kemik iliği nakli riskleri

Ağır aplastik anemili genç hastalarda önerilen tedavi kemik iliği naklidir. Tabi ki bu tedavi en az 4 loküs HLA uyumlu bir verici akraba veya tek yumurta ikizi kardeş gerektirir. Akraba dışı verici veya tam uyumu olmayan vericiden yapılan nakiller daha az başarılı olduğundan immünsüpresif tedaviye yanıt vermeyen hastalarda seçenek olarak düşünülmelidir.

İlik naklinin başarısı hastanın yaşına, nakil esnasındaki klinik durumuna, transfüzyon hikâyesine ve iliği hasarlandıran sebebe bağlıdır Genç hastalarda GVHD (nakil başarısızlığının en büyük sebebi) daha nadir olduğundan nakildeki başarı şansı da artar. Her ne kadar çocuklar ve genç erişkinler ilik fonksiyonları iyi bir şekilde geri döndüğünde %80 ve üzerinde uzun süreli sağkalım gösteriyorlarsa da 20 yaş üzerinde hastalar GVHD'nin belirgin kornplikasyonları ile karşılaşırlar. Graft rejeksiyonu ve interstisyel pnömoniyi de içeren nakil sonrası infeksiyonlar daha sıktır. Bu durum nakil öncesi ve sonrası hasta immünsüpresif ise doğrudur.

İmmünsüpresif tedavi başlanmadan yapılan transfüzyonlar GVHD ve graft rejeksiyonu riskini arttırır. Haa tek bir ünite kan transfüzyonu bile hastanın mortalı, tesini arttırabilir. Uygun donör bulunmadan önceki birkaç haftalık sürede mümkün ise transfüzyondan kaçınılmalı ve ille de transfüzyon ihtiyacı varsa lökositten arındırılmış ve ışınlanmış eritrosit süspansiyonu kullanılmalıdır. Hastalığın sebebi ve nakil sırasındaki hastanın kliniği nakil sonrası başarıyı etkilerken infeksiyonu gelişen hastalarda başarısızlık artar. Sebebi bilinmeyen aplazisi olan genç hastalarda erken nakil en başarılı olandır. Yaşlı veya daha hafif hipoplazisi olan hastalar ise öncelikle immünosüpresif tedavi almalı yanıt olmazsa nakil planlanmalıdır.

Sebebi bilinmeyen aplazisi olan hastalara transplant öncesi hem altta yatan otoimmün hadiseye yönelik hem de engrafman şansını arttırmak (rejeksiyonu engellemek) için immünsüpresif tedavi verilmelidir. Tek yumurta ikizlerinde bile immünsüpresif tedavi olmadan yapılan ilik nakilleri başarısız olabilir. Hazırlık rejimi olarak yüksek doz siklofosfamid, antitimosit globulin (ATG) ve siklosporin kullanımı ve GVHD'yi engellemek için metoreksat ve siklosporinin birlikte kullanımı sonucunda 40 yaş altı hastalarda uzun dönem yaşam şansı %70-80'lere çıkmışken 40 yaş üstü hastalarda %30-50 civarındadır. Hazırlık aşamasında tüm vücut ışınlaması (TBI) ilk 8 yılda %20' den fazla kanser gelişimine neden olduğu için artık önerilmemektedir. Ek olarak tüm vücut ışınlaması çocuklarda endokrin bozukluklara ve büyüme geriliğine neden olmaktadır.

Her nekadar akraba dışı ilik nakilleri ile ilgili bilgiler daha kısıtlı ise de 1993-2000 yılları arasında yapılan 50- 150 hasta içeren serilerde hazırlık rejimi olarak siklofosfamit, TBI ve ATG kullanıldığında rejeksiyon oranları %2-11 ve uzun dönem yaşam şansı %40-60 olarak bulunmuştur. Bu rakamlar önceki çalışmaların sonuçlarına göre daha umut verici olup erken dönemde hasta çok sayıda transfüzyon ve immünsüpresif ilaç ile karşılaşmadan nakil yapmayı cesaretlendirmektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp