Kulunç Ağrısı

Sırtın üst kısmındaki ağrılara kulunç ağrıları deniliyor. Tıp dilinde de kulunç ağrısı denildiği zaman miyofasiyal ağrı sendromu denilen kasları ve onun zarını tutan problemleri anlaşılmaktadır.

KULUNÇ AĞRISI NASIL TEŞHİS EDİLİR?

Genel olarak kas hastalıklarının teşhisi çok kolaydır. Hastaların şikayetleri dinlenir, iyi bir muayene yapıldıktan sonra hastalığın tanısı konulur. Kaslardaki gergin bantlar, düğüm düğüm olan fibrosit denilen yapılar ortaya konulabilir. Kasların tetik noktaları vardır ve o kasa basıldığı zaman ağrının yayıldığı görülür. Ya da belli noktalara basıldığı zaman hastada sıçrama belirtisi kulunç ağrısı teşhisini koydurur.

Bazen ayırıcı tanı için boyundan yayılan ağrıları, akciğerlerden yayılan problemleri ortaya koyabilinmesi için hastanın hikayesine göre gerektiğinde;

Boyun grafisi,

Akciğer filmi,

Tam kan sayımı,

Romatizmal tetkikler,

MR (boyun fıtığı yada başka hastalıklardan şüpheleniliyorsa)

Büyük ihtimalle hastalığın tanısı hastadan alınan geçmiş ile ve klinik muayene ile rahatlıkla ortaya çıkarılabilir.

KULUNÇ AĞRISI KİMLERDE GÖRÜLÜR?

Kulunç ağrısı her yaşta görülebilen bir problemdir. Çünkü sırtın üst bölgesindeki kaslarda görülen problem olduğu için yaşa ve cinsiyete bağlı olmadan bu kasları aşırı ve kötü kullanan herkeste kulunç ağrısı görülebilmektedir. Her meslek grubunda görülebilir. Fakat;

Bilgisayar başında çalışanlarda,

Badanacılarda,

Boyacıda,

Hemşirelerde,

Kaslar ısınmadan kollardan destek alarak sıçrama yapanlarda,

Kameramanlarda,

Memurlarda,

Tekstil işçilerinde,

Sporcularda daha sıklıkla görülmektedir.

KULUNÇ AĞRISININ PSİKOLOJİK NEDENLERİ VAR MIDIR?

Kulunçların aşırı kasılmasındaki bir diğer neden ise psikolojik neden olabilir. Psikolojik gerilimler bu kasların aşırı kasılmasına ve spazm içine girmesine neden olur. Bu kasların yetersiz beslenmesine bağlı olarakmiyofasiyal ağrı sendromu denilen kas ağrıları oluşabilir. Kulunç ağrılarının 3-6 ay kadar uzun sürmesi durumunda ağrı kronikleşir ve psikolojik problemler işin içine katılabilir.

Sonuç olarak psikolojik eğilimler hastalığı başlatabilir, sonradan eklenip hastalığın devem etmesine neden olabilir. Kulunç ağrıları uzun sürdüğünde hastalar evham yapmakta ve bu ağrıların altında başka nedenler aradığından psikolojileri daha da bozulmaktadır. Bu durumda psikolojik dengeyi sağlayan ilaçlara başlamak dahi mümkün olabilmektedir.