Kekemeliğin Çözümü

Kekemeliğin Çözümü

Kekemeliğin Çözümü, Benlik kavramı bireyin yetenekleri, gereksinimleri, tutumları ve diğer kişilik özellikleri hakkındaki algı ve değerlendirmelerinin bir bütünüdür. Kabul edilen, sevilen ve ilgilenilen bir çocukluk dönemi geçirmek olumlu benlik gelişimi için çok önemli olmaktadır.

Kekemeliğin Çözümü


KEKEMELİK

KEKEMELİĞİN TANIMI - KEKEMELİK NEDİR:


Seslerin, hecelerin, kelimelerin söylenmesinde istemsiz, işitilebilir veya sessiz tekrarlar ve uzatmalarla belirlenen konuşma akıcılığı bozukluğudur. Bazen bu bozukluk, konuşmayla ilgili veya ilgisiz beden hareketleri ve mimiklerle birlikte görülmektedir. Kekemeliğin, heyecan, korku, kaygı ve utanma gibi daha öznel duyguların belirtisi olduğu da düşünülmektedir. Genel anlamda, sesleri ve sözcükleri tekrarlayarak duraksamayı, sesleri uzatmayı, konuşurken blok yaşamayı, bazı ses yada hecelerden kaçınarak konuşmayı içeren kekemelik, diğer konuşma bozukluklarının aksine konuşmanın bütününü etkilemektedir. Ayrıca kekemeliğin, konuşmacının ortaya çıkmasını beklediği, kekelemekten korktuğu, ilerisini düşünerek gergin olduğu, kaçınmaya çalıştığı zaman sıklaşan bir durum olduğu bilinmektedir.

KEKEMELİĞİN ÖZELLİKLERİ:


*Kekemelik kültürler arasında farklılıklar gösterse bile evrensel bir konuşma bozukluğudur.
* Genellikle 2-6 yaş arasında, bazı çocuklarda okul çağında, nadiren de yetişkinlikte ortaya çıkabilir. Konuşma akıcılığı bozukluğu okul başarısını, mesleki başarıyı yada toplumsal iletişimi bozabilmektedir.
*Okul öncesi dönemde hemen her çocuk kekeler. 2-6 yaş arasındaki çocuğun düşünme hızı konuşma hızından fazladır. Konuşmalarında "ımm, şey, eee," gibi sesler sıklıkla kullanılır. Gelişimin doğal bir sonucu olarak geçici bir kekemelik dönemi görülebilir. Küçük çocuklarda sıklıkla görülen bu durum kekemelik olarak kabul edilmemektedir.
*Araştırmacılar kekemelik gelişiminin çeşitli dönemlerden geçtiğini ileri sürer. Bu gelişim seslerin, hecelerin, kelimelerin tekrarlanmasından (birincil kekemelik), uzatmalara, bloklara, motor aktivite bozukluklarına, konuşmadan kaçınma davranışlarına, duygusal bozukluklara (ikincil kekemelik) doğru uzanmaktadır.
*Konuşmanın akıcılığında ortaya çıkan ses, hece ve sözcüklerde uzatmalar, tekrarlar veya duraklarla, araya ses hece sokmalarla (a, e, hım, şey, yani gibi), kişinin ne söylediğinden çok nasıl konuştuğu dikkat çekmeye başlar. (Akıcı konuşmanın normal kabul edilen kesilmesinde; hece tekrarı %12, kelime tekrarı %71, ifade tekrarı %17oranında olmakta araya ses ve hece sokma da cümle aralarında ortaya çıkmaktadır. Oysa kekemelikte hece tekrarı %83, kelime tekrarı %11, ifade tekrarı %6 oranında görülmektedir. Araya ses hece sokma ise daha çok cümle başlarında görülmekte ve hemen hemen konuşmanın %20'sine yayılmaktadır.)
* Kekemelerin çoğunda nefes alırken konuşmaya çalışma, nefesi bitene kadar zorlanma, nefesi tutup konuşma gibi yanlış solunum özellikleri de gözlenmektedir. Kekeleyen kişi bunu farkettiğinde konuşma güçlüğüne korku ve kaygı eşlik etmeye başlar. Bu duygularla birlikte kekelemede artmaya başlar. Bu kişilerin kekeleyeceklerini önceden tahmin ettikleri ve takılacakları sözcüğe yaklaştıklarında bu beklentinin etkisiyle zorlanma yaşadıkları düşünülmektedir.
*Kekemeliğin özelliklerinden biri de kaçınma davranışıdır. Bu durum kişinin bozukluğu kabul etmesi ve hoş olmayan sonuçlarından kaçınmasıyla gerçekleşmektedir. Kaçınma davranışı belirli sese, hece ve kelimelerde kekemeliğin ortaya çıkacağından korkma ile belirir. Kekelenen kelimelerin eş anlamlılarının kullanıldığı kaçınma davranışı, yaş grubu büyüdükçe sıklaşmaktadır.
* Motor aktiviteler kekemelikte oldukça belirgindir ve bu aktiviteler sadece çene, dil ve ağızda değil, yüz kaslarında, gövdede, kol ve bacaklarda abartılmış hareketler, tikler, kasılmalar (spazmlar) olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durum bireyin akıcılık kusurunu önleme gayretiyle ortaya çıkmakta ve ikincil bir semptom olarak kabul edilmektedir.
*Kekemelikte tıpkı ait olduğu kişinin özellikleri gibi farklılıklar gösterebilmektedir. Ancak genel olarak gözlenen tipler şunlardır:
a) Seslerin, hecelerin, sözcüklerin ve cümlelerin tekrar edilmesi şeklinde; " t t t ta tamam, gi gi gidelim, ha-yır haaaayır- hayır",
b)Seslerin olağandışı uzatılması "şşşşşimdi",
c) Sözcüklerin yarım bırakılması, parçalanması,
d) Duyulabilir yada sessiz bloklar (ara vermeler),
d)Sözcükleri aşırı bir fiziksel gerginlikle söyleme,
e) Patlamalar olarak adlandırılan, düzensiz soluk alıp verme, heyecan ve kararsızlığa bağlı olarak konuşmada alışılmadık vurgulamaların oluşması,
f) "Yani!, şey!, ya!, aman!" gibi fazladan sözcük yada seslerin eklenmesi,
g) Kekemeliği olanların hangi ses yada sözcüklerin kendileri için engelleyici olacağını bildikleri için anlatmak istediklerini kimi zaman konuya uygun olmayan, dolaylı cümlelerle anlatmaya çalışmaları.
*Genel nüfusta kekemeliğin yaygınlığı %1, sıklığı %3'e yakın olarak tahmin edilmektedir. Küçük çocuklarda daha sık olmakla birlikte daha büyük çocuklarda ve yetişkinlerde azalma eğilimi göstermektedir.
*Kekemelik yaklaşık 1 kıza karşılık 3-4 erkek çocukta görülmekte ve kızlarda küçük yaşlarda kendiliğinden iyileşme oranının yüksek olması nedeniyle kız/erkek oranının yaş ilerledikçe daha da belirginleştiği belirtilmektedir.

Kimi zaman sözel iletişime girmeyip sessiz kalmayı tercih edebilen kekemeler kekemeliği ne kadar ağır olursa olsun sürekli kekelemez. Kendilerini rahat hissettikleri ortamlarda, şarkı söylerken, oyun oynarken normal konuşabilirler.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp