Kekemelik Hipnoz

Kekemelik Hipnoz

Kekemelik Hipnoz, Milton Erickson bazı bireyleri kaldırımların, eşiklerin aralarındaki bitkileri ayıklamak gibi zararsız bazı uğraşlara yönlendirmiş, bazı bireylere de çocuksu seslerle ya da kreş şarkılarıyla onları dili yeniden öğrenmeye yönlendirmiştir. Böyle zihinsel yaş gerileme olaylarında ilk öğrenme süreçleri başarılı olmaz ve normal öğrenme onun yerini alır.

Kekemelik ve Hipnoz

Dave Elman‘ın kekelemeden kurtulmak için bulduğu yöntem hipnoanaliz yöntemidir. Trans esnasında yaş gerilemesi metoduyla hasta kekelemeye ilk başladığı ana götürülür. Bu yaş gerileme metoduyla hasta geçmişte meydana gelmiş sorun yaratan (kekeleme) olaya geri döner ve durumu düzeltir. Elman ayrıca kekelemeye neden olan olayın genelde bir tane değil birçok olayın üst üste gelmesinden oluşan birleşik bir olay olduğunu bulmuştur. Bunun için kekelemeden tamamen kurtulmak için bütün olaylara teker teker yeniden dönülüp çözülmesi gerekmektedir.

Çok şaşırtıcı bir şekilde kekelemeyle ilgili kabul gören çoğu bilgi Milton Erickson‘a aittir. Milton Erickson Bütün Eserleri / Cilt 4 syf 92 de “Kekeleme Bir Çeşit Çatışmadır” kısmında; kekelemenin başkalarıyla çatışmayı içeren bir hastalık olduğunu söylemiştir. Bu hastalık genellikle çocuklukta meydana gelen bir ya da birkaç olayda çocuğun konuşmaktan korkması ya da konuşmak istediğinde bir şekilde konuşturulmamasından kaynaklanır ve bu da susturulmalar ya da susmalar bir şekilde kekemeliğe sebep olur.

Milton Erickson bazı bireyleri kaldırımların, eşiklerin aralarındaki bitkileri ayıklamak gibi zararsız bazı uğraşlara yönlendirmiş, bazı bireylere de çocuksu seslerle ya da kreş şarkılarıyla onları dili yeniden öğrenmeye yönlendirmiştir. Böyle zihinsel yaş gerileme olaylarında ilk öğrenme süreçleri başarılı olmaz ve normal öğrenme onun yerini alır.

Kekelemek ya da pepelemek çoğu zaman insanların yaşamına engel olmakta ve başkalarıyla ilişkilerinde hayal kırıklığı yaratmaktadır.

Daha fazla tedaviden bahsetmek yerine bence bu acı verici kendini ifade edememe durumu arkasındaki nedenlere biraz daha bakalım:

Öncelikle şunu anlayalım, hiç kimse kekeme doğmaz, çünkü zaten konuşma sonradan öğrenilen bir şeydir. İnsanlar konuşmaya önce dinleyerek başlarlar, sonra düzgün kelimeleri söyleyene kadar anlamsız sesler çıkartırlar.

Hepimizin bildiği gibi bazı çocuklar diğerlerinden önce yürümeye başlar, aynı şey konuşma için de geçerlidir. Bunun birçok sebebi vardır, ama ben sadece birkaç tanesinden söz edeceğim.

Bazı çocuklar diğerlerinden geç öğrenmeye başlarlar. Bu geç öğrenmeye başlama genellikle bakıcılar tarafından oluşturulur, çünkü bakıcılar onları anlamaya çalışır, bundan dolayı bu çocuklarda konuşmalarını bozucu bir çeşit nefes alıp verme hızında bir düzensizliğine sebep olan hiper solunum hastalığı ortaya çıkar. Bu çocuklar ilk bakıcılarına onlara dayandıkları için teşekkür etmelilerdir.

Diğer kekeleme durumları da çocuklukta meydana gelen bir korkudan meydana gelmektedir. Unutmayın bir yetişkine oldukça sıradan gelen bir durum bir çocuk için oldukça korkunç olabilir. Bakış açıları büyüklük ve anlayışa göre çok büyük farklılıklar gösterebilir.

Korku bir çocuğun konuşmasını nasıl etkileyebilir? Bir çocuk hayal edin bir yerden, bir şeyden kurtulmak için çırpınıyor. Ama söyleyeceği tek bir kelime çok kötü sonuçlar doğurabilecek. Gerilimi artıyor, acı ve korku düzensiz nefes alıp vermesine sebep oluyor, tam ağzından bir şeyler çıkarmak için yeltendiği anda bir şey onu geriye atıyor. Konuşmasına izin vermiyor. Ve bu hatıra bizim beynimizin içine gömülüp gidiyor, çünkü kötü durumlarda geriye çekilmek bizim, insanoğlunun, doğal bir hareketi…

Ne yazık ki kötü deneyimleri saklayan, yaptığımız her şeyi bilen bilinçsiz hafızamız bunları bilinçli hafızamızdan saklar. Ve ne zaman sinirlerimiz gerilse baskı altında bulunan hafızadan dolayı düzensiz nefes düzeni oluşur ve buda kekemeliği beraberinde getirir.

Yani kekeleme bir fikri dile getirme isteği ve bunun engellenmesinden ortaya çıkar. Ayrıca kekemelik insanlarla ve toplumla olan bir çeşit çatışmadır. Kekelemenin bir çeşit sinir olduğunu söylemiyorum ama insanın konuşmak zorunda olduğu zaman konuşamaması bir iç hüsran yaratmaktadır. Bu da bir zincir şeklinde kişinin nefes alıp verme düzenini etkilemekte, bu düzen bozukluğu da konuşmayı etkilediği için insanın genel toplum içi ilişki süreçlerini olumsuz yönde etkilemektedir.

Peki, bu acı verici süreci düzeltmeye nereden başlamalıyız? Bu süreci düzeltmeye nefesten başlamalıyız. Kekeleyen herkesin düzensiz bir nefes alıp verişi vardır. Bu tüm kekeleyenlerde ortak bir özelliktir. Bunun için yapılması gereken şey bu düzensizliği gidermektir. Her iyi konuşmacının bir konuşma ritmi vardır. Örneğin kekeleyen insanlar şarkı söylerken asla kekelemezler, neden?

Bunun ilk nedeni ritim, diğer nedeni de sözcükten öncesine değil, sonrasına konsantre olmamızdır. Yani eğer vurguyu kelimenin sonuna yaparsanız başı akar gider.

Kekeleme kendi kendinize fısıldamanızla da giderilebilir. Kendi kendinize mırıldanacağınız şarkılar ve tekerlemeler konuşmanızda bir kalıbın yaratılmasına yardımcı olur.

Kekeleyenlerin yapması gereken başka bir şeyde konuşmalarını yavaşlatmaktır. Ne kadar hızlı ve uzun konuşursanız o kadar gerilirsiniz ve ne kadar hızlı konuşmaya çalışırsanız bir o kadar kekelersiniz.

Ayrıca kekeleyen birisi aynanın karşısına geçip, uzun ve rahatlatıcı bir nefesten sonra kekelemesinin azaldığını görecektir. Eğer kekeleme eğiliminiz varsa ve bunu denerseniz ne kadar işe yaradığını göreceksiniz.

Peki ya baskı altındaki hatıra için ne yapabiliriz? Hipnoz ve hatıra hatırlama etkili olur mu? Binlerce kekeleyen insan tek bir hipnoz seansıyla bu dertlerinden kurtulmuşlardır. Hipnozla kekelemenin başladığı ana dönülüp, o anda kişinin yüz yüze geldiği durumu ya da korkuyu şu anki yetişkin bakış açısıyla değerlendirdiğimizde kolayca bu durum giderilebilinir.

Bazı insanlar için çocukluk hatıralarına gitmek oldukça can sıkıcı olabilir. Kekemeler aynı zamanda birkaç hipnoterapik seansla insanları doğal konuşma sanatını tekrar öğreten Milton Erikson‘un geliştirdiği teknikle düzgünce konuşmayı öğrenebilirler. Daha sonra konuşmaya metaforlar ekleyerek bilinçaltını yeni anlayışlarla ve konuşma özgürlüğüyle doldurabilir, zaman bozulması tekniğiyle hipnotik trans esnasında rahatlama etkisiyle öğrenme sürecini hızlandırabiliriz

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp