Kemik Erimesi Belirtileri

Kemik Erimesi Belirtileri :

Kemikleri güçsüzleştiren, kırıklara ve işlev kaybına yol açabilen ve gün geçtikçe ilerleyen kronik bir hastalık olan osteoporozun (Kemik Erimesi) tedavisinde bugüne kadar yapılan en büyük çalışma tamamlandı. Bugüne kadar 20 milyondan fazla hastaya reçetelenen ve hastalığın tedavisinde birebir çözüm olarak nitelendirilen alendronatın başarısı geçtiğimiz günlerde Swissotel'de Prof. Dr. David J. Hosking ve Prof. Dr. Uri A. Liberman tarafından açıklandı.

Kemik ErimesiProf. Dr. Hosking ve Prof. Dr. Liberman'ın açıkladığı verilere göre, bu araştırma 1991 yılında 3 yıllık bir çalışma olarak 45-82 yaş arası menopoz sonrası osteoporozlu 994 kadında başlatıldı. Alendronat'ın tedavi etkilerini daha uzun süre inceleyebilmek amacıyla 3 kez uzatıldı. Çalışmanın başlangıcında araştırmacılar, kemik erimesi nedeniyle kırığa eğilimli olan kritik iskelet bölgelerinde kemik yoğunluğunu ölçtüler. 10 yıl boyunca alendronat 5 mg ve ya alendronat 10 mg alan kadınların iskelet, kalça ve tüm vücut bölgelerinde ortalama kemik mineral yoğunluğu, bu süre içinde, anlamlı olarak arttı.

Çalışmada 5 yıl süresince alendronat alan ve daha sonra tedaviyi bırakan diğer kadınların da omurga, kalça bölgeleri ve tüm vücut kemik yoğunlukları 10 yılın sonunda tedaviye başlamadan öncesine göre anlamlı olarak daha yüksekti. Olumlu sonuçlar bunlarla da kalmayıp, tedavi edilen kadınların kemik döngüsüne ait biyokimyasal göstergeleri hızla menopoz öncesi sınırlara ulaştı ve 10 yıllık çalışma boyunca bu düzeyler korundu.

TEDAVİDE ETKİNLİK VE GÜVENİLİRLİK
Kemik erimesi`nin tedavisinde bugüne kadar yapılan en büyük çalışmanın sonuçlarını açıklayan dünyaca ünlü uzmanlara göre, Kemik erimesi tedavisi hastanın risk faktörleri (kişisel kırık öyküsü, ailede osteoporoza bağlı kırık öyküsü, düşük Kemik Mineral Yoğunluğu, kortizon kullanımı vs) devam ettiği sürece verilmesi gerekiyor. Her kronik tedavide olduğu gibi, hastaların aldıkları ilacın uzun dönemde etkin ve güvenilir olduğunu bilmek istediklerini belirten uzmanlara göre, hastalardaki kaygılardan biri ilacın etkisinin zaman içinde azalması, diğeri ise istenmeyen yan etkilerin ortaya çıkması. Eğer bir ilacın uzun süreli etkinliğinin iyi olduğu, beklenmeyen etkilerinin ise az olduğu ortaya konursa hastaların güvenle ilacı kullanmaya devam edecekleri vurgulanıyor.

Uzmanlara göre, osteoporoz tedavisinde en uzun verileri olan ilaç, MSD tarafından üretilen alendronat etken maddeli ilaç. Kemik erimesi tedavisinde dönüm noktası niteliğinde görülen söz konusu ilaçla, 1995 yılında yayınlanan Faz III Çalışması'nda ilk kez osteoporoza bağlı kırıkların önlenebildiği gösterildi. Bu çalışma çift-kör (bu tıbbi çalışma tasarımında hastalar ve doktorlar, hangi grubun etken madde, hangi grubun plasebo aldığını bilmemektedir. Bu durum, potansiyel yanlılığı önlemek ve çalışmaları daha güvenilir kılmak için kullanılan bir yöntem) olarak iki kez uzatılırken, ikinci uzatmanın sonuçları ile toplam gözlem süresi 10 yıl oldu.

Tedavide etkinliği ilacın beklenen etkilerinin ortaya çıkması olarak belirten uzmanlar, güvenilirliği ise iki bağlamda değerlendirdi: "Birisi ilacın yan etkilerinin belli bir eşik değerin üzerinde olmaması; diğeri ise ilacın kullanımında uzun sürede etkilerin azalmaması yani ilacın etkisine güvenilebilmesi anlamındadır. 10 yıl süreyle alendronat kullanımının yan etkileri plaseboyla (tıbbi araştırmalarda kullanılan, herhangi bir etken madde içermeyen tablet) eşdeğer bulunmuştur."

Kemik erimesinin tespiti

65 yaşındayım ve kalçamla belimde devamlı ağrılar oluyor. Çok sayıda ağrı kesici kullanmama ve fizik tedavi görmeme rağmen bir fayda görmedim. Gittiğim bir doktor kemik erimem olabileceğini söyledi. Ne önerirsiniz? Kemik kaybınızın düzeyini tespit etmek ve buna uygun tedavinin planlanması için kemik dansitometrisi dediğimiz kemik yoğunluğu ölçümü ilk yaptırmanız gereken tetkiktir. Kemik yoğunluğu ölçümü ağrısız ve basit bir yöntemdir. Tanının konması ile uygulanacak menopoz ve kemik kaybı tedavisi ile ağrılarınız azalacak ve kemik erimeniz duracaktır. Bu ölçümü yaptırmak ve tedavinize başlamak için yapmanız gereken bir menopoz merkezine veya hastanemiz menopoz kliniğine başvurmak ve sabırla tedavi ve eksersizlerinizi uygulamaktır.

Kemik erimesine ilaç tedavisi yetersiz

Araştırmacılar, kemik erimesi hastalığı osteoporoza karşı sadece ilaç kullanmanın yeterli olmadığını, kalsiyum ve D vitamini takviyesi yapılması gerektiğini belirledi.
Chicago‘da, 2000 yılı Dünya Osteoporoz Kongresi‘nde yapılan açıklamada, osteoporoz hastalığına karşı piyasada bulunan bazı ilaçların kullanıldığı, ancak yiyeceklerden gerektiği gibi kalsiyum ve D vitamini alamayan insanlarda ilaçların yeterli derecede etki sağlamadığı kaydedildi.

D vitamini tabletle alınmalı
D vitaminini insanların, genellikle güneş ışınlarından ciltleri vasıtasıyla aldıklarını düşündüklerine değinen araştırmacılar, ileri yaşlarda vücudun güneş ışınlarından yeterli derecede D vitamini alamadığını belirterek, bunun tabletlerinin alınması gerektiğini açıkladı.
Kemik ErimesiOsteoporozla ilgili olan omurga kırılmalarının vücuttaki kemik gelişmesini önlediği, boy kısalmasına yol açtığı ve kronik ağrılar meydana getirdiği biliniyor. Ayrıca osteoporozun, akciğer ve midede sıkışma meydana getirdiği belirtildi.
Osteoporoz hastalığının neden olduğu kalça kırılmalarının hayatı tehdit ettiği ve bu yüzden ölümlerin de meydana geldiği kaydedildi.

Günde 1200-1500 miligram kalsiyum
Uzmanlar, osteoporoz ilacı alan kadınların günde 1200-1500 miligram arasında kalsiyum almaları gerektiğine oysa ilaç kullanan kadınların çoğunun günde sadece 600 miligram kalsiyum alabildiklerini vurguladı.
Doktorların çoğunun, osteoporoz ilacı alan insanlara kalsiyum ve D vitamini almaları gerektiğini hatırlatmadıkları, bunun da doktorların çok fazla meşgul olmalarından ileri geldiği ifade edildi.
Araştırmacılar, kalsiyumu yiyeceklerden alabilmenin daha faydalı olduğunu fakat çoğu insanın yiyeceklerden ihtiyaçları olan kalsiyumu alamadıklarını hatırlattı. Kalsiyum araştırmalarını yapan ekibin başkanı Dr. Jeri Nieves de, osteoporoz ilacı kullanan kadınların ilacın yanında mutlaka kalsiyum almaları gerektiğini, bunun gerekli olduğunu bilimsel araştırmayla ispatladıklarını bildirdi

İnsan ömrünün uzaması, nüfusun yaşlanması osteoporozu (kemik yoğunluğundaki azalma) beraberinde getirdi. Yaşa bağlı bu hastalık kadınlar için başlıbaşına bir risk, ama erkekler de yakalanıyor. Osteoporoz, sakatlık, ağrılı kırıklar, başkalarına bağımlılık, hatta ölüm gibi sonuçları nedeniyle bir toplum sağlığı sorunu.

Bu yüzden zengin ülkeler, osteoporozun ekonomik boyutlarını da gözönünde tutuyor. Türkiye'de de nüfusun yaşlanmasından ötürü hastalığın gelecekte ciddi bir sorun haline dönüşmesi bekleniyor. İşte bu nedenle Türkiye'de osteoporozun haritasını çıkarmak amacıyla Osteoporoz Derneği, Novartis İlaç Firması'nın sponsorluğunda geniş bir tarama programı başlattı. Ekim 2002'de bitirilmesi hedeflenen bu çalışmanın ilk sonuçlarına göre, Karadeniz Bölgesi'nde kemik erimesi diğer bölgelerden daha yoğun. Osteoporoz Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Fatma Atalay'dan, bu hastalıkla ilgili en son bilgileri aldık.

Kemik yoğunluğu 35 yaşa kadar sürekli artıyor, bu yaşta vücut ‘‘doruk kemik kütlesi‘‘ne ulaşmış oluyor. Bu yaştan sonra kemik kütlesi her 10 yılda bir, yüzde 3-5 kayba uğruyor. Osteoporoz da böylece ortaya çıkıyor.

Diğer faktörler de şöyle: Düşük kalsiyumla beslenme, sigara, alkol ve kahve tüketimi (bu tür besinler kemiklerdeki kalsiyum miktarının azalmasına yol açıyor), kortizon, epilepsi, tiroid ve bazı kanser ilaçlarının kullanılması, uzun süre hareketsiz kalmak, şeker hastalığı, tiroid veya paratiroid bezinin fazla çalışması, bazı romatizmal hastalıklar.

Bu, sinsi bir hastalık. Yani hemen anlaşılmıyor. Sırt ağrısı, boy kısalması, kamburluk ve kırıklarla ortaya çıkıyor. Bu kırıklar en sık omurga kemiklerinde meydana geliyor ve boy kısalmalarına yol açıyor.

Doruk kemik kütlesi noktası, genetik ve çevresel faktörlere göre kişiden kişiye değişiyor. İnce, narin vücut yapısına sahip olanlar, beyaz tenliler, ailesinde kırık öyküsü bulunanlar, erken menopoz veya cerrahi uygulamalara bağlı menopoza girenler risk altında.

Osteoporozun en önemli özelliği kemik kırılması. Kemikler hiç bir zorlama olmaksızın, öksürük gibi küçük, ani bir hareket sonrasında bile kırılabiliyor. Özellikle kalça kırıkları yaş arttıkça sıklaşıyor.

En fazla kalça kırığı görülüyor. Bu da damar tıkanıklıkları, zatürree, uzun yatmaya bağlı yatak yarası ve ciddi sorunlara neden oluyor.

Osteoporoz kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülüyor. Türkiye'de 50 yaşın üzerindeki her üç kadından birinde ortaya çıkıyor. Ama bu erkekler osteoporoz olmaz, anlamına gelmiyor. Türkiye'de her sekiz erkekten birinde osteoporoza rastlanıyor. Üstelik oran erkeklerin aleyhine giderek artıyor.

Erkeklerde kemik kütle kaybı tüm yaşam boyunca sürerken, kadınlarda menopozdan sonra büyük hızlanma görülüyor. Buna östrojen hormonundaki düşüş yol açıyor.

Osteoporoz tedavisinde ya kemik yıkımını baskılayan ilaçlar ya da kemik yapımını artıran ilaçlar kullanılıyor.

Hasta başı maliyet 50 milyar lira

Kemikler kırılıncaya, boy kısalmaya başlayıncaya kadar belirti göstermeyen osteoporoz, kadın ölümlerinin ikinci en büyük sorumlusu. Dünyada 200 milyon kadın kemik erimesinden yakınıyor. Uluslararası Osteoporoz Derneği'ne (IOF) göre AB ülkelerinde her 30 saniyede bir, kemik erimesine bağlı kırılmalar meydana geliyor. 50 yaşın üzerindeki her 8 Avrupalıdan 1'inin sürekli olarak omurları kırılıyor. Kalça kırıklarından doğan ölümlerin çoğu kırıktan sonraki ilk altı ay içinde meydana geliyor. Osteoporoz yüzünden hastaların yatakta hareketsiz geçirdikleri gün sayısı, birçok hastalıktan (enfarktüs, inme veya meme kanseri) çok daha fazla. Bu hastalık insanların günlük yaşamlarını sürdürmelerini önlüyor. Hasta başına tedavi maliyeti 50 milyar liraya kadar çıkabiliyor.

Sayılar korkutucu

1994'de Dünya Sağlık Örgütü tarafından ilk kez tanımı yapılan osteoporoz, 50 yaşın üstündeki her üç kadından birinde görülüyor

Kadında hayat boyu kalça kırığı riski meme, rahim ve yumurtalık kanseri risklerinin toplamından daha fazla

Erkeklerde hayat boyu kalça kırığı riski, prostat kanseri riskinden daha fazla

Yılda ortalama 1.3 milyon kırığın nedeni osteoporoz

Korunmak için

Sigarayı bırakın

Aşırı alkol almayın

Aşırı kahve içmeyin

Düzenli egzersiz yapın

Kalsiyum ve D vitamini alın

Güneş ışınlarından yararlanın

Günlük kalsiyum ihtiyacı

Kalsiyum, süt ve süt ürünleri, yeşil sebzeler, soya fasulyesi, kabuklu deniz hayvanları, fındık, bademde zengin olarak bulunuyor.

Çocuklar günde 800 mg, ergenlik çağındakiler 1200 mg, 40 yaşın altındaki kadınlar 1000 mg, 40 yaşın üzerindeki kadınlar 1500 mg, 60 yaşın altındaki erkekler 1000 mg, 60 yaşın üzerindeki erkekler 1200 mg, gebe ve emziren kadınlar 1200 mg kalsiyuma ihtiyaç duyuyor

Kemik erimesi

Çağımızın en sinsi hastalıklarından biri kemik erimesi. Bonmed Sağlık ve Estetik Merkezi‘nden Dr. Sevim Duman, kemik yoğunluğunuzu belli aralarla ölçtürmenizi öneriyor.

Belki duydunuz, belki de ne olduğu hakkında en küçük bir fikriniz bile yok, ama özellikle menopoz dönemini geçirmiş hanımların kemik erimesi yüzünden ne hallere düştüğünü mutlaka gözlemlemişsinizdir. Yaş ilerledikçe kamburlaşmalar başlar, el ve ayak bileklerinde kırılmalar olur, vücudun eklemlerinde dayanılmaz ağrılar oluşur, boy kısalır ve belki birçok kadın bunlara yaşlılık belirtileri deyip geçer. Oysa çağımızın kadını artık bu konuda bilinçlenmek zorunda. Çünkü zamanla önlem alındığı takdirde kemik erimesinin tatsız sonuçlarını hissetmeden huzurlu bir yaşam geçirmek mümkün.

Peki öyleyse nedir bu kemik erimesi ya da tıbbi tabiriyle ‘‘osteoporoz‘‘? Osteoporoz kemiklerin daha gözenekli ve giderek daha güçsüz ve kırılgan olmasına yol açan bir hastalık. Gençlerde kemik yapımı yıkımına eşit olduğu için bir problem yok. Ancak yaş ilerledikçe kemik yıkımını önlüyor. Ancak menopoz dönemiyle birlikte bu hormon azaldığı için kemik yıkımı birden artıyor. Çocukluğunda ve gençliğinde yeterli kalsiyumlu gıdalar almayan ve güneşten yeterince yararlanmayanlar kolaylıkla kemik erimesine maruz kalabiliyorlar. Ayrıca kalıtsal faktörler de çok önemli.

Öyleyse ne yapmalı? Öncelikle risk faktörleri olanların yaygın kemik ağrıları olduğunda mutlaka bir doktora başvurmaları gerekir. Öte yandan yaşlanmayı beklemeden kemik yoğunluğunuzu belli aralarla ölçtürmeniz sağlığınız açısından kaçınılmaz bir önlem. Eğer yaşlandığınızda bu riski yaşamak istemiyorsanız kendinize bir 15 dakika ayırın.

Kemik erimesiyle mücadele

Kemiklerinizin sizin için ne kadar önemli olduğunu farketmek için 40 yaşını beklemeyin. Kadınların kemik yapılarını güçlendirmeleri için erken yaşlarda önlem almaları gerekiyor.

Yirmi beş yaşındaki bir genç kız kemiklerinin sağlığını düşünmeyi aklına bile getirmez. O, öncelikle kilo almamak için çaba harcar. Vücudu formda olduğu için de düzenli egzersiz yapmaya gerek görmez. Oysa uzmanlara göre bu genç kız, kemiklerini geliştirmek için eline geçen büyük bir fırsatı kaçırmaktadır. Hatta 40 yaşına gelmeden çok önemli bir sorunla karşı karşıya kalmayı da göze almıştır. Yetişkinlik çağına gelince artık kemiklerin gelişme ve güçlenme sürecinin tamamlandığını sanırız. Gerçekte ise kemiklerimiz sürekli değişir. Genel sağlık durumumuz, genetik, doğru beslenme, hormon dengelerinin normal olması ve yeterli egzersiz sayesinde kemiklerimiz olumlu bir gelişme gösterir.

Katılım önemli

Ergenlik çağı başlar başlamaz kemikler daha güçlenir. 30 yaşlarına gelindiğinde kemiklerin güçlenme süreci tamamlanmış olur. 40 yaşından itibaren ise kadınlarda ve erkeklerde yaşa bağlı olarak ağır ağır kemik kaybı başlar. Kemiklerin yoğunluğunun azalması, kemik erimesi olarak nitelendiriliyor. Kadınlar menopoz dönemine girdikleri zaman kemik erimesi hızlanır. Özellikle belkemiği, bilekler ve kalçalardaki kemiklerde yoğunluk azalması görülür. 50 yaşını geçen kadınlarda kemik erimesi önemli bir soruna dönüşür. Boy yavaş yavaş kısalır, en basit bir düşme sonucunda kemik kırılmaları görülür. Menopoza giren kadınlarda kalça kırıkları hayati tehlike yaratır.

Kemik erimesi tehlikesini artıran nedenlere gelince: Kalıtım çok büyük önem taşıyor. Bu hastalık ailelerde kuşaktan kuşağa geçebiliyor. Araştırmacılar, kemik erimesine neden olan bir gen bulduklarını açıkladılar. Bu gende bozulma başlarsa kemikler tehlikeli bir şekilde incelmeye başlıyor.

Neler yapılmalı?

Kemiklerin gelişmesi için kadınların vücutlarında dişilik hormonunun sürekli olarak bulunması gerekiyor. Kadınlarda, menopozdan sonra kemik erimesinin artmasının nedeni de dişilik hormonunun azalmasından kaynaklanıyor. Sağlıklı olabilmek için yeterli miktarda kalori almak gerek. Doğru beslenmeye özen gösterilmeli. Kadınlar, günde en az 1000 miligram kalsiyum almalılar. Kemiklerin güçlenmeleri için de D vitamini alınmalı. Kemiklerin durumundan endişe duymak için bir kemiğin kırılması beklenmemeli. Kemik ölçümünün yaptırılması çok büyük önem taşır. Menopoza giren kadınlar hiç zaman kaybetmeden kemik ölçümü yaptırmalı. Doğru beslenmek, düzenli olarak vücut egzersizi yapmak ve sigara içmemek, kemik erimesine karşı alınabilecek önlemler.

Soğan yemek, kadınlarda kemik erimesini önlüyor.

“Nature” adlı tıp dergisinin son sayısında yer alan habere göre; günde bir soğan yemek, kadınlarda kemik erimesini önlüyor.
Yemeklerin ve salataların vazgeçilmez çeşnisi olan soğanın aynı zamanda harika bir şifa bitkisi olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak “Nature” isimli dergide yer alan haber, özellikle menopoz dönemini yaşayan hanımlar için tam bir “müjde” niteliği taşıyor. Bu güzel haberin başlığı şu: “Günde bir soğan yemek, kadınlarda kemik erimesini önlüyor.”
İsviçre‘nin Bern Üniversitesi‘nde fareler üzerinde yapılan deneylerde, günde 1 gram kurutulmuş soğan verilen farelerde kemik erimesinin yüzde 20 azaldığı görüldü. Bu oranın, kemik erimesi görülen kadınlarda kullanılan “Calcitonin” adlı ilacın etkisinden çok daha yüksek olduğu belirtildi. Bu arada kemik erimesi kadınlarda menopoz döneminden sonra görüldüğü için, deneylerin, yumurtalıkları çıkartılmış fareler üzerinde yapıldığı kaydedildi. Araştırmayı yürüten Dr. Roman Mühlbauer, kadınların normal gıda rejimlerine paralel olarak sebzeye önem vermelerinin yararlı olacağını ifade etti.
50 yaşındayım. Kemik erimesi teşhisi kondu. Bilgi verebilir misiniz?” S.A.
Menopoz doğal ve fizyolojik bir olay olmasına karşın, östrojen hormon seviyesinin düşmesi sonucu ciddi sağlık problemlerine yol açabilmektedir. Kadınların ortalama menopoz yani adetten kesilme yaşı 45-53‘tür. Menopoz yaşının yıllardır değişmemiş olmasına karşın son yıllarda uzayan ortalama hayat süresi kadının daha uzunca bir süre östrojensiz yaşamasına ve dolayısıyle, gelişebilecek çeşitli sağlık problemleri ile karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır. Bugün için en önemli olay östrojensiz yaşanan bu dönemin kadın sağlığı için getirdiği risklerdir.
Ülkemizde 1975 nüfus sayımında 40 yaşının üstünde yaklaşık 5 milyon kişi varken 1990 sayımında bu sayı 8 milyona çıkmıştır. Nüfusumuzun 1/6‘sı 50 yaşın üstündedir. Ülkemizde dünyadaki yaşam süresinin uzamasına paralel kadınlarımızın ortalama yaşam süresi artan bir trende girmiş ve menopoz sonrası dönemde kadınlarımızın yaşam kalitesini artırmak için yeni arayışlar başlatılmıştır. Osteoporoz yani kemik erimesi menopozun geç görülen semptomlarından biridir ve üzerinde en çok düşünülmesi gerekenlerdir. Osteoporoz tüm dünyada gerçek bir halk sağlığı problemi, sinsi ilerleyen bir hastalık ve kemik kırıkları ile gelecek yüzyılın en büyük problemlerinden biri olarak tanımlanmaktadır.
Ülkemiz osteoporoz açısından dünya ortalamasında orta sıralardadır. Oysa değişen beslenme şekli, yaşam şekli, sigara ve alkol kullanımı önümüzdeki yüzyılın başlarında ülkemiz için ağır riskleri beraberinde getirecektir. 50 yaşından sonra beyaz kadınların yaklaşık % 40‘ında bir ya da daha fazla osteoporoza bağlı kırık görülmektedir. En önemli bölge kalça kırıklarıdır. Kalça kırıkları yaşlı bir insanın 1 yıl içinde ölme ihtimalini % 5-20 oranında arttırmaktadır. Yaşayanlar arasında kalça kırığı geçirmeden önce yürüyebilenlerin en az % 50‘si yardım almadan yürüyememekte ve % 50‘si bağımsız olarak yaşayamamaktadır. Bu kötü tablodan sonra bu risklerin ortadan kaldırılması için hormon tedavisi en yüz güldürenidir.
Hormon tedavisine menopoz başlarında başlanabileceği gibi daha sonra da başlanabilir. Hormon tedavisinde en etkin fayda osteoporozu durdurmasıdır. Tedavide özen gösterilecek nokta hormon tedavisinin zarar vereceği kişileri ayırmaktır. Karaciğer problemi, damar hastalığı, meme kanseri, rahim kanseri, migren ve bazı başka hastalığı olanlarda uygulanmaz veya kontrollü uygulanır.
Menopozdaki kadınların doktor kontrolüne girmeleri ve uygun tedavilerinin yapılması gerekir. Bu yazıda sadece osteoporozdan bahsedildi. Ancak menopoz beraberinde pek çok problemi de getirir. Düzenli ve dengeli beslenmek, aktif hareketli olmak, sigara ve alkolden uzaklaşmak ve doktor eşliğinde hormon tedavileri menopozdaki bu olumsuzlukları asgariye indirecektir

Kemik erimesine karşı her gün 2 bardak süt

Kemik erimesi ya da tıptaki adıyla "Osteoporoz", özellikle orta yaşın üzerindeki kadınların hayatını etkileyen önemli bir sağlık problemidir. Yapılan araştırmalara göre menopoz dönemindeki her üç kadından birinde kemik erimesi (osteoporoz) görülüyor. Kemiklerde incelmeye yol açan osteoporoz yüzünden el, kalça ve omurlarda kırıklar oluşuyor. Kemiklerdeki erimenin aşırı olması, böbreklerde taş veya kum oluşmasını da artırıyor. Tiroit ve paratiroitlerdeki aşırı salgılanma da kemik erimesini hızlandırıyor. Bu sebeple; aşırı derecede kemik erimesi olan kadınların, mutlaka bir endokrinoloji uzmanına başvurarak tiroit ve paratiroitlerini kontrol ettirmelerini tavsiye ediyoruz.
Yaşlılık, kalıtım, kalsiyum eksikliği kemik erimesinin oluşmasındaki önemli faktörlerden bazıları. Özellikle kalsiyum kemik sağlığı açısından son derece önemlidir. Orta yaşlı bir kimsenin günlük kalsiyum ihtiyacı 0.75 gramdır. Bu, menopoz dönemindeki kadınlarda iki misline çıkabilir. Günde 2 su bardağı süt içerek bu ihtiyaç karşılanabilir.
Kemik erimesi görülen hastaların kalsiyumdan zengin gıdalarla beslenmesini öneriyoruz. Bunun için de süt ve peynir çok önemli. Ayrıca düzenli olarak egzersiz yapmak ve kemiklerin üzerine belli bir yük bindirmek de osteoporozdan korunmak açısından önem taşıyor.
Çok çocuk doğurmuş olmak ve egzersiz yapmamak Türkiye açısından özel riskler olarak kabul ediliyor.
Osteoporoz hastalığı "kemik dansitometrisi" adı verilen bir cihazla tespit ediliyor. Eğer kemik kaybı olduğu belirlenirse kemik kaybını azaltacak ve yeni kemik oluşumunu sağlayacak tedaviler uygulanıyor. Bu tedaviler sırasında kalsiyum açısından zengin gıdalar almak sıkıntıların kolay atlatılmasında büyük yararlar sağlıyor. İşte size kalsiyum açısından zengin gıda maddelerinin listesi: Ahududu, dut, hurma, incir, kestane, mandalina, portakal, kuru üzüm, zeytin, fındık, fıstık, badem, Antep fıstığı, ceviz, kakao, buğday, yulaf, pirinç, bezelye, taze fasulye, ıspanak, kırmızı pancar, pazı, pırasa, semizotu, maydanoz, mercimek, soya, beyaz peynir, süt, yumurta ve inek sütü...

Kemik erimesine hormonlu çare

Kemik yapan bir doğal hormonun, kemik erimesinin tedavisinde kullanıldığı bildirildi. Özellikle menopoz döneminde ortaya çıkan kemik erimesinden kadınlar çok çekiyordu. Kemik erimesine karşı hazırlanan yeni ilacın bu yıl sonunda piyasaya çıkacağı ve sadece reçeteyle satılacağı belirtildi. ‘‘Forteo‘‘ adlı İlac ‘‘paratiroid hormonundan‘‘ yapıldı ve gönüllü denekler üzerinde tecrübe edildi. İlacın, kemik yapımını iki kat artırdığı, kemik kırılma riskini önemli çapta azalttığı, belkemiği kırılmalarını ise üçte bire indirdiği kaydedildi. Yan etkisi görülmeyen Forteo‘nun tek olumsuz yanı, günlük dozlar halinde ve sadece enjeksiyon yoluyla kullanılabilmesi.

Kemik erimesine karşı çay için

Çay içme alışkanlığının gerek kadın, gerekse erkeklerde kemik yoğunluğunun korunmasını sağladığı bildirildi. Tayvan'ın Ulusal Çeng Kung Üniversite Hastanesi'nden bilim adamları, çayın başta bel ve kalça olmak üzere tüm vücuttaki kemiklerin mineral yoğunluğunu koruyucu etkisinin açıkça ortaya çıktığını belirttiler. Araştırmacılar, çaydaki ve özellikle de yeşil çaydaki florür seviyesinin yüksek olmasının zaman içinde kemik yoğunluğunun artmasına yardımcı olabileceğini söylediler. Bilim adamları, kemiklere yarar sağlayanın çok çay içmek değil, çay alışkanlığının süresi olduğuna dikkat çektiler.
Çayın kemikler üzerindeki etkisinin, on yıldan fazla süreden beri düzenli çay içenlerde görüldüğü belirtildi. Çayın, sağlık üzerinde etkisi olan 4 bin kimyasal bileşik ihtiva ettiği belirtiliyor.

Kemik erimesine karşı yeni bir ilaç

Eli Lilly & CO şirketinin ürettiği, kemik erimesi ile savaşta en etkili tedavi olarak görülen östrojenin iyi yanlarını taklit eden, ancak kötü yan etkilerine neden olmayan ilaç ocak ayında piyasaya sürülecek. Evista adıyla satılacak ilacın (% 80'i kadın) 19 milyon Amerikalı osteoporoz hastası için umut ışığı olduğu belirtildi.

İlacın kemikleri östrojen kadar iyi korumadığını belirten FDA, östrojenin çoğu kadının menopoz sorunlarına da yardım ettiğini, kalp sağlığına iyi geldiğini hatırlattı. Ancak, meme kanseri riskini artırdığı için menopozunu atlatmış kadınların ancak % 20'sinin östrojen tedavisi görmeyi kabul ettiğine dikkat çekti.

Kemik erimesine karşı hormon

Amerikan Tıp Birliği bülteninde yayınlanan bir makaleye göre, yaşları 21 ile 45 arasında değişen ve hepsi de kemik erimesi hastalığına yakalanmış 43 kadına paratiroid hormonu verildi. Massachusetts Hastanesi'nde Dr.Joel Finkelstein başkanlığında bir heyetin başlattığı araştırmada, hormonun verilmeye başlanmasından bir yıl sonra, bu hormonu kullanan kadınların kemiklerinin mineral oranının, kullanmayanlara göre daha yüksek olduğu ortaya çıktı.

Finkelstein, özellikle menapoz sonrası kadınların bu hormonu kullanmalarının, kemik erimesine karşı iyi bir tedbir olarak düşünülebileceğini belirtti.

Sadece ABD'de, 20 milyon kişi kemik erimesine yakalanmış durumda. Bu hastalığın tedavisi için yine bu ülkede yıllık harcama, 13.8 milyar doları buluyor.

Kadınları kemiren hastalık

SİGARA, kötü beslenme ve hareketsizliğin, kadınlarda menopoz sonrası ortaya çıkan osteoporoz (kemik erimesi ) hastalığına yakalanma riskini artırdığı belirtildi. Sinsi ve yavaş seyreden, vücutta şekil bozukluğu ve kemik kırılmalarına yol açan hastalık erken teşhisle tedavi ediliyor.

TÜRKİYE Endokrin ve Metabolizma Hastalıkları Derneği'nin, Kültür Sitesi Lale Salonu'nda düzenlediği seminerde, Prof. Dr. Mehmet Tüzün, Doç Dr. Füsun Saygılı, Yrd. Doç. Dr. Bilgin Özmen Manisalı bayanları osteoporoz hastalığı hakkında bilgilendirdi, teşhis ve tedavi yöntemlerini anlattı.

PROF. Dr. Tüzün, sigara içme, kötü beslenme ve hareketsizliğin etken olduğu hastalığın erken teşhisi ve tedavisi için 45 yaş üstü bayanların doktor kontrolünden geçmesi gerektiğini söyledi.

Osteoropoz (kemik erimesi) hastalığının erken teşhisi için menopoza giren kadınların mutlaka doktor kontrolundan geçmesi gerektiği bildirildi.

Kas erimesi olmuş

İSVİÇRE‘de taksicilik yapıyorum. Bel, boyun, mide ve sinir sistemi rahatsızlıklarım için size yazmayı düşünüyordum, ama Türkiye‘de olan bir yeğenimin hasta olduğunu duydum. 15 yaşındaki bu erkek çocukta kas veya kemik erimesi oluyormuş. Sürekli halsizlik ve gittikçe zorlaşan yürüme güçlüğü varmış. Bu hastalık anneanne tarafında mevcutmuş.

Sadece Almanya‘da bulunan ve pahalı olan bir ilaç, aynı dertten muzdarip bir vatandaşı iyi etmiş. Bunu benim araştırmam istendi. Gerçekten iyi gelir mi, sürekli olarak mı kullanılmalı?

Çocukta halsizlik ve yürüme güçlüğü varsa, olayın kemik değil kas erimesi olduğunu düşündürüyor. Bunun büyük annesinde olması da kalıtımla iletilen türden bir sorun olduğunu düşündürüyor. Bu tür kas hastalıkları genellikle ilerleyici bir özellik taşımaktadır.

Dikkat ederseniz, ‘kas hastalıkları‘ diye bahsediyorum, çünkü bunlar sadece bir hastalık olamayıp benzer özellikler taşıyan birden fazla hastalıktır. Böyle olunca hastalığın nasıl bir seyir göstereceği ve tedavisinde neler yapılabileceği konusunda kesin bir şey söylenebilmesi için öncelikle hastalığın kesin adının konulması gerekiyor. Hastalığın belirtileri arasında ortak yönler çok olduğu için bu konuda uzman bir doktor ancak kesin ayırımı yapabilecektir.

Bu nedenle sadece benzer şikayetleri olan bir kişiye iyi gelen bir ilacın sizin yakınınıza da iyi gelmesi beklenemez.

Bu hastaya ne gibi tetkikler yapıldığını bilemiyorum, ayrıca hangi şehirde yaşadıklarını da belirtmemişsiniz, bu nedenle belirli bir hastaneyi öneremiyorum, ancak yakınlarındaki bir tıp fakültesi hastanesinin nöroloji bölümüne başvurulursa bu yönde daha aydınlığa çıkacaklarını sanıyorum. Ayrıca İstanbul‘un Yeşilköy semtinde merkezi bulunan Kas Hastalıkları Derneği ile de bağlantı kurulduğu taktirde, yapılabilecekler konusunda daha ayrıntılı bilgi alınabilir.

Kadın hastalığı erkeği de vuruyor

Erkekler dikkat!.. 40 yaşının üzerindeyseniz, kilo kaybediyorsanız, boyunuz kısalmaya başlamaşıssa, bel ile sırt ağrıları çekiyorsanız, çok küçük darbelerde bile kol ve bacaklarınızda çatlak ya da kırık meydana geliyorsa, ‘‘osteoporoz‘‘ denilen kemik erimesi rahatsızlığına yakalanmışsınız demektir.

KALÇA KIRIĞINA DİKKAT

Uzmanlar, son zamanlara kadar, bu belirtiler veren erkeklerde kemik erimesi hastalığından hiçbir zaman şüphelenmediklerine ve büyük yanılgı içinde olduklarına dikkat çektiler. Uzmanlar, ‘‘prostat kesinlikle erkek hastalığıdır. Göğüs ve rahim kanseri de kadın hastalığıdır diye bir önyargıyla yaklaştığımız için yanıldık. Kadın hastalığı olarak bilinen kemik erimesi, hem kadında, hem erkekte görülebiliyor‘‘ diye konuştular.

Oregon Sağlık Bilimleri Üniversitesi uzmanlarından Prof. Dr. Eric Orwoll, az oranda da olsa, erkekler arasında da görüldüğünü, önlem alınmaması halinde, bazen öldürücü olduğunu vurguladı. Kalça kırığı meydana gelen erkeklerin üçte birinin bir yıl içinde öldüğü belirtildi.

Kemik kırılmalarının kadınlarda 60, erkeklerde ise 65-70 yaşından itibaren arttığına dikkat çeken Mayo Kliniği salgın hastalıklar uzmanı Dr. Joseph Melton, kemik erimesiyle bağlantılı kırılmaların, daha genç yaşta da görüldüğünü belirtti.

SESSİZ HASTALIK

Dikkat çeken bir belirti göstermediği için, kemik erimesinin tıpta ‘‘sessiz hastalık‘‘ diye bilindiğine işaret eden uzmanlar, erkeklerin 40 yaşından sonra mutlaka kemik yoğunluğu ölçümü yaptırmalarını salık verdiler. Uzmanlar konuyla ilgili olarak şunları söylediler:

‘‘ Kadınlarda estrojen, erkeklerde ise testosteron hormonu, kemik erimelerini engelliyor. Aynı şekilde, erkeklerde de testosteronun azalmasıyla kemik erimesi görülüyor.‘‘

Kadınlarda kemik erimesi korkusu
Halk arasında "kemik erimesi" olarak bilinen, "osteoporoz'" hastalığının, 60 yaşın üzerindeki her 4 kadından birinde görüldüğü kaydedildi.

İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Erdoğan Ertüngelp, osteoporozun çağın yeni hastalığı olduğuna dikkat çekerek, özellikle güçsüz kemiklerin hastalığı olup, omurgada ve kalçada kırıklara sebep olduğunu söyledi. Ertüngelp, söz konusu hastalığa bağlı kırıkların hayat kalitesi üzerine büyük etkisi olduğunu, özellikle kalça kırıklarında, komplikasyonlar sonucunda ölüme sebep olabileceğini belirtti. Ertüngelp şöyle devam etti:

SESSİZ HIRSIZ

"Osteoporoz genellikle 'sessiz hırsız' olarak adlandırılır. Çünkü hastalığın erken bulgu ve semptomları yoktur. Bazı hastalıklar ve ilaçlar osteoporoza neden olabilir. Ancak birçok durumda kemiklerde gelişen kayıp herhangi bir sebebe ve hastalığa bağlanmaz."

İLK BELİRTİ KIRIKLARDIR

Genellikle hastalıkta görünen ilk belirtinin kırıklar olduğunu, kırıklar geliştiğinde de hastalığın tedavisinin güçleşeceğini dile getiren Prof. Erdoğan Ertüngelp, "Teknolojinin gelişimi sonucu insanların hareketlerinde bir azalma görülür. Ayrıca yaşlı nüfus oranının artması osteoporoz hastalığının yaygınlaşmasına sebebiyet verir. Gelişmiş ülkelerde bu oran yaygın olarak görülmektedir" şeklinde konuştu.

MASRAFLI BİR HASTALIK

Şişli Etfal Hastanesi Fizik ve Rehabilitasyon Tedavi Merkezi Klinik Şefi Dr. Feyza Bonevel de hastalığın tedavisinin masraflı olduğuna değinerek 5-6 ay içerisinde tedavi gören bir hastanın toplam masrafının 40 milyona malolduğunu vurgulayarak, özellikle İtalya, Almanya, İngiltere ve Amerika'da hastalığın yaygın olarak görüldüğünü açıkladı. "Osteoporoz çağdaş bir hastalıktır" diyen Bonevel şöyle konuştu:

"Kemik erimesi, ileri yaşlarda erkeklerde de görülmesine rağmen, özellikle bir kadın hastalığı olması dikkat çekicidir. Menopoz döneminde kalsiyum azlığından kemik erimelerinde artış hızlanır. Kemik kaybını önlemek için günde 800 mg. kalsiyum almak şarttır . Fakat ne yazık ki Türkiye'de kalsiyumca zengin süt ve yoğurt tüketimi gelişmiş ülkelere nazaran son derece düşük. Hastalıktan korunmanın en önemli yollarından bazıları kalsiyumca zengin gıdaları sıkça almak, güneş ışınlarından yeterince istifade etmektir."

GEREKLİ TEDBİRLER ALINMALI

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Başhekimi Dr. Hürriyet Yılmaz ise, daha sağlıklı bir hayat ve osteoporik kırıkların önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini savunarak, "Günümüzde hastalığın teşhisi ve önlenmesi konusunda ilerlemeler olmuştur. Hiçbir zaman doktora gitmeyi ihmal etmemeliyiz" dedi.

ÖLÜME SEBEP OLABİLİR

İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Erdoğan Ertüngelp, osteoporozun çağın yeni hastalığı olduğuna dikkat çekerek, osteoporuzunun güçsüz kemiklerin hastalığı olup, özellikle omurgada ve kalçada kırıklara sebebiyet verdiğini söyledi. Ertüngelp, söz konusu hastalığa bağlı kırıkların hayat kalitesi üzerine büyük etkisi olduğunu, özellikle kalça kırıklarında, komplikasyonlar sonucunda ölüme sebep olabilceğini belirtti.

Doğum yapmayan kadınlarda kemik erimesi riski
Doç Dr. Yeşim Kirazlı, çocuk doğurmayan kadınlarda oestoropoz (kemik erimesi) riskinin daha yüksek olduğu bildirdi.

Kirazlı, oestoropozun hareketsiz kalan insanlarda daha sık görüldüğünü de ifade ederek, "Oestoropoz, medeniyetin bir bedeli olarak karşımıza çıkmaktadır' dedi.

Ege Sağlık Vakfı tarafından düzenlenen konferansta konuşan Doç. Dr. Yeşim Kirazlı, kemikte kalsiyum eksikliği olarak kendini gösteren oestoropozun (kemik erimesi) hiç doğurmayan kadınlarda görülme riskinin daha fazla olduğunu söyledi. Kemik erimesinin medeniyetin bir sonucu olduğunu ifade eden Kirazlı, 30-35 yaşa kadar alınacak yeterli kalsiyum ve minerallerin kemik erimesini engelleyeceğini kaydederek, günlük yiyecekler arasında bol miktarda kalsiyum içeren süt ve mamülleri tercih edilmelidir" dedi.

Ailesinde kemik erimesi olanlar risk altında
Ege Obez Hasta Derneği, Ege Osteoporozlu Hasta Derneği ve Ege Diyabetle Yaşamı Kolaylaştırma Derneği tarafından yapılan osteoporoz (kemik erimesi) taramasının sonuçları belli oldu.Osteoporozlu 40-65 yaş arasında 364 kadın ve 36 erkek olmak üzere 400 kişi üzerinde yapılan çalışma, her 3 kişiden birisinin ailesinde osteoporoz öyküsü bulunduğunu, her 2 kişiden birinde ise son 3 yıl içinde boy kısalığı görüldüğünü ortaya çıkardı. Yaptıkları taramada osteoporozlu her 2 kişiden birisinin sigara kullandığını, 3 kişiden birisinin de sigara kullanmaya devam ettiğini gördüklerini açıklayan Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı'ndan Uzman Dr. Fulden Saraç, "Araştırmada, osteoporuzlu hastaların haftada 1,5 gün güneşlendiği ve günde bir bardaktan az süt içtiğini gördük. Bu hastalarda menopoz, 45 yaşından önce 5 kişiden birinde görülüyor." dedi. Hastaların 100'ünden 70'inde ağrı yakınması bulunduğunu açıklayan Saraç, "Her 2 kişiden birinde ağrı sebebiyle günlük işlerde zorlanma, her 3 kişiden birinde devamlı yorgunluk hali görülmektedir." diye konuştu.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp