Kolesteatomun Oluşma Mekanizmaları
Kolesteatomun Oluşma Mekanizmaları ve kolesteatom hakkında detaylı bilgiler aşağıdaki makalede yer almaktadır.Makaleyi okuyunuz.
-Deri dokusunun kulak zarındaki bir delikten geçerek orta kulaktaki mukozanın yerini almasıyla kolesteatom oluşur.
-Uzun süren seröz orta kulak iltihabları sonucu kulak zarının incelerek içeriye doğru kese veya cep gibi uzanır ve orta kulağın derinliklerine yapışır. Bu ceplerde göç hareketi olmadığı zaman keratin birikmeye başlar ve kolesteatom gelişir.
-Şiddetli darbe sonucu dış kulak yolunun kemik kısmı kırılıp deri tabakası içine sıkışırsa yine keratin birikmesiyle kolesteatom oluşur.
-Doğuştan bir özür ile orta kulakta deri dokusu var ise zamanla keratin çoğalarak dev bir kolesteatom ortaya çıkar.
Bu nedenlerle Kolesteatom kısaca "Kulakta yanlış yerde deri" diye çok güzel tarif edilir.
Kolesteatomun içinde üreyen bakteriler kötü kokulu akıntıya sebep olur. Kolesteatomun sınırındaki canlı yumuşak dokularda tepki olarak granülasyon dokusu adını verdiğimiz tamir dokuları meydana gelir.Granülasyon dokularında ortaya çıkan kimyasal maddeler ve biriken keratinin tazyiki kolesteatoma kemikleri eriterek tahrip etme özelliği kazandırır.
Kolesteatom zamanla büyüdükçe çevresindeki kemikleri eriterek genişler. Kolesteatom en sık olarak örs (incus) kemiğinin uzun kolunu eriterek üzengi (stapes) kemiği ile bağlantısını keser ve işitme kaybına sebep olur.
Klinik Özellikler
Kolesteatomlu hastalarda
-Tekrarlayan orta kulak iltihabları
-Kötü kokulu kulak akıntısı
-İşitme kaybı şikayetleri genellikle uzun süreden beri (aylar, yıllar) vardır. Hasta bu durumu öyle kanıksamıştır ki hemen hemen hiç yakınmaz ve çoğunlukla yakınlarının baskısıyla hekime başvurur. Bazen dengesizlik ve yüz felci de olabilir. Uzun süren orta kulak iltihablarının yarısından çoğunda kolesteatom vardır.
Kolestetomun başlangıcından yıllar sonra ise hastalık çevredeki yaşamsal önemi olan dokulara (beyin zarı, beyincik, beyin sapı, beyin) ulaşırken ek ağrı, hafif dengesizlik gibi ek yakınmalar ortaya çıkmaya başlar ve artık yaşam gerçek anlamda tehdit altındadır. Hastalık doğal seyrine bırakılırsa (çeşitli nedenlerle ameliyat ile tedavi edilmezse) menenjit, beyin absesi, beyin ampiyemi, sinüs tromboflebiti gibi tehlikeli hastalıklara yol açar ve hasta kaybedilebilir.
Kesin Tanı:
Kolesteatomun görülmesiyle konur.
Tedavi:
Kolesteatom tedavisi cerrahidir. Ameliyatta kolesteatom tamamen çıkartılır ve erittiği kemik dokular yeniden şekillendirilerek işitme iyileştirilmeğe çalışılır.
Ağizdan alınan mikrop öldürücü ilaçlar Keratin cansız olduğu için içine işlemez ve bu yüzden etkisizdir. Bazı kulak damlalarından az da olsa yarar sağlanarak daha az mikroplu bir ortamda ameliyat yapılması sağlanabilir. Bu nedenle ameliyat öncesi yogun bir kulak temizliği ile birlikte mikrop öldürücü kulak damlaları ile tedavi çok yararlı olur.
-Deri dokusunun kulak zarındaki bir delikten geçerek orta kulaktaki mukozanın yerini almasıyla kolesteatom oluşur.
-Uzun süren seröz orta kulak iltihabları sonucu kulak zarının incelerek içeriye doğru kese veya cep gibi uzanır ve orta kulağın derinliklerine yapışır. Bu ceplerde göç hareketi olmadığı zaman keratin birikmeye başlar ve kolesteatom gelişir.
-Şiddetli darbe sonucu dış kulak yolunun kemik kısmı kırılıp deri tabakası içine sıkışırsa yine keratin birikmesiyle kolesteatom oluşur.
-Doğuştan bir özür ile orta kulakta deri dokusu var ise zamanla keratin çoğalarak dev bir kolesteatom ortaya çıkar.
Bu nedenlerle Kolesteatom kısaca "Kulakta yanlış yerde deri" diye çok güzel tarif edilir.
Kolesteatomun içinde üreyen bakteriler kötü kokulu akıntıya sebep olur. Kolesteatomun sınırındaki canlı yumuşak dokularda tepki olarak granülasyon dokusu adını verdiğimiz tamir dokuları meydana gelir.Granülasyon dokularında ortaya çıkan kimyasal maddeler ve biriken keratinin tazyiki kolesteatoma kemikleri eriterek tahrip etme özelliği kazandırır.
Kolesteatom zamanla büyüdükçe çevresindeki kemikleri eriterek genişler. Kolesteatom en sık olarak örs (incus) kemiğinin uzun kolunu eriterek üzengi (stapes) kemiği ile bağlantısını keser ve işitme kaybına sebep olur.
Klinik Özellikler
Kolesteatomlu hastalarda
-Tekrarlayan orta kulak iltihabları
-Kötü kokulu kulak akıntısı
-İşitme kaybı şikayetleri genellikle uzun süreden beri (aylar, yıllar) vardır. Hasta bu durumu öyle kanıksamıştır ki hemen hemen hiç yakınmaz ve çoğunlukla yakınlarının baskısıyla hekime başvurur. Bazen dengesizlik ve yüz felci de olabilir. Uzun süren orta kulak iltihablarının yarısından çoğunda kolesteatom vardır.
Kolestetomun başlangıcından yıllar sonra ise hastalık çevredeki yaşamsal önemi olan dokulara (beyin zarı, beyincik, beyin sapı, beyin) ulaşırken ek ağrı, hafif dengesizlik gibi ek yakınmalar ortaya çıkmaya başlar ve artık yaşam gerçek anlamda tehdit altındadır. Hastalık doğal seyrine bırakılırsa (çeşitli nedenlerle ameliyat ile tedavi edilmezse) menenjit, beyin absesi, beyin ampiyemi, sinüs tromboflebiti gibi tehlikeli hastalıklara yol açar ve hasta kaybedilebilir.
Kesin Tanı:
Kolesteatomun görülmesiyle konur.
Tedavi:
Kolesteatom tedavisi cerrahidir. Ameliyatta kolesteatom tamamen çıkartılır ve erittiği kemik dokular yeniden şekillendirilerek işitme iyileştirilmeğe çalışılır.
Ağizdan alınan mikrop öldürücü ilaçlar Keratin cansız olduğu için içine işlemez ve bu yüzden etkisizdir. Bazı kulak damlalarından az da olsa yarar sağlanarak daha az mikroplu bir ortamda ameliyat yapılması sağlanabilir. Bu nedenle ameliyat öncesi yogun bir kulak temizliği ile birlikte mikrop öldürücü kulak damlaları ile tedavi çok yararlı olur.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
