri, bazı kanserlerde ve enfeksiyonlarda olduğunun tersine ağrısızdır, ancak oldukça garip lastik kıvamını andıran bir setliktedir. Eğer, deri yüzeyine yakın olan lenf bezleri değil de, aort(kalbin ana atardamarı)çevresinde, daha derinde yer alan lenf bezleri etkilenmişse, hiçbir belirti olmayabilir.
Lenf bezi kanserin bir başka belirtisi de ateştir. Birkaç gün, hatta birkaç hafta boyunca ateş yükselir; sonra bir dönem normal olduğu görülür. Bu tür ateş, “Pel ebstein ateşi”olarak bilinir ve kimi zaman lenf bezi kanserinin tek belirtisi olabilir. Lenf bezi kanserinin öteki belirtileri de, sürekli kaşıntı ve alkol aldıktan sonra boyundaki lenf bezlerinde ortaya çıkan künt ağrıdır. Bu belirtilerin nedenleri henüz açıklığa kavuşturulamamıştır.
Hastalığın ileri dönemlerinde kanla ilgili bozukluklar ortaya çıkmaya başlar. En başta kansızlık ortaya çıkar. Mikroskop altında kan örneğine bakıldığında, lenfositlerinin ( enfeksiyonla savaşan akyuvar hücrelerinin bir bölümü) sayılarının artmamış olmasına karşılık biçimlerinin normalden oldukça farklı olduğu görülür. Hodgkin ile Hodgkin-dışı lenf bezi kanserleri birbirinden, hücre görünümleri değerlendirilerek ayrılır. Yalnız derindeki lenf bezlerinin etkilendiği bazı vakalarda, hiçbir belirti olmayabilir ve hastalık, başka bir nedenle göğüs filmi çekilmezse anlaşılamaz.
Tedavi
Tedaviye ne kadar erken başlanırsa alınacak sonuç o kadar iyi olur. Öncelikle, hastalığın yayılma derecesinin değerlendirilmesi gerekir. Bu değerlendirme, “hastalığın evrelendirilmesi” diye bilinir. Deriye yakın lenf bezlerinin, dalağın ve karaciğer büyüyüp büyümediği araştırılır. Karın ve göğüs ameliyatına başvurarak bezlerin incelenmesi ve gerekirse alınması yoluna gidilir. “lenfanjiografi” denilen yöntemle alınan röntgen filmleri, kesin tanı konulabilmesini sağlar.
Evrelendirme sisteminde, hastalığın yayılma derecesine göre dört grup vardır. Seçilecek tedavi biçimi, bu değerlendirmeye dayandırılır. Hastalığın başlangıç döneminde ışın tedavisi yapılır; ama dalağın etkilendiğini ya da diyaframın iki yanının da etkilendiğini gösteren bulguların olduğu ileri dönemde ışın tedavisi ile birlikte kan kanseri tedavisinde kullanılan kanser ilaçları da verilir. Oldukça güçlü olan bu ilaçlar, belirli aralıklarla, üçü ya da dördü bir arada verilir.
Hodgkin-dışı lenf bezi kanserleri (tıpta ‘non-Hodgkin lenfoma‘olarak adlandırılır.)iki yaşın altında oldukça ender görülür, ancak sıklığı, yaşın ilerlemesiyle birlikte artar. Hodgkin türü lenf bezi kanserleri ise, 30-50 yaşlarda daha sıktır. Hodgkin dışı lenf bezi kanseri tedavi edilmezse, daha ciddi bir hastalık olan Hodgkin-dışı lenf bezi kanserine dönüşebilir; bunun da tedavi durumda ise lenfosarkom gelişebilir. Lenfosarkom, lenf bezi kanserlerinin en habis türüdür.
Nedenleri Ve Belirtileri
Yıllarca lenf bezi kanserine yol açan etkenin virüsler olduğu sanılmış, ancak birçok araştırmadan sonra bu kuramın doğru olmadığı kanıtlanmıştır. Lenf bezi kanserinin nedeni henüz açıklığa kavuşmamıştır. Hastalığın başlangıç döneminde hiçbir belirti olmayabilir; ama hastalık ilerledikçe yorgunluk, güç yitimi, iştah azalması ve zayıflama gibi belirtiler ortaya çıkar. Bazen hasta, rastlantı sonucu boynundaki lenf bezlerinin büyüdüğünü fark eder.
Hodgkin türü lenf bezi kanserlerinde, başlangıç döneminde tek ya da bir grup lenf bezi etkilenir; ama bir süre sonra hastalık, bedenin başka bölümlerindeki lenf bezleri ile dalak ve karaciğerdeki lenf dokusuna da yayılır. Büyüyen lenf bezleri, bazı kanserlerde ve enfeksiyonlarda olduğunun tersine ağrısızdır, ancak oldukça garip lastik kıvamını andıran bir setliktedir. Eğer, deri yüzeyine yakın olan lenf bezleri değil de, aort(kalbin ana atardamarı)çevresinde, daha derinde yer alan lenf bezleri etkilenmişse, hiçbir belirti olmayabilir.
Lenf bezi kanserin bir başka belirtisi de ateştir. Birkaç gün, hatta birkaç hafta boyunca ateş yükselir; sonra bir dönem normal olduğu görülür. Bu tür ateş, “Pel ebstein ateşi”olarak bilinir ve kimi zaman lenf bezi kanserinin tek belirtisi olabilir. Lenf bezi kanserinin öteki belirtileri de, sürekli kaşıntı ve alkol aldıktan sonra boyundaki lenf bezlerinde ortaya çıkan künt ağrıdır. Bu belirtilerin nedenleri henüz açıklığa kavuşturulamamıştır.
Hastalığın ileri dönemlerinde kanla ilgili bozukluklar ortaya çıkmaya başlar. En başta kansızlık ortaya çıkar. Mikroskop altında kan örneğine bakıldığında, lenfositlerinin ( enfeksiyonla savaşan akyuvar hücrelerinin bir bölümü) sayılarının artmamış olmasına karşılık biçimlerinin normalden oldukça farklı olduğu görülür. Hodgkin ile Hodgkin-dışı lenf bezi kanserleri birbirinden, hücre görünümleri değerlendirilerek ayrılır. Yalnız derindeki lenf bezlerinin etkilendiği bazı vakalarda, hiçbir belirti olmayabilir ve hastalık, başka bir nedenle göğüs filmi çekilmezse anlaşılamaz.
Tedavi
Tedaviye ne kadar erken başlanırsa alınacak sonuç o kadar iyi olur. Öncelikle, hastalığın yayılma derecesinin değerlendirilmesi gerekir. Bu değerlendirme, “hastalığın evrelendirilmesi” diye bilinir. Deriye yakın lenf bezlerinin, dalağın ve karaciğer büyüyüp büyümediği araştırılır. Karın ve göğüs ameliyatına başvurarak bezlerin incelenmesi ve gerekirse alınması yoluna gidilir. “lenfanjiografi” denilen yöntemle alınan röntgen filmleri, kesin tanı konulabilmesini sağlar.
Evrelendirme sisteminde, hastalığın yayılma derecesine göre dört grup vardır. Seçilecek tedavi biçimi, bu değerlendirmeye dayandırılır. Hastalığın başlangıç döneminde ışın tedavisi yapılır; ama dalağın etkilendiğini ya da diyaframın iki yanının da etkilendiğini gösteren bulguların olduğu ileri dönemde ışın tedavisi ile birlikte kan kanseri tedavisinde kullanılan kanser ilaçları da verilir. Oldukça güçlü olan bu ilaçlar, belirli aralıklarla, üçü ya da dördü bir arada verilir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
