Kanserin Nedenleri Nelerdir ? Kanser Belirtileri Nasıl Anlaşılır ?

Kanserin Nedenleri Nelerdir ? Kanser Belirtileri Nasıl Anlaşılır ? : Bilimsel araştırmalar, önlenebilir çevresel ve mesleki risklerin çok sayıda kanser olgusunu ve ölümü körüklediğini açıkça ortaya koymuştur.Kanser, anormal, kontrol dışı bir hücre bölünmesi süreci ile tanımlanan 200'ün üzerinde hastalık için kullanılan genel bir terimdir. Kanser türleri birbiriyle etkileşim halindeki birçok sebebin oluşturduğu karmaşık bir ağ aracılığı ile gelişirler.2Çoğu kanser, bir sağlıklı hücrenin hasara uğraması ile başlar, bunu zaman içinde biriken başka hasarlar izler. Bu, sigara dumanındaki 69 kanserojenden birine, iyonize radyasyona, ürünler ve süreçlerde kullanılan 80.000'in üzerindeki güncel kimyasaldan birine ya da arsenik gibi bir doğal kanserojene maruz kalma olabilir.Hasarlar, üremeyi idare eden DNA dizilerine zarar vererek genlerin düzeninin bozulmasına, doğal tamir mekanizmalarının başarısız olmasına ve kanseröz hücrelerin kontrol dışı artışına yol açabilir. Bazı kirletici maddeler aynı zamanda bağışıklık sistemini hasara uğratarak savunma mekanizmasını zayıflatabilir.Kanserler DNA hasarı olmaksızın da başlayabilir. Bazı tarım ilaçları, plastikler ve ilaçlarda söz konusu olduğu gibi (bkz. sayfa 62) bir toksik madde insan hormonlarını taklit ettiğinde, doğal hormonlar için mevcut olan reseptörlere tutunarak vücudun endokrin sistemini kandırabilir ve meme, prostat ve testis kanseri de dahil olmak üzere bir dizi hatalı sonucu başlatır.

Bir de epigenetik faktör vardır. Epigenom, bir gen dizisini idare eden kimyasal ve fiziksel koddur ve genler ile çevreleri arasında haberci görevi görür. Yeni bir kimyasal ile karşılaştı-ğırıda hatalı bir şekilde tümör baskılayıcı gene kendini kapatması mesajını verebilir. Anne veya babanın epigenomundaki hasarın bir sonraki nesilde kanseri tetikleyebileceğine dair kanıtlar vardır.Bir de beslenme vardır. Mantarlar veya haşereler tarafından saldırıya uğradığında hastalıklarla savaşan, doğal yoldan mücadeleye katkı da sağlayan bileşikler üreten sağlıklı besinlerden oluşan bir beslenme programına bedenimizin ihtiyacı vardır. Modern tarımda tarım ilacı ve fungisit kullanıldığından bitkiler bu bileşikleri artık üretememoktedir.Ayrıca bazı insanları kansere daha yatkın kılan genetik özellikler de vardır. Quebec'te çocukluk çağı lösemileri konusunda yapılan bir çalışma, belli bir tür genetik mutasyon taşıyan ve anne rahminde tarım ilacına da maruz kalmış olan çocuklarda kanser riskinin daha yüksek olduğunu göstermiştir.’'Bu faktörler birikir ve bazı maddeler ancak başka maddelerin varlığında kanserojen hale gelir. Kanıtlar, çoğu kanserin çok etmenli bir temele sahip olduğuna işaret etmektedir.Bilinen Klasik YanıtGeleneksel açıklama, neredeyse tamamen tütün, alkol, kötü beslenme, egzersiz eksikliği, güneşe maruz kalma, bulaşıcı ajanlar ve ilaçlara odaklanmaktadır.Bir de daha uzun yaşadığımız için kanserin arttığını söylemektedir, oysa yeni kanser türlerinin %60'a yakını 70 yaşın altındakilerde or-taya çıkmaktadır.

4 Yeni kimyasalların ve radyasyonun oluşturduğu risk küçümsenmektedir.Konvansiyonel önleme programları bizi sigarayı bırakmaya, daha fazla meyve ve sebze tüketmeye, vb. sevk eder. Bu iyi bir öneridir, ama çık kısıtlıdır. Neden? İşte en önemli ipucu: Doll ve Peto.Sir Richard Doll tanınmış bir İngiliz bilim adamıydı ve Richard Peto ile birlikte 1981'de kansere bağlı ölümler hakkın- daki değerlendirmesini açıkladı.5 Bunu 1996'da Harvard Kanserin Önlenmesi Merkezi6 ve 1998'de gene Doll7 tarafından bildirilen benzer raporlar izledi.1981 yılında yaptıkları analizde, Doll ve Peto kanserlerin en fazla %2-4'ünün mesleki maruz kalmaya, %1-5'inin ise kirliliğe bağlı olduğu sonucuna vardılar. Geri kalanı tütün, beslenme, solar UV, enfeksiyonlar ve egzersiz eksikliğine bağlandı. 2004 yılına değin 441 bilimsel makalede Doll ve Pero'nun çalışmasına değinildi ve kanser sebeplerinin alışılagelen "yaŞam tarzı"ndan kaynaklandığına dair en temel açıklama haline geldi.Ancak Doll ve Peto'nun analizi çok kısıtlıydı. Kansere yakalanma sıklığına değil, yalnızca ölümlere baktılar. Mesleki kanserlerle ilgili analizlerinde, sistematik olarak toplanmış veri yetersizliğine dayanarak 65 yaşın üstündekileri değerlendirme dışında bıraktılar. Halbuki kanserlerin %70'inden fazlası 65 yaşın üzerinde ortaya çıkıyordu. Afrika kökenli Amerikalıları dışladılar, halbuki bu kişilerin daha pis, daha tozlu işyerlerinde çalışma olasılığı yüksekti. Ve çocuklar ile gençlerdeki kanserleri hesaba katmadılar. Gebelik öncesi, doğum öncesi veya ergenlik sırasındaki kanser eğilimini dikkate almadılar. Daha çok epidemiyolojik kanıtlara dayalı olan çalışmalarında olası tehlikeleri gösterebilecek olan hayvan ve diğer laboratuvar çalışmalarını göz ardı ettiler ve kanserojen ile diğer önemli risk faktörlerinin multifaktöriyel bileşimini hesaba katmadılar.Sonuç olarak, çevre kirliliğinin rolünü ciddi şekilde hafife aldılar. 1981 yılında yaptıkları analizi sadece bilinen 16 kanserojene dayandırdılar, halbuki 2006'da Uluslararası Kanser Araştırmaları Şubesi kesin veya kuşkulu 414 kanserojen madde listeledi (bkz. Ek 1).Kısacası, Doll ve Peto'nun çalışması artık kanser sebeplerinin açıklanmasında kullanılmamalıdır.2006'da Doll'un 1970 ile 1990 yılları arasında Monsanto ile uzun soluklu bir finansal ilişkisi olduğu açıklandı. Vinil klo- rür, dioksin ve fenoksi herbisidlerin kanser riskini araştırdığı sırada Amerikan Kimya Konseyi ile ICI ve Dow adlı kimya şirketlerinden kendisine ödeme yapılıyordu.9 O (ve kurucusu olduğu Oxford'daki Green Koleji) ayrıca asbest endüstrisinden ve General Motors'dan ödeme aldı.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp